Taçi'ye uyuşturucu ve organ kaçakçılığı suçlaması
Abone olKosova Başbakanı Haşim Taçi, Avrupa Konseyi'ne yarın sunulacak raporda 1999'daki savaşa uzanan süreçte suç dünyasındaki faaliyetlerine başlayan ve o dönemden bu yana ülke yönetiminde ağırlığı bulunan bir şebekenin lideri olarak tanımlanıyor.
Başta Kosova Başbakanı Haçim Taçi olmak üzere ve Kosova Kurtuluş
Ordusu'nun eski liderleri uyuşturucu kaçakçılığı ve organ
ticaretiyle suçlandı.
Haşim Taçi'nin adı rapor taslağında 27 kez geçiyor
İsviçreli senatör Dick Marty'nin Avrupa Konseyi için iki yıllık bir
çalışma sonucu hazırladığı raporda Taçi, 1999'daki savaşa uzanan
süreçte suç dünyasındaki faaliyetlerine başlayan ve o dönemden bu
yana ülke yönetiminde ağırlığı bulunan bir şebekenin lideri olarak
tanımlanıyor.
Amerikan Federal Araştırma Bürosu FBI ve diğer istihbarat
kaynaklarına dayandırılan raporda, Taçi'nin eroin ticaretinde
kontrolü elinde tuttuğu belirtiliyor.
Taçi'nin yakın adamlarının da, savaştan sonra ellerindeki bazı
Sırp mahkûmları Arnavutluk'a götürdüğü ve burada öldürüp,
kurbanların organlarını sattığı kaydediliyor.
Guardian gazetesinin konuyla ilgili haberinde de dün Kosova'nın
başkenti Priştine'de başlayan bir organ kaçakçılığı davasından
bahsediliyor.
Türk doktor baş rolde
Dava, iki yıl önce 23 yaşındaki Türk vatandaşı Yılman Altun'un
İstanbul uçağını beklerken gümrük görevlilerinin önünde
bayılmasıyla başlamıştı.
Altun'un karnındaki ameliyat izini gören polis, Medicus adlı bir kliniğe baskın düzenlemişti.
İddianameye göre, hem Altun, hem de böbreği satın alan İsrail vatandaşı Bezalel Şafran, ameliyatta Türk doktor Yusuf Sönmez'in yer aldığını söyledi.
Guardian'ın haberinde Sönmez, 'belki de dünyanın en tanınmış
organ kaçakçısı' sözleriyle tanımlanıyor.
Yarın Avrupa Konseyi'ne sunulacak raporda da Medicus adlı kliniğin
on yıldan uzun bir süredir, Taçi'yle yakın bağları bulunan organize
suç örgütleriyle ilişkili olduğu kaydediliyor.
'İddialar iftira'
Kosova Kurtuluş Ordusu UÇK'nın içinde Haşim Taçi'nin liderliğini yaptığı Drenica adlı bir grubun, uyuşturucu ve organ ticaretinde büyük rol oynadığı belirtiliyor.
Bu grubun bazı üyelerinin de bugün Kosova yönetiminde önemli görevler üstlendiği kaydediliyor.
Kosova hükümetiyse, 'iftira' diye tanımladığı iddialar konusunda hukuki ve siyasi adımlar atacağı uyarısında bulundu.
'İddialar Kosova'nın meşruiyet sınavı'
Times'ta ise, Taçi hakkındaki iddialarla ilgili bir analiz yazısı
kaleme alınmış.
David Charter imzalı makalede, raporun Kosova devletinin meşruiyetini tehdit ettiği belirtiliyor.
'Kosova'nın devlet statüsünden bir geri dönüş olmayacak ama Marty'nin raporu, bir ulusun doğuşunun artık romantik bir şekilde anlatılamayacağı anlamına geliyor.
"Taçi'nin yaptıkları, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve bağımsız bir Kosova'ya destek veren diğerleri tarafından bilerek ve isteyerek görmezden gelindi. Çünkü yeni bir devlet için güçlü bir lidere ihtiyaçları vardı.
"Şimdi Washinton ve Londra'da dâhil olmak üzere diğer başkentlerin bir isyancıyı siyasi lidere dönüştürmek ve Taçi'nin yasadışı faaliyetlerini resmi tarihten silmek için ne kadar baskı yaptıkları konusunda sorular sorulacak. Kosova'nın meşruiyeti için vereceği asıl sınav, yeni devletin Taçi ve diğer üst düzey politikacılardan hesap sormaya ne ölçüde hazır bulunduğu konusunda olacak'.