Tahir Elçi kimdir nereli Şerafettin Elçi'nin akrabası mı?
Abone olTahir Elçi kimdir nereli Kürt mü? Tahir Elçi Şerafettin Elçi'nin akrabası mı? Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin ölümü sonrası Türkiye bu soruların yanıtlarını arıyor.
DİYARBAKIR Baro Başkanı Tahir Elçi, Dört Ayaklı Minare olarak bilinen 517 yıllık caminin Diyarbakır'daki çatışmalarda ciddi hasar görmesi nedeniyle gerçekleştirdiği basın toplantısının ardından tek kurşunla öldürüldü.
Tahir Elçi'nin ölümü sonrası yakınları Twitter hesabından veda mesajı yayınladılar. Tahir Elçi'nin fotoğrafının da yer aldığı mesajda, "Hoşçakalın dostlar. İyilikle kalın" denildi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, olay yerindeki polislere bir araçtan ateş açıldığını ve sonrasında çıkan çatışmada Tahir Elçi'nin hayatını kaybettiğini söylerken, HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü Tahir Elçi'ye suikast düzenlendiğini söyledi. Son olarak "PKK terör örgütü değildir" açıklamasıyla gündeme gelen Elçi hakkında 7,5 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı.
Elçi, 1994'te Şırnak'ta 38 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan katliam nedeniyle mağdurların avukatı olarak 2013'te Türkiye'yi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde 2 milyon 310 bin 700 Euro’luk rekor bir tazminata mahkûm etmişti.
TAHİR ELÇİ KİMDİR NERELİ İŞTE TAHİR ELÇİ'NİN HAYATI
Tahir Elçi, 1966 yılında Cizre'de doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Cizre’de tamamlayan Tahir Elçi, 1991 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Tahir Elçi, 1992 yılından günümüze Diyarbakır’da serbest avukatlık yapıyordu.
Tahir Elçi, Türkiye’de gündemde kalan çok sayıda davayı yurt içindeki mahkemeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde temsil ederek bölgede en çok tanınan avukatlar arasında yerini aldı. Almanya’da bulunan Avrupa Hukuku Akademisinde (ERA) uluslar arası ceza hukuku ve ceza yargılaması eğitimi gören Tahir Elçi, 1998’ten günümüze staj eğitimi ve meslek içi eğitimlerde ceza ve insan hakları hukuku alanında seminerler verdi.
TAHİR ELÇİ EVLİ Mİ KAÇ ÇOCUĞU VAR?
Tahir Elçi, 1998-2006 yılları arasında Diyarbakır Barosu'nda yöneticilik yaptı. Türkiye Barolar Birliği (TBB) İnsan Hakları Merkezi Bilim Danışma Kurulu üyesi de olan Tahir Elçi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Kurucular Kurulu üyesi ve bir çok sivil toplum örgütünün kuruluşu ve çalışmalarında yer aldı. Evli ve iki çocuk babası olan Tahir Elçi, İngilizce biliyordu.
TAHİR ELÇİ'Yİ GÜNDEME TAŞIYAN PKK AÇIKLAMASI
CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın Tarafsız Bölge programının konuğu olan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, "PKK, terör örgütü değildir" ifadelerini kullandı. Programın konukları Tahir Elçi ve Uygar Aktan bu açıklamanın üzerinden tartıştı. Elçi konuşmasını "PKK, terör örgütü değil, siyasi bir harekettir. Devlet bir terör örgütü müdür?" sözleriyle sürdürdü. Bu sözler üzerine Aktan, "PKK'yı terör örgütü olarak bütün resmi kuruluşlar niteliyor. Sizin nitelendirmenizin hiç bir kıymeti yok." sözleriyle Elçi'ye karşılık verdi.
TAHİR ELÇİ DAVASI
"PKK terör örgütü değildir" sözleri nedeniyle Bakırköy 2'nci Sulh Ceza Hakimliği, 'terör örgütü propogandası yapmak' suçundan Tahir Elçi hakkında yakalama kararı çıkardı. Diyarbakır’da gözaltına alınarak İstanbul’a getirilen Tahir Elçi, Atatürk Havalimanı’ndan Bakırköy Adliyesi’ne getirildi. Elçi, adliyedeki işlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme Elçi'nin serbest bırakılmasına karar verdi ancak hakkında 7,5 yıl hapis istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Diyarbakır’da bir grup avukat ile Dört Ayaklı Minare olarak bilinen 517 yıllık caminin Diyarbakır'daki çatışmalarda hasar görmesi nedeniyle yaptığı açıklama sırasında ateş açıklması sonucu hayatını kaybetti. Tahir Elçi, “PKK, terör örgütü değil.” açıklaması sonrası gözaltına alınmış, sonra da serbest bırakılmıştı.
TAHİR ELÇİ ŞERAFETTİN ELÇİ'NİN DE AKRABASIYDI
Tahir Elçi, Kürt siyasetinin önemli isimlerinden, merhum Şerafettin Elçi'nin de akrabasıydı. Öğrencilik döneminde 49'lar Davası diye bilinen "Kürtçülük Davası"ndan yargılanan Şerafettin Elçi, 1977 yılında Bülent Ecevit tarafından kurulan hükümette Bayındırlık Bakanı olarak görev almış bu sırada yaptığı "Türkiye'de Kürtler var, ben de Kürdüm" şeklindeki açıklamasından dolayı, Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nce 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.