Suyun kirli olduğu iddialarına deneyli yanıt
Abone olBüyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara’nın suyunun kirli olduğuna canlı yayında deney yaparak cevap verdi. Gökçek, "Bu kampanyala...
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara’nın suyunun
kirli olduğuna canlı yayında deney yaparak cevap verdi. Gökçek, "Bu
kampanyaların arkasında CHP’li milletvekilleri, Kimya Mühendisleri
Odası, Çevre Mühendisleri Odası ve Ankara Tabip Odası var. Bunların
birlikte kampanya yürütmeleri çok anlamlı" dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, Ankara’nın şebeke suyunun kirli
olduğuna cevap vermek için makamında basın toplantısı düzenledi.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ile Dünya Sağlık Örgütü’nün konuya
ilişkin değerlendirmelerini de gazetecilerle paylaşan Gökçek,
konuşmasında sık sık şebeke suyu içti. Sözlerine ana muhalefet
partisi CHP’yi sert şekilde eleştirerek başlayan Gökçek, "Özellikle
her yıl Ağustos ayı geldiğinde Ankara’da bir moda vardır. Odalar
bir taraftan CHP’li milletvekilleri bir taraftan başlarlar,
’Ankara’da ishal vakaları arttı ve bu doğrudan doğruya sudandır’
diye. Her seferinde ’hastalığın sudan yayıldığına dair bir rapor
bulun’ deriz. 7 seneden beri bu alışkanlıkları var. Bugüne kadar
rapor falan buldukları yok. Ne Kimya Mühendisleri Odası, ne Çevre
Mühendisleri Odası, ne İnşaat Odaları, ne CHP’li milletvekilleri
rapor bulamazlar ama ishal olmakta sadece kendileri sıraya
girerler. Bir taraftan CHP’li ve milletvekilleri diğer taraftan
CHP’li Aylin Hanım ishal olduğunu söyler ama bunun karşılığında
sudan olduğuna dair bir türlü doktor raporu kesinlikle söz çıkmaz.
5 milyon Ankara içerisinde hep ishal kendileri olurlar. Yapılan
kampanyanın nedeni CHP’nin son seçimde içine düştüğü ezik
haldendir. İkinci halkın arasında panik meydana getirmek ve bu kara
propaganda aracılığıyla başarısızlıklarını örtmek" ifadelerini
kullandı.
"KAMPANYALARIN ARKASINDA CHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİ VAR"
Musluk arıtma cihazı satanların devamlı halka korku verdiklerini ve
suların kötü olduğunu göstermek için bir analiz yaptıklarını
belirten Gökçek, "Suyun çok kötü olduğunu o analizle ispat etmeye
çalışır, bu suretle herkesin o musluk arıtma cihazını almasını
temin ederler. Hatta o görüntüleri gören insanlar su içmekten
korkar hemen buna sarılırlar. Çok enteresan bir olay. İkinci bir
neden pet şişeyle satışın çoğalması. Şerefimi temin ederek bana
intikal eden bir olayı söylüyorum. Pet şişe satıcılarının son
günlerdeki olaylar dolayısıyla ASKİ’de çalışan arkadaşlarıma
teşekkür ediyorlar, ’satışlarımız patladı’ diye. Bütün bunları
gördükten sonra bu kampanyaların arkasında kimler var onu
düşüneceğiz. Birincisi CHP’li milletvekilleri ikincisi Kimya
Mühendisleri Odası, üçüncüsü Çevre Mühendisleri Odası ve dördüncüsü
Ankara Tabip Odası var. Bunların birlikte bir kampanya yürütmeleri
çok anlamlı" dedi.
"7 YILDIR KARA PROPAGANDA YÜRÜTÜYORLAR, HİÇBİRİSİNİ İSPAT
EDEMEDİLER"
"Her zaman suyumuzun kötü olduğunu iddia ettiler ama bir sefer
rapor getiremediler" diye konuşan Gökçek, "Seneler öncesi ’ağır
metal var’ dediler sonra ’arsenik var’ dediler, onunla ortalığı
yıktılar. Ertesi sene sülfattan yıkıldı ortalık, geçen sene de
Ankara suyunda alüminyum çıktı, bunun üzerine bir yaygara
kopardılar. 7 yıldır bu propagandayı değişik şekillerde gündeme
getiriyorlar. Hiçbirisini ispat edemediler. Bu tamamen ideolojik
bir davranış. Tamamen halkı korkutma amaçlı, şimdi de insanın
aklına şu geliyor. Acaba bu kuruluşların içerisinde musluk arıtma
cihazı satan şirketlerle veya pet şişeye teşvik edebilmek için
ilgili firmalarla ilgisi olan var mı, yok mu?" açıklamasında
bulundu.
GÖKÇEK, HALK SAĞLIĞI KURUMU’NUN AÇIKLAMASINI GAZETECİLERLE
PAYLAŞTI
Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun konuya ilişkin
bilgi notunu da basın mensuplarıyla paylaşan Gökçek, Ankara ili
sınırları dahilinde bulunan yerleşim yerlerinin bin 91 numune
alınma noktasından takip edildiğini ve 249 numune alma noktasına
ait yerleşim yerine ASKİ İvedik Arıtma Tesisleri’nden 842 numune
alma noktasına ait yerleşim yerlerine ise mahalli kaynaklardan su
verildiğini açıkladı. Türkiye genelinde olduğu gibi Ankara’da da
yaz aylarının kurak geçmesinin su kaynaklarını etkilediğini
belirten Gökçek, bilgi notundaki şu bilgileri okudu:
"Bu nedenle su kaynaklı hastalıklarda artış beklenmekte olduğundan
önlemler artırılmış, takipler sıklaştırılmıştır. Son günlerde
basında yer alan Ankara’nın şebeke suyu ile ilgili haberlere
ilişkin rutin çalışmalar dışında ilave izlemeler de yapılmıştır. Bu
yıl Temmuz ve Ağustos aylarında şebeke suyundan 478 su numunesi
alınmış olup uygunsuzluk tespit edilememiştir. İlgili birimlerle
yapılan çalışmalarda görülen mide-bağırsak rahatsızlıklarından
şehir şebekesi suyunun sorumlu tutulamayacağı değerlendirilmiş,
bina içi su sistemlerinin de kontrol edilmesi üzerinde durulmuştur.
Yapılan izleme sonuçlarına göre mikrobiyolojik uygunsuzlukların
halk sağlığını tehdit edecek ya da salgına yol açabilecek durumda
olmadığı gözlenmiştir. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu şebeke suyuna
yönelik faaliyetlerini titizlikle sürdürmektedir. Bu kapsamda,
genel hijyen kurallarına azami riayet edilmesi, ellerin sık sık
yıkanması, sebze ve meyvelerin iyice yıkandıktan sonra tüketilmesi,
gıdaların uygun şekilde temizlendikten sonra sofraya getirilmesi,
şebeke suyu dışında kaynağı belli olmayan suların tüketilmemesi
önemlidir."
Gökçek, “Biz ayda toplam bin 250 analiz yaptırıyoruz. Bu ortalama
40 günde analiz yapılması anlamına geliyor. Bu analizin hiçbiri
Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiği standartların altına kesinlikle
inmemiştir” dedi.
"SÜLFAT SUYUN TADINI DEĞİŞTİREBİLİR"
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) İçme Suyu Rehberi’ne yönelik
çalışmasının bir bölümünü de paylaşan Gökçek, içme sularında
bulunan sülfatın insan sağlığına olumsuz bir etki yapmadığına dair
bir veri bulunmadığını dile getirdi. Gökçek, içme sularında bulunan
sülfatın suyun tadını değiştirebileceğini belirterek, WHO’ya göre
sağlık açısından sülfata ilişkin bir sınır değer bulunmadığını
vurguladı. Gökçek ayrıca rapora göre, sağlıklı bireylere belli
değerlerde sülfatlı su verilerek yapılan deney sonucunda vakaların
hiçbirisinde ishal tespit edilmediğini kaydetti.
(İHA)