Tabipler Birliği hükümeti eleştirdi
Abone olTürk Tabipleri Birliği hekim ile hasta arasına her türlü evrak ve engeller konulduğu için, hastanın hekime ve dolayısıyla sağlık hizmetine ulaşamadığını savundu.
Son günlerde SSK sağlık kurumlarında “işgal edilmiş bölgeler”
atmosferi yaşandığını açıklayan TTB, Sağlık Bakanlığı
yetkililerinin her türlü zorluklar içerisinde sağlık hizmetini
vermeye çalışan SSK sağlık çalışanlarına ve halka, bugüne kadar
yanlışlıklar yapıldığını , artık doğrusunun öğretileceğini
anlattığını anımsatarak, bu durumun hekimler ve tüm sağlık
çalışanları içini aşağılayıcı bir çaba olduğunu vurguluyor. TTB
tarafından yapılan yazılı açıklamada şöyle deniliyor: “ Günlerdir
SSK’larda yaşanan ve 2005 Türkiye’sine hiçbir şekilde yakışmayan
gelişmelerden büyük bir üzüntü duyuyor, dahası hastaların isyanına
biz hekimler de katılıyoruz. Aramıza, her türlü evrak ve engeller
konduğu için hastalarımız bizlere (hekim ve sağlık çalışanlarına)
dolayısı ile sağlık hizmetine ulaşamıyor. Bütün bu kaotik durumdan
sadece ayaktan tedavi ihtiyacı duyan hastalarımız değil, hiç bir
koşulda tedavilerinin bir dakika bile aksatılmaması gereken yatan
hastalar, kanser, diyaliz vb. kronik hastalarımız da doğrudan
olumsuz etkileniyor. Hastalarının sağlık çıkarlarını öne alarak
hizmet verme çabası içerisinde olan hekimlerin yaptığı her türlü
tıbbi girişimi puan haline getirerek, bunun üzerinden para
kazanmaya yönelten bir atmosfer yaratılmak isteniyor. Devir öncesi
Sayın Sağlık Bakanı’nın “Artık SSK’larda sırtına stetoskop değmemiş
hastalar stetoskop ile tanışacak” şeklinde, aslında tüm SSK
çalışanlarını aşağılayıcı, ifadelerinin anlamı daha anlaşılır
kılınıyor. Gerekli hazırlıklar tamamlanmadan gerçekleştirilmeye
çalışılan bu devir işlemi ile ilgili Sayın Başbakan “bu bir ev
taşınmasıdır, her ev taşınmasında bazı aksaklıklar olur,
hastalarımız sabretsin” değerlendirmesini yapmaktadır. Sağlık
hizmeti ile ev taşınmasını benzetmek en hafif ifade ile devlet
adamı ciddiyeti ile bağdaşmayan gayri ciddi bir yaklaşımdır. Kaldı
ki, ev taşınmalarında bile evdeki hastalar öncelikle güvence altına
alınmaya çalışılır. En doğal insani yaklaşım bunu gerektirir.
Altyapısı hazırlanmadığı için de ortaya çıkan aksaklıkları gidermek
için, sorun çıktıkça yüzeysel girişimlerde bulunma tarzı sağlık
alanındaki birikimlere hiç de denk düşmemektedir. Ancak
görülmektedir ki, bu tarz Hükümetin genel tarzına dönüşmüştür. Hele
de Başbakan’ın “Başhekimlere hastalara çiçek vermelerini söyledik”,
Sağlık Bakanı’nın ”sağlık çalışanları hastalara şefkatli davransın”
ifadeleri soruna ne denli gayri ciddi yaklaşıldığını
göstermektedir. Bir yandan hekim ve sağlık çalışanlarının mesleki
faaliyet alanı bütünüyle geriye itilmeye çalışılırken, öte yandan
bu tür yaklaşımlar ile bizler hastalarımızla karşı karşıya
bırakılmaya çalışılıyoruz. HİÇ BİR ŞEY İNSAN SAĞLIĞINDAN DAHA
DEĞERLİ OLAMAZ Mesele, kimi bürokratik işlemlerin azaltılması
değildir. Bu işlemler belli ölçüde azaltılabilir. Ancak programın
özü açıktır: ne üzücü ki, aynı günlerde ülkemizde bulunan Dünya
Bankası yetkilisi tarafından açıkça ve pervasızca ifade
edilmektedir: ”Sosyal Güvenlik Reformu (yani sağlığın bir hak
olmaktan çıkarılması, sıradan bir ticaretin unsurları ile meşgul
olan sağlık işletmelerinde hekim ve sağlık çalışanlarının iş
güvencesiz bir şekilde çalıştırılacakları program) derhal
uygulamaya sokulmalıdır.” Bu sebeple, bu olanlar aynı zamanda
olacak olanların habercisidir. Yapılmak istenen “kişilerin kendi
sağlıklarından asli olarak kendilerinin sorumlu kılınması”,
dolayısıyla kişinin katkı sağladığı ölçünün –belgelendirerek-,
karşılığı kadar sağlık hizmetine ulaşabileceği bir ortam
yaratmaktır. Bu durumda da, her yerde sıra olması kaçınılmaz
olacaktır. Bütün bu yaşananların sorumlusu hükümettir. Hükümet 19
Şubat 2005 günü indirttiği SSK tabelalarının altında kalmıştır. SSK
eczaneleri acilen tekrar açılmalıdır.İlaç ve tıbbi malzeme alımı
toplu olarak ve uygun koşullarda yapılmalıdır. Bu devir uygulaması
derhal durdurulmalıdır. Hastalar ile aramıza evrak, fotokopi, puan,
para ilişkisi konmasına itiraz ediyoruz. Sağlık hizmeti için evrak
olarak bir tek nüfus cüzdanının yeterli olduğuna inanıyoruz."
sagliginsesi.com