Taciz yaşamayan varmıdır ?
Sanmıyorum !
Peki ! Sokakta herhangi bir tacizle karşı karşıya kalındığında,
karşılık verenler çoğunlukta mıdır?
Birçok kişinin 'Hayır' dediğini duyar gibiyim.
Biliyorum, bu gibi durumlarda, özellikle biz kadınlar, adımlarımızı
sıklaştırıp olay mahallinden bir an önce uzaklaşmak isteriz.
Sokakta/orda/burda /şurda, başımızdan en çok geçen taciz
hikayeleri nelerdir?
Hiç düşündünüz mü?
Göz tacizi !
El tacizi !
Sözle taciz !
Özellikle büyük şehirlerde, günün her saatinde, toplu taşıma
araçlarında, iş yerlerinde, sokaklarda, mesela İstiklal caddesinde
yürürken, belki hiç ummadığımız birinin bakışlarında tacizi
yaşıyoruz.
Yaşadığımız ve canımızı sıkan tacizi pekte mesele haline
getirmeyip, normal hayatımıza devam ediyoruz.
Normal hayatımıza devam ediyoruz ama, herhangi bir tacizle veya
saldırı ile karşılaşmamak adına, akşamları yalnız başımıza sokağa
çıkamıyoruz.
İstemeden hayatımızı kısıtlıyoruz, tacizin hayatımızı
yönetmesine izin veriyoruz.
Özgürlüğün kısıtlanması tam da burda başlıyor.
İşte !
Sizlere önereceğim site , ''Artık tacizi
kabullenmeyelim'' diyor.
Sokakta tacize uğrayanların hikayelerini paylaşabilecekleri bir
alan yaratan ''Hollaback'' sitesi tacizin
normalleştirilmesinin önüne geçme ihtiyacından ortaya çıkmış.
Sitenin kurucuları, 2005 yılında, 23 yaşındaki Thao Nguyen' in New
York metrosunda gözünün içine bakarak kendisini teşhir eden bir
adamın cep telefonuyla fotoğrafını çekip internete koymasından
ilham almış.
New York Daily News gazetesi, internette kısa sürede yayılan resmi,
kapak yapınca, kimliği ortaya çıkan teşhirci yargılanıyor.
Bundan etkilenen bir grup kadın ''Hollaback New
York''u kuruyor. Amaçları; sokaktaki tacizi
deşifre etmek, taciz mağdurlarına yalnız olmadıklarını hissettirmek
ve sessiz kalmak yerine, karşılık vermelerini olası
kılmak.
Sokak tacizini afişe etmek, bu konuda farkındalık ve dayanışma
yaratmak amacıyla başlatılan Hollaback hareketi, 2011 yılından
itibaren, Kacie Lyn Kocher girişimi ve ''Canımız
sokakta'' adıyla Türkiye' de.
Kocher' in Mart' ta Hollaback sitesini ziyaret etmesiyle ve
sonrasında tanıdığı herkese İstanbul' da Hollaback tarzı bir
girişimin gerekli olup olmadığını sormasıyla başlamış.
Hollaback bugün dünya çapında 14 ülkede,37 şehirde ve 8 farklı
dilde faaliyette.
Canımız Sokakta: Hollaback İstanbul, tacize
uğrayan kadınlara, hikayelerini anlatabileceği bir mecra sunuyor.
Ayrıca din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tacize uğrayan
insanlara birbirlerine destek olmaları, böyle bir durum ile karşı
karşıya kalmaları halinde ne yapmaları gerektiği konusunda kaynak
sunuyor.
Örneğin; saldırı, takip gibi daha tatsız taciz
yöntemlerinde akıllı davranmak, sakin tavırlarla karşılık vermek
hayati değer taşıyor. Fakat çoğunluk maalesef ne yapacağını
bilmiyor.
Bunun yanı sıra herkesi sokakta taciz konusunda uyarmak,
bilinçlendirmek ve farklı taciz yöntemlerinden haberdar etmeyi
hedefliyor.
Amaç; tacizciyi koruyan bir çevre oluşmasını
engellemek.
Canımız Sokakta: Hollaback İstanbul taciz
konusuyla ilgili büyük bir kaynak olma özelliği taşıyor. Üstelik,
taciz edilen şahısların isimlerini ortaya dökmeden hikayelerini
paylaşmalarına olanak tanıyor. Daha da önemlisi, akıllı telefonları
bir ''tacizsavar" haline getiriyor.
Hollaback, kadınlara ancak kendilerini güvende
hissettikleri durumlarda tacizcilerinin resimlerini çekmelerini
tavsiye ediyor. ''Öncelikle güvenliğiniz''
diyor.
Diğer taraftan, Buenos Aires ve Mexico City' de kadınların sokakta
güvende olma hakkına dikkat çekmek için şehirlerin ilk
''Sürtük yürüyüşü''nü düzenlemiş
Hollaback'ciler.
İstanbul' da, tacizi sıkça yaşıyorum diyorsanız, tacize karşı önlem
almak ve tacizciyi cezalandırmak gerekliliğine
inanıyorsanız,yaşadığınız taciz hikayelerini paylaşmak
istiyorsanız, www.canimizsokakta.com sitesini
takip edebilirsiniz.
Ha ! Bu arada sırf kadınlar mı tacize uğruyor ?
Erkeklerde farklı şekillerde tacize uğruyorlar mutlaka ama tacizi
çoğunlukla kadınlar yaşadığı için, kadın tacizine yer verdim
yazımda.
Ne diyelim !
Huzurlu ve tacizsiz günlere...