Tahir Elçi, boyunu aşan bir laf etti diye,
"PKK elçisi" ilan ettik, neredeyse kodese
atacaktık. Balyoz ve Ergenekon'da yaşamını yitirenler gibi,
Tahir Elçi'ye de ölümü tattıracaktık!
"Öldürülsün" diye hedef yaptığımız Elçi, çok
geçmeden Diyarbakır'da öldürüldü.
Kalleşçe öldürüldü...
Alçakça öldürüldü...
Tahir Elçi'nin ardından yazılacak çok şey
var.
Ve fakat...
Diyorlar ki: "Erdem Gül serbest kalsın Can Dündar
tutuklu olsun!" Ne ayıp.. Ne çirkin bir teklif! Ben de diyorum ki:
Ne Can, ne Erdem, ne de başka bir gazeteci tutuklu olmasın!
"Lanet olsun!" demek meramımızı anlatmaya
yeter mi bilmiyorum.
Ah keşke, gittikten sonra ah vah etmesek.
Ah keşke, ölüme sürükledikten sonra "yazık
oldu" palavrasının arkasına sığınmasak.
Aykırı olsa da, görüşünü söyleyebilene ölüm
fermanı vermesek keşke...
Tahir Elçi'ye rahmet, ailesine baş sağlığı ve sabır
diliyorum.
Elçi'nin evlatlarını babasız bırakan o kahpe
kurşunun sahiplerine de bir kez daha lanet okuyorum.
Trabzonspor'a yakışmayan
hareketler
Fenerbahçe-Trabzon
maçı leri dün gece oynandı ve 2-0 bitti. Maç bitti,
sevinen sevindi, üzülen üzüldü. Artık geriye dönüp bakmanın bir
anlamı yok!
Tahir Elçi'nin arkadasından
yazılacakları şurada değilde farklı bir yazıda derinlemesine
değinmek gerek. Kimse bir çırpıda hedef yapılmamalı. Kahpe
kurşunlarla öldürülmemeli.
Olmamalı...
Bakıyorum, Gökhan Gönül'e lanlı, lunlu konuşmalar.
Bunu yapan Trabzonspor'un hocası... Bunu yapan, bu ülkenin sporuna
hizmet eden bir kişi. Bunu yapan, tüm sporculara örnek olması
gereken bir spor adamı..
"Sen karışma lan!" diyor Gökhan'a...
Ah be Hocam...
Ah be Sadi Tekelioğlu...
Meral Akşener beni yanılttı. Sorduklarında,
"İyidir, hoştur ama... " diye başlardım konuşmama.. Ve Akşener'in
cesaret edip Bahçeli'nin karşısına dikilemeyeceğinden dem
vurmuşum. Yanılttığım kişilerden özür diliyorum. Akşener'den de
helallik isterim. Ona haksız yere yüklendiğim için...
Ne yapsaydı Gökhan, Haccetepe'de mıhlanıp kalsa mıydı?
Fenerbahçe'ye geldi diye günah mı işledi? Başarılı oldu diye, Milli
Takım'a kadar yükseldi diye ayıp mı etti?
Hayır Hocam, hayır... sen ayıp ettin, evladın
yaşındaki Gökhan'a bir spor adamına yakışmayan üslup kullandın.
"Evlat" diyeceğine, "lan" dedin.
O maçı kazansan ne olur be Hocam?
Ne olur, kazanmış mı olacaksın?
Gökhan'a kullandığın o lafından sonra bin kazansan
ne olur Sadi Hocam?
Gökhan'ı kazanmadıktan sonra dünyaları kazansan ne olur Sadi
Hocam?
Ne olur söyle!