Tahrir meydanında protesto yasağı
Abone olBBC muhabiri Mahmud Tevfik, Mısır'da Mübarek'i deviren halk ayaklanmasının kalbi olan Tahrir meydanınındaki protesto çadırlarının neden kaldırıldığını anlatıyor.
Ofisim Tahrir meydanından birkaç dakikalık yürüme mesafesinde.
Burası boş bir arazi. Birkaç ay önce burada milyonlarca kişinin dünyanın şaşkın bakışları arasında ülkelerinde yeni bir dönemin başlangıcını kutladıklarına kim inanabilir?
Protestolar sırasında üç hafta boyunca sık sık gittiğim için bu
meydanı ve çevresini ezbere biliyorum. Burada "Devrim Sanatçıları
Koalisyonu"nun çadırı vardı. Bir seyyar satıcı buraya gelenlere çay
ve latte satıyordu. Burada da Demokratik Cephe Partisi'nin karargah
çadırı. Şimdi bu çadırların hepsi coplu sopalı yüzlerce asker
tarafından kaldırıldı.
Demokratik Cephe Partisi'nin iki genç üyesi, aceleyle çadırdan
geriye kalanları topladı. Askerler meydanda hala devriye
geziyor.
Kimsenin işine yaramasın diye, sandalyeleri, su makinalarını kırıyorlar.
Havada tehdit edici bir intikam duygusu var. Bir eylemci, bugün
askerlerin yaptığının, Mübarek döneminde polisin halka yaptığından
farklı olmadığını söylüyor.
Birkaç sokak ötede, bir grup protestocu, kriz komuta merkezini
andıran bir kafede yeniden toplanıyor. İçeride sigara dumanından
göz gözü görmüyor. Birbirlerine "Ne oldu?", "Kim yaralandı, kim
gözaltında?" diye soruyorlar.
Dizüstü bilgisayarlarının başına geçiyorlar, cep telefonlarına
sarılıyorlar. Telefonda bağıra bağıra konuşuyorlar. İsimler
havalarda uçuşuyor. Bazı isimler tanıdık geliyor.
Bir sibermuhalif olan Muhammed Beşir, yüzündeki morlukları
gösteriyor; "Dördü üzerime çullandı. Çöktüm. Direnmedim. Beni
deliler gibi dövmeye devam ettiler."
Başka bir sibermuhalif, çektiği görüntüleri Youtube ve diğer sosyal
paylaşım sitelerine yüklüyor. "Meydana saldıranlar sadece askerler
ve polis değildi. Sizin benim gibi sıradan insanlar da vardı
aralarında. Belki de meydandaki dükkan sahipleri. Bize taş attılar.
Askere tezahrüat yaptılar ve "Meydanı temizleyin" diye bağırdılar."
diyordu.
Aslında üçüncü ve son haftasında halkın oturma eylemine desteği
keskin bir şekilde azalmıştı.
Talepler karşılanmadı. Eylemciler ve onları izleyenler ne
başarıldığını sorgulamaya başladılar. Birkaç kez bölgedeki dükkan
sahipleri, işlerini engellediği gerekçesiyle protestocularla kavga
etmişti.
Eylemden bir gün önce meydandaki kalabalık iyize azalmıştı. Ünlü
Tahrir meydanı devrimden önceki haline dönmüş, ulusal uzlaşı yerine
radikalizmin simgesi haline gelmişti.