Suudi Arabistan'dan kafa karıştıran açıklama! O isim öldü mü?

Gözaltına direndiği için çıkan çatışmada öldürüldüğü iddia edilen Prens Abdulaziz Fahd'la ilgili Suudi Arabistan'dan kara karıştıran açıklama.

Haber ajansları prensin iki gün önce öldürüldüğünü iddia ederken Suudi Arabistan yönetiminden bugün söylentilere yanıt geldi. Suudi Arabistan Prens Fahd'ın sağlıklı olduğunu duyurdu.

PRENSİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ İDDİA EDİLDİ

Eski Suudi Arabistan Kralı Fahd’ın en sevdiği oğlu olan 44 yaşındaki Prens Abdulaziz Fahd’ın hakkındaki gözaltı kararına direndiği ve çıkan çatışma sonucu öldürüldüğü öne sürüldü. İddiayı ABD’de yaşayan yazar ve eski Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanı Ali H. Soufan’ın twitter adresinden dile getirdi. Halen Suudi Arabistan’da bulunan ve önceki gün ölüm tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ileri sürerek istifa eden Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin de Saudi Oger şirketinde ortağı olduğu bilinen Prens Fahd’ın kalp krizinden öldüğü yolunda da iddialar var.

SUUDİ ARABİSTAN'DAN KAFA KARIŞTIRAN AÇIKLAMA

Tüm bu iddiaların ardından Suudi Arabistan'dan kafa karıştıran bir açıklama geldi. AFP'nin haberine göre Suudi Arabistan bilgilendirme bakanlığından prensle ilgili bir açıklama geldi. Bakanlık sözcüsü "Prens Abdülaziz bin Fahd ile ilgili medyada çıkan haberlerin doğrulukla hiçbir ilgisi yok" açıklamasında bulundu.Sözcü, "Prens Abdülaziz hayatta ve gayet iyi" diye konuştu.

Prens Abdulaziz bin Fahd, 2005 yılında 82 yaşındayken yaşamını yitiren Kral Fahd'ın en sevdiği oğlu olarak biliniyor. Kral Fahd ülkesine 25 yıl liderlik yapmıştı. Prens Fahd'ın emlak yatırımları yaptığı ve ABD'de 5.8 milyar dolarlık mülkü olduğu iddia ediliyor.

YOLSUZLUK DOSYALARI NEDENİYLE GÖZALTILAR YAŞANDI

Savunma Bakanı ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman başkanlığında geçen cumartesi gecesi Yolsuzlukla Mücadele Yüksek Komisyonu kurulmuş ve aralarında 11 prens ile 4 bakanın da olduğu eski ve mevcut onlarca yetkili görevlerinden el çektirilerek gözaltına alınmıştı. Komisyonun hedefinde 2009 yılındaki “kolera ile ilgili ve Cidde’deki atık suyu projesi usulsüzlüğü” gibi birden fazla yolsuzluk dosyası nedeniyle gözaltıların gerçekleştirildiği kaydedilmişti.

Gözaltına alınan prensler, işadamları ve bakanların gözaltında tutulduğu Ritz Carlton otelinden ilk fotoğraflar sızmıştı. Fotoğrafta otelin balo salonunda yere serilmiş şilteler üzerinde yatan birtakım şahıslar görünüyor. Bu kişilerin üzerinde ince çiçekli battaniyeler dikkat çekiyor.

‘PRENS TALLAL DA ORADA’ İDDİASI

Daily Mail, Riyad yönetimindeki kaynaklara dayandırdığı haberinde, hiçbir şahsın yüzünün görülmediği fotoğraftakiler arasında Suudi Arabistan’ın ilk kralı olan Ibn Suud’un torunu milyarder işadamı Prens El Velid bin Tallal’ın da bulunduğunu aktardı. İngiliz gazetesi, fotoğrafın gerçek olup olmadığını doğrulama imkânları olmadığını belirtse de geçtiğimiz pazar uluslararası ajanslar yüksek profilli gözaltıların Ritz Carlton’a götürüldüğü haberlerini geçmişti.

ABD'DEN "ADİL VE ŞEFFAF" OLUN ÇAĞRISI

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Suudi Arabistan'da çok sayıda prens, bakan ve üst düzey devlet yetkilisini içeren gözaltı dalgasının "adil ve şeffaf" olması gerektiğini söyledi.

Sözcü Nauert, Suudi Arabistan'da aralarında prensler, bakan, bakan yardımcıları, eski bakanlar ve iş adamlarının olduğu onlarca kişinin "yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla" gözaltına alınmasına ilişkin günlük basın toplantısında açıklama yaptı. Nauert, "Suudi yetkilileri, yolsuzluk yaptığını düşündükleri yetkililere ilişkin yürüttükleri soruşturmaları devam ettirmeleri konusunda teşvik ediyoruz. Bu süreci adil ve şeffaf bir şekilde yürütmelerini umut ediyoruz." dedi.

ZAMANA DAYANAN BİR İLİŞKİMİZ VAR

Suudi Arabistanlı yetkililerle "yakın ilişki" içinde olduğunu belirten Nauert, Suudi Arabistan ve İran arasındaki gerilime ilişkin de açıklama yaptı. Nauert, "Gelişmeleri çok yakından ve dikkatlice takip ediyoruz. Suudi Arabistan'la uzun zamana dayanan bir ilişkimiz var." ifadelerini kullandı. Suudi Arabistan'da çok sayıda prens, bakan ve üst düzey devlet yetkilisini içeren gözaltı dalgası ülke tarihinde bir ilk olarak değerlendirilirken, dünya kamuoyunda da şok etkisi yaratmıştı.