Tacizci öğretmenden ilginç savunma
Abone ol14 yaşındaki kız öğrencisine cinsel istismarda bulunurken yarı çıplak halde suçüstü yakalanan A.E. (36) 12 yıl hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlandı
Adana'da 14 yaşındaki kız öğrencisine otomobilde cinsel istismarda bulunurken yarı çıplak halde suçüstü yakalanan evli 2 çocuk babası ilköğretim matematik öğretmeni A.E. (36) 12 yıl hapis cezası istemiyle yargılanmaya başladı. Tacizci öğretmen savunmasında, "Depresyondaydım. Yanlış olmasına karşın sorunlarımı öğrencimle paylaştım. Öptüm, sarıldık" dedi. Tacize uğrayan öğrenci ise, öğretmeninden şikayetçi olmadı.
Merkez Çukurova ilçesi Seyhan Baraj Gölü kıyısında 12 Mayıs'ta devriye gezen polislerce kız öğrencisi F.N.Y. ile otomobilin içinde yarı çıplak halde yakalanıp tutuklanan bir ilköğretim okulunda matematik öğretmenliği yapan A.E., Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşınsa çıktı. Kız öğrenci F.N.Y. ile annesi Z.Y.'nin de katıldığı duruşmada öğretmen Ali E., öğrencisine karşı yaptıklarından çok pişman olduğunu belirterek, "Tek tesellim kendisini ileride zorda bırakacak bir davranışımın olmayışıdır" dedi.
Öğrencisinin mantıklı, başarılı biri olduğunu ifade eden A.E., son zamanlarda maddi ve ruhsal olarak bir takım problemlerinin olduğunu bunu da öğrencisiyle paylaşma gereğini duyduğunu belirterek kendisini şöyle savundu:
"Ailevi sorunlarım nedeniyle de depresyona girdim. Yanlış olduğunu bile bile sorunlarımı internetten öğrencimle paylaştım. Sırdaş gibi konuştuk. Olay günü dertlerimi paylaşmak için otomobilimle kendisini aldım. Biraz gezdikten sonra konuşmak için uygun bir yere park ettim. Konuşma sırasında anlamadığım bir şekilde el ele tuştuk. Sarıldık. Kendisini öptüğüm oldu. Elini tutunca bir şeyler hissettim. Heyecanlandım. O sırada polisler bizi gördü. Telaşlanmamız ve korkmamız üzerine polisler geldi. Ben cinsel istismarda bulunmadım."
Psikolog huzurunda ifade veren F.N.Y. öğretmeninden şikayetçi olmadı. Öğretmeninin kendisine ailevi sorunlarını anlatıp, konuşmak için çağırdığını ifade eden F.N.Y, "Biraz konuşalım diyerek beni arabasına davet etti. Bir yere gitmemeye söz aldıktan sonra arabaya bindim. Biner binmez arabayı çalıştırdı. 'Nereye gidiyoruz?' diye bağırdım. O da 'Konuşacağız' dedi. Kırmızı ışıkta durunca inmek isterken kolumdan çekti. Arabayı park eder etmez beni öpmeye çalıştı. Engel olmaya çalıştım ama yanağımdan ve dudağımdan öptü. Bir süre sonra polisler geldi" dedi.
Anne Z.Y. de, kızına cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen öğretmenden şikayetçi olmadı. Duruşmada, öğretmen ile öğrencisini yarı çıplak halde yakalayan polis memurları da tanık olarak dinlendi. Tanık polis memuru İ.Y., "Arka koltuktaydılar. İkisinin de alt kısımları çıplaktı. Pantolonları indirilmişti" dedi.
Duruşma, F.N.Y.'nin olay nedeniyle ruh ve beden sağlığının bozulup bozulmadığının belirlenmesi için Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı'na sevk edilmesine karar verilip ertelendi.
İZMİR'İ KARIŞTIRAN KARDEŞ CİNAYETİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Leyla B. (54), erkek arkadaşıyla ilişkisine karşı çıktığını ve hakkında dedikodu yaptığını öne sürdüğü kardeşi Nermin B.'yi (53) bıçaklayarak öldürdü.
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde eşinden boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başlayan Leyla B. (54), bir erkekle ilişki yaşamaya başladı. Leyla B.'nin ilişkisini öğrenen kız kardeşi Nermin B. buna karşı çıktı. İki kız kardeş arasında bu nedenle sık sık tartışma çıktı. Son olarak erkek arkadaşıyla ilişkisine karşı çıkan kız kardeşinin kendisi hakkında dedikodu yaptığını ileri süren Leyla B., önceki akşam evine gittiği Nermin B. ile bir kez daha tartışmaya başladı.
KALBİNDEN BIÇAKLADI
Tartışma sırasında Leyla B., kız kardeşini kalbinden bıçaklayarak kaçtı. Kanlar içersinde yere yığılan iki çocuk annesi Nermin B., kaldırıldığı Karşıyaka Devlet Hastanesi'ne yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Hastane bahçesinde beklerken acı haberi alan Nermin B.'nin yakınları büyük üzüntü yaşarken, çocukları güçlükle sakinleştirildi.
Polis takibi sonucu yakalanan Leyla B.'nin ifadesinde ilişkisine karşı çıkan kız kardeşini başkalarıyla bir olup hakkında dedikodu yaptığı için bir anlık kızgınlıkla bıçakladığını söylediği öğrenildi. Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevkedilen Leyla B.'nin gözyaşı döktüğü görüldü.
BABA ÖZ KIZINI BÖYLE TACİZ ETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Antalya'nın Alanya İlçesi'nde 3 yıl önce 29 yaşındaki öz kızına cinsel tacizde bulunduğu öne sürülen 46 yaşındaki A.K., 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Alanya'da 2005 yılında 'ırza geçmek' ve 'kadın ticareti' suçlarından tutuklanan A.K., 2008 yılında cezaevinden çıktıktan sonra yalnız yaşayan kızının evinde kalmaya başladı.
A.K. bir akşam birlikte bira içtiği kızına elle tacizde bulundu. Babasının tacizi üzerine genç kız, evin balkonuna çıkarak çığlık attı.
İhbar üzerine eve gelen polis ekipleri, A.K.'yi gözaltına aldı. Emniyet Müdürlüğündeki ifadesinde kızının sara hastası olduğunu ve vücudunun kilitlenmesini önlemek için ellerini tuttuğunu öne süren A.K., çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
A.K'nin 'öz kızına cinsel saldırıda bulunmak' ve 'tehdit etmek' suçlarından Alanya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın karar duruşması yapıldı. Tarafların katılmadığı duruşmada mahkeme, A.K.'yi 8 yıl 45 gün hapse mahkum etti. Mahkeme kararının ardından polis A.K.'yi bir yakınının evinde yakalayıp gözaltına aldı.
Alanya Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen A.K., burada görüntü almaya çalışan gazetecilere saldırdı. Polis tarafından etkisiz hale getirilen A.K., Alanya Adliyesi'nde mahkeme kararının yüzüne okunmasının ardından cezaevine gönderildi.
O TECAVÜZ SANIĞI HALA KAYIP
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Siirt'te ilköğretim öğrencisi 2'si kardeş 4 kız öğrenciye tecavüz edildiği iddialarının ardından başlayan 20 sanıklı davanın 12'nci duruşması yapılırken, sanık müdür yardımcısı Fahrettin Kuzu hâlâ yakalanamadı.
Siirt'te ilköğretim öğrencisi 4 kız öğrenciye tecavüz edildiği iddialarının ardından başlayan davanın 12'nci duruşması, Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. 10'u tutuklu, 9'u 15 yaşından küçük olduğu için tutuksuz, 1'i firari 20 kişinin yargılandığı davanın dünkü duruşmasına başka şehirlerdeki yetiştirme yurtlarında kalan mağdur kız öğrenciler katılmadı. 2'si kardeş, 4 kız öğrencisine tecavüzle suçlanan okulun Müdür Yardımcısı Fahrettin Kuzu (59) ise Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı'nın gıyabi tutuklama kararı verdiği 9 Nisan 2010'dan bu yana firarda.
Ortadan kaybolmadan önce emeklilik işlemlerini tamamladığı ve maaşını düzenli aldığı iddia edilen Kuzu, "Nitelikli cinsel istismar" suçuyla, her öğrenci için 15'er yıl hapis cezası istemiyle gıyaben yargılanıyor.
AVUKATLAR TEHDİT EDİP DARP EDİLDİ
Olayın yargıya intikaliyle birlikte mağdur kız öğrencilerin avukatlığını üstlenen Siirt Barosu Başkanı Ali Özel, geçen yıl tecavüz sanıklarının yakınları tarafından önce tehdit sonra darp edildi. Şikayetçi oldu, savcılık delil yetersizliği nedeniyle takipsizlik kararı verdi. Özel de kız öğrencilerin avukatlığını bıraktı. Diyarbakır Barosu'ndan müdahil 5 kadın avukat, tutuklu tecavüz sanıklarından 60 yıla kadar hapsi istenen, Siirt Emniyet Müdürlüğü'nde teknisyenlik yapan İ.T. tarafından duruşma salonunda ölümle tehdit edildi. 4 kızın avukatlığını üstlenen Servet Danış, 10 yıldır bölgede yürüttüğü kadın ve çocuk haklarına ilişkin çalışmalarıyla tanınıyor.
KADINLARA BURADAN GİDİN BASKISI
Tecavüz sanıkları ise avukat bulmakta zorluk çekiyor. 17 sanık, yasa gereği atanan "zorunlu müdafi" hakkından yararlandı. 3 sanık, Siirt dışından avukat tuttu. Soruşturması gizli yapılan davanın duruşması da kapalı yapılıyor. Adliye koridorunda Diyarbakır'dan mağdur kız öğrencilere destek için gelen kadınlara, tutuklu yakınları "Her duruşmaya katılıyorsunuz. Bir daha gelmeyin. Hâkimlere baskı yapıyorsunuz" dedi. Polisin müdahalesiyle olay büyümedi. Tepkilerin yayılmasından çekinen kadınlar, Siirt'i hemen terk ederek Diyarbakır'a döndü. Duruşmaya Siirt'ten kimsenin gelmemesi dikkat çekiciydi. Duruşmada, gerekçe göstermeden katılmayan sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
SİİRTLİLER LANETLİYOR
Siirtliler olay patlak verdiğinde yanlış bilgilendirildiler. Kızların yaşlarının büyük olduğu ve para karşılığı isteyerek fuhuş yaptıkları söylendi. Şimdi gerçekleri anladılar. Zanlıların cezalarını çekmelerini istiyorlar. Tecavüzcülere beddua ediyorlar. Geçen yılki olay, okulun rehber öğretmeni sayesinde ortaya çıkmıştı. Olaydan sonra Siirt'e çok sayıda rehber öğretmenin ataması yapıldı. Valilik ve Baro'nun işbirliğiyle rehber öğretmenler psikiyatr, pedagog ve hukukçular tarafından dört bölümlük bir programla eğitildi.
Ya rapor ruh sağlıkları bozulmadı derse?
Mağdur öğrenciler, geçen yıl İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan kemik yaşları ve ruh sağlıklarının bozulup bozulmadığıyla ilgili muayene edildiler. Mahkemenin sanıklarla ilgili cezalar üzerinde büyük etkisi olacak 2 rapordan biri geldi. Kızların kemik yaşlarının 15'in altında olduğu resmen belgelendi. Mahkeme şimdi kızların ruh sağlıklarının bozulup bozulmadığı raporunu bekliyor. Müdahil avukatlar, Hüseyin Üzmez olayındaki gibi birbiriyle çelişen raporlar gelmesinden endişeleniyor. Gelecek rapor eğer kız öğrencilerin ruh sağlıklarının bozulduğu yönünde olursa, sanıklar nitelikli cinsel istismar suçundan 15 yıl hapis cezası alacaklar. "Bozulmadı" derse, sanıklar sadece "cinsel istismar" suçundan 3- 8 yıl arasında ceza alacaklar. Tutuklu ve mağdur avukatları, Adli Tıp raporunun 21 Eylül'deki duruşmaya kadar tamamlanmasını bekliyor.
HAVACI ER İNTİHARI İLE ŞOK ETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Marmaris Hava Radar Mevzi Komutanlığı'nda vatani görevini yapan Aksaraylı havacı er Emre Ateş, iddiaya göre henüz belirlenemeyen nedenle tüfekle başına ateş ederek intihar etti.
5.5 aylık asker olan 21 yaşındaki Emre Ateş, iddiaya göre dün gece birliğinde yaşamına son verdi. Ateş'in ölüm haberini Aksaray'da oturan ailesine Aksaray İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli subaylar, bugün saat 08.00 sıralarında ambulans eşliğinde eve giderek bildirdi. Acı haberi alan 3 çocuk babası 48 yaşındaki Mustafa Ateş ile eşi 43 yaşındaki Leyla Ateş, sinir krizi geçirdi. Ateş çifti, sağlık görevlilerinin müdahalesiyle sakinleştirildi.
Askere gitmeden önce plastik doğrama atölyesinde çalışan Emre Ateş'in cenazesinin, yarın memleketi Aksaray'a getirilip defnedileceği belirtildi.
ÖLÜMDEN KAÇIŞI FAYDA ETMEDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Kaza yapan iş makinesinin kendisine çarpmasından korkan kadın, bir ağacın arkasına saklanmaya çalıştı ancak aracın çarptığı ağacın altında can verdi
Kayseri'de, 58 yaşındaki Mehmet Atmaca'nın direksiyon kontrolünü yitirdiği iş makinesi önce yol kenarındaki aydınlatma direğine ardından da ağaca çarptı. Aracın üzerine doğru geldiğini gören 57 yaşındaki Sevim Bulut, arkasına saklanmaya çalıştığı ağacın altında kalarak can verdi.
Kaza, Talas İlçesi Akçakaya Mahallesi Ziyapaşa Caddesi'nde dün saat 19.30 sıralarında meydana geldi. Mehmet Atmaca yönetimindeki iş makinesi rampadan inerken operatörün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu önce yol kenarındaki aydınlatma direğine ardından da ağaca çarptı. Çarpmanın etkisiyle direk ve ağaç devrildi.
İş makinesinin üzerine doğru geldiğini gören Sevim Bulut, arkasına saklanmaya çalıştığı ağacın altında kalarak yaşamını yitirdi.
Adana'dan yaz tatili için Kayseri'ye geldiği öğrenilen Bulut'un yakınları Hüseyin Soytürk ve Şahin Soytürk, operatöre saldırdı. Sevim Bulut'un cesedi, otopsi için Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesi'ne kaldırıldı.İş makinesi operatörü Mehmet Atmaca'nın gözaltına alındığı kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
MERSİN'DE EMEKLİ POLİS DEHŞET SAÇTI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Mersin'de emekli polis memuru, bir barda çalıştığı belirtilen bayan arkadaşını cadde ortasında tabanca ile vurarak öldürdükten sonra elinde silahı ile saatlerce karısının olay yerine gelmesini bekledi.
Meslektaşlarını yanına yaklaştırmayan emekli polis, karısının olay yerine gelmesi ile elindeki silahı bırakırken, eşine sarılıp göz yaşı döktü.
Olay, sabaha karşı saat 03.30 sıralarında Mahmudiye Mahallesi Zeytinlibahçe Caddesi üzerinde meydana geldi. Vatandaşların 'Eli silahlı bir kişinin sokakta dolaştığı' ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, cadde üzerinde kanlar içinde yatan bir kadın cesedi ile ceset başında elinde silahla bekleyen bir kişiyle karşılaştı. Eli silahlı şahıs, olay yerine ilk gelen polis ekiplerine teslim olmayacağını söyleyip tabancayı başına dayayınca, cadde trafiğe kapatılarak bölgeye çok sayıda çelik yelekli takviye polis ekibi sevk edildi. Bir süre sonra eli silahlı şahsın emekli trafik polisi Kemal S., olduğu anlaşılırken, yerde cansız yatan kadının ise bir barda çalışan Meliha Karaduman (37) olduğu belirlendi.
Alkollü olduğu iddia edilen emekli polis memuru Kemal S., elindeki silahla uzun süre ceset başında bekleyerek meslektaşlarına zor anlar yaşattı. Kemal S., teslim olmamakta direnince olay yerine Özel Harekat polisleri de çağrıldı. Ayrıca bir zırhlı araç ile ambulanslar da hazır bekletildi. Zaman zaman elindeki tabancasını başına dayayan, bazen cesedin yanına oturan bazen de yol ortasına çıkıp elindeki silahı yere bırakan emekli trafik polisi, eşinin olay yerine gelmesini istedi. Emekli polis memurunu ikna etmeye çalışan polis müdürleri ise, silahı bırakması halinde eşinin getirilebileceğini söylediler. Saatler süren pazarlık sonunda emekli polis memuru Kemal Sayılır'ın ismi açıklanmayan karısı olay yerine getirildi. Polis ekipleri, emekli polisin karısına da zarar verebileceği ihtimalini düşünerek oldukça temkinli bir şekilde kadını kocasının yanına yaklaştırdı. Kocasını elinde silahla bir ceset başında gören kadın ise, eşine sarılıp uzun süre göz yaşı döktü. Karı-koca bir süre bir birlerine sarılıp ağladıktan sonra, silahını elinden bırakan emekli polis Kemal Sayılır meslektaşları tarafından gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Olayın neden kaynaklandığı henüz bilinmezken, emekli polisin, bayan arkadaşını karısına ve kendisine hakaret ettiği için öldürdüğü ileri sürüldü. Ceset ise, polisin yaptığı incelemenin ardından otopsi için Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne götürüldü. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
BİRİ DUDAKTAN BİRİ DUDAKTAN YANDI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Antalya'da oturduğu apartmanın bodrumunda iki yıl önce kapıcının 13 yaşındaki kızını zorla dudağından öpmeye çalıştığı ileri sürülen emekli albay M.Ş.G. hakkında "çocuğun basit cinsel istismarı " suçundan dava açıldı.
Mahkeme, şu anda 15 yaşın da olan kızı, ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. Adli Tıp Kurumu'nun 6. İhtisas Kurulu, 11 Mart 2011'de hazırladığı raporda, uğradığı taciz nedeniyle kızın ruh sağlığının bozulduğuna oybirliğiyle karar verdi. Bu rapora göre, tutuksuz yargılanan iki çocuk babası 58 yaşındaki emekli albaya 15 yıldan az olmamak üzere hapis cezası verilmesi bekleniyor. G.T. adlı kız, "Apartman yöneticisi bodrum kattaki kedileri dışarı çıkarmamızı istedi. Kedileri koymak için depoda karton kutu arıyordum. Depoya gelen M.Ş.G. hoşgeldin diyerek elini uzattı. Ben de elimi uzatmak zorunda kaldım. Elimi tuttu ve beni kendisine doğru çekerek dudaklarımı öpmek için yanaş tı. Kendisini iterek, beni öpmesine fırsat vermedim. 'Sapık mısın' diye bağırıp depodan kaçtım" demişti.
Kadın avukattan icra odasında taciz davası
Ankara Adliyesi'nde yaşanan bir cinsel taciz olayı mahkemeye taşındı. İddiaya göre Ankara 30. İcra Müdür Yardımcısı H.S., bir dava dosyası için gelen kadın avukat A.Ö.'ye önce arkadaşlık teklif etti, ardından yanağından öptü. Şok geçiren avukat, çığlık atarak adliye koridoruna kaçtı. Tutuksuz yargılanan müdür yardımcısı hakkında 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davaya, tutuksuz sanık H.S., tacize uğradığını iddia eden avu kat A.Ö. ile kendisine destek ve ren 27 avukat katıldı. Sa nık H.S., hakkın da ki iddiaları reddederek kendisini savundu: "Öğlen yemek saati yaklaşmıştı. Müdürlükte sadece bir memur, ben ve avukat hanım kalmıştı. Kendisine yemek saati olduğunu ve çıkması gerektiğini söyledim. Ancak şikâyetçi, henüz işini bitirmediğini, bitince çıkacağını söyledi. Ben de bunun üzerine iki kapıdan birisini kapatarak, çıkma hazırlığına başladım. Kendisini taciz etmedim. Daha sonra avukat hanım, kendisini çıkar mak istediğim için olacak beni bu şekilde şikâyet etmiş." İcra Müdür Yardımcısı H.S., savcı lık soruş turmasında ise dosya sorgulamasına yardımcı olmak için yanına gittiğinde, yerin dar olması nedeniyle, kolunun kadın avukata değmiş olabileceğini söyledi.
FACEBOOK'TA DÜŞÜYORUM YAZDI VE ...
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
İzmir'in Gaziemir İlçesi'nde, sosyal paylaşım sitesi facebooktaki sayfasına ingilizce 'düşüyorum' diye yazan 21 yaşındaki E.K., 4'üncü kattaki evlerinin balkonundan atladı. Otomobilin üzerine düşüp, ağır yaralanan genç kız tedaviye alındı.
Olay, dün saat 19.30 sıralarında, Atıf Bey Mahallesi Malazgirt Sokağı numara 1/6'da meydana geldi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü'nde okuyan E.K. girdiği bunalım sonucu, 4'üncü kattaki evlerinin balkonundan atladı. Seslendiği kızının kendisine cevap vermemesi üzerine balkona çıkan ev kadını annesi M.K., E.K.'yi kanlar içinde 35 PY 083 plakalı otomobilin üzerinde hareketsiz yatarken gördü. Panikle kızının yanına koşan anne M.K., durumu, polis ve sağlık ekiplerine bildirdi.
Olay yerinde ilk müdahalede bulunulan genç kız ambulansla İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılıp, tedaviye alındı. Vücudunda kırıklar olduğu belirlenen genç kız, hastanenin Yoğun Bakım Servisi'ne yatırıldı. Lokantacılık yapan babası 54 yaşındaki Z.K., iyileşmesi için dua ettiği E.K.'nin başından ayrılmıyor.
İKİ SAYFALIK NOT BIRAKTI
Evde inceleme yapan uzman ekipler, üniversiteli genç kızın odasında, bıkkınlıklarını ve küskünlüklerini dile getirdiği iki sayfalık bir intihar notu buldu. Genç kızın sosyal paylaşım sitesi facebooktaki sayfasına ise kısa süre önce İngilizce olarak 'Yes, I'm Falling' (Evet düşüyorum) yazdığı ortaya çıktı. Genç kızın 'Falling' kelimesini yanlış olarak 'Failling' şeklinde yazdığı da görüldü.
Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
ZONGULDAK'TA UTANDIRAN TACİZ DAVASI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Zonguldak'ta maden işçisi oğlu 32 yaşındaki Kadir Ötgüç'ün 17 Mayıs 2010'da meydana gelen grizu faciasında ölmesinden sonra gelini 24 yaşındaki F.Ö.'ye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla hakkında 10 yıl hapis istemiyle dava açılan 66 yaşındaki Muhuttin Ötgüç'ün yargılanmasına devam edildi. F.Ö.'ye, olay nedeniyle ruh ve beden sağlığının bozulduğu yönünde doktor raporu verildiği belirtilirken, Muhittin Ötgüç, "Hâlâ oğlumun acısını yaşıyorum. Bu acıyı yaşarken böyle bir şeyi nasıl yaparım" diyerek tahliyesini istedi.
Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü'ne ait Karadon Yeni Servis Kuyusu'nda meydana gelen grizu patlamasında ölen 30 madenciden Kadir Ötgüç'ün eşi F.Ö., Çaycuma'nın Coburlar Köyü'nde birlikte aynı evde yaşamaya devam ettiği kayınpederi Muhittin Ötgüç'ün kendisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla geçen Mart ayında jandarmaya başvurdu. Gözaltına alınarak tutuklanan Muhittin Ötgüç hakkında, 'Mağdurun ruh ve beden sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı' suçundan 10 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen 2'nci duruşmada tutuklu sanık Muhittin Ötgüç ile gelini F.Ö. ve kayınvalidesi Behice Ötgüç hazır bulundu.
Mahkeme başkanı, olay nedeniyle ruh ve beden sağlığının bozulduğu yönünde Çaycuma Devlet Hastanesi tarafından F.Ö. hakkında verilen raporu okudu. Sanık avukatı Azmi Arslan, mağdurun ruh ve beden sağlığının bozulmasına, grizu faciasında eşini kaybetmesinin yol açtığını düşündüklerini söyledi. İlk duruşmada F.Ö.'nün sanıktan şikayetçi olmadığını söylediğini hatırlatan avukat Arslan, müvekkilinin tutuklu kalmasını gerektirecek yeterli kanıt bulunmadığını ileri sürerek tahliye kararı verilmesini istedi.
Sanık Muhittin Ötgüç, grizu faciasında oğlunu kaybettiğini, aradan geçen zamana rağmen oğlunun acısını yaşadığını anlatırken, "Bu acıyı yaşarken böyle bir şeyi nasıl yaparım. Tahliyemi istiyorum" dedi. Mahkeme heyeti, ruh ve beden sağlığının bozulma nedeninin saptanması için F.Ö.'nun psikaytri uzmanına sevk edilmesini kararlaştırırken, sanığın da delillerin tam toplanmaması ve kaçma şüphesi bulunması nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
'KÜRTÇE ŞARKI' DAVASINDAKİ SON DURUM NE?
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN...
[PAGE]Ankara'da bir barda Kürtçe şarkı söylenmesi üzerine başlayan, Emrah Gezer'in ölümüyle sonuçlanan kavgayla ilgili davanın dosyası, karar verilmek üzere incelemeye alındı.Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık polis memuru Serkan Akbulut ile taraf avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı İbrahim Kozan, dava konusu olay sırasında yaralanan ve davada katılan sıfatıyla yer alan Zafer Şimşek ile ilgili adli tıp raporunun mahkemeye geldiğini söyledi.
Sanık avukatı, Adli Tıp Kurumundan alınan raporlar arasında çelişki bulunduğunu savunarak, bu konuda yeniden inceleme yapılmasını talep etti.
Cumhuriyet Savcısı Halis Özmen, raporların yeterli olduğunu belirterek, talebin reddini istedi.
Mahkeme, ara kararında, yeni rapor aldırılması talebinin reddine karar vererek, duruşmaya devam etti.
Müştekilerin avukatları ise sokakta 15 el ateş etmenin yaralama olarak değerlendirilemeyeceğini savunarak, sanığın eyleminin kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürdü.
Avukatlar, sanık hakkında tahrik indiriminin de uygulanmaması talebinde bulundu. Sanık avukatı da müvekkilinin öldürme kastı olmadığını iddia ederek, dava konusu olayda haksız müdafaa sınırlarının aşılarak meşru müdafaa sınırlarına girildiğini söyledi.
Bu nedenle sanık Akbulut'un eyleminin meşru müdafaa içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini savunan avukat, beraat talep etti.
Mahkeme, dava dosyasının karar için incelemeye alınmasını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.