Suudi Prens'i kaçırmışlar

Suudi Kralı Fahd'ın yeğeni olan Prens Sultan, Riyad'dan AP'ye telefonla yaptığı açıklamada, Fahd'ın oğlu Prens Abdul Aziz bin Fahd'ın kendisini geçen Haziran ayında Cenevre'de ziyaret ederek, Kral Fahd'ın Cenevre'deki sarayına davet ettiğini söyledi. Prens Sultan, Saray'da Prens Fahd ve Suudi Diyanet Bakanı Şeyh Salih el Şeyh'le görüşmeye başladıktan bir süre sonra ikilinin özür dileyerek görüşmeyi terk ettiklerini, ardından maskeli ve güçlü kuvvetli 5 kişinin zorla odaya girerek kendisini etkisiz hale getirip, ensesine vurarak bayılttıklarını söyledi. Daha sonra uyuşturulup bir uçakla Riyad'a götürüldüğünü ve iki ay bir hastanenin özel odasında tutulduktan sonra evine götürülüp göz hapsine alındığını anlatan Prens Sultan, kısa bir süre öncesine kadar ziyaretçi kabul etmesi ve dış dünyayla iletişim kurmasının engellendiğini söyledi. Hesapları ve mal varlığına el konulduğunu, bürolarının kapatıldığını, Riyad'daki bürosunda çalışanlardan bazılarının gözaltına alındığını belirten Sultan, Kralın oğlu ve Diyanet Bakanı'nı kaçırılmasından ''doğrudan sorumlu tuttuğunu ve yargılanmalarını istediğini'' söyledi. Basına konuşarak niçin riske girdiği sorulan Prens Sultan, ''Sağlığımı bozdular ve özgürlüğümü elimden aldılar. Kaybedecek başka şeyim kalmadı'' dedi. İddialarla ilgili görüşleri sorulan Suudi yetkilileri, bu girişimlere yanıt vermediler. İç ve dış politika konularında düşündüğünü açıkça söylemesiyle tanınan Prens Türki, Suudi yönetiminde üst düzey bir görevi yok. Daha ciddi reformlar isteyen Kraliyet ailesindeki küçük bir grubun üyesi olarak da bilinen Prens Türki, geçen Mayıs ayında Cenevre'de, bazı prenslerin, üst düzey yetkililerin ve işadamlarının rüşvet almalarını önlemeyi amaçlayan Kraliyet Suudi Siyasi Örgütü adlı bir örgüt kurmuştu. O tarihten bu yana İsviçre'de yaşayan Prens Türki, Suudi yetkililerini çürümüşlükle suçlayan bildiriler de yayınlamıştı.