Sütaş'tan gübre açıklaması
Abone olSütaş Karacabey Fabrikası'nda yaşanan gelişmeler ile ilgili Sütaş Yönetim Kurulu yazılı açıklama yaptı.
Sütaş'ta yetki elde etmeye çalışan bir sendikanın, bir
süredir, bunu, çalışanlarını ikna ederek değil, yönetimin üzerinde
kamuoyu baskısı kurarak sağlama yolunu seçtiği savunulan
açıklamada, "Sendikanın bu çabası, Yönetim Kurulu Başkanımızın aynı
zamanda TÜSİAD'da başkanlık görevi ifa etmesi nedeniyle, TÜSİAD'ı
yıpratmayı görev edinmiş çevrelerce farkedilerek 'kullanışlı' bir
zemin olarak değerlendirilmiştir" denildi.
Açıklamada, sendikanın servis ettiği asılsız haberlerin belli bir
basın grubu tarafından, TÜSİAD'la ilişkilendirilerek kamuoyuna
sunulduğu bildirilen açıklamada şöyle denildi:
"Bu gelişmeler karşısında, Yönetim Kurulu Başkanımız Muharrem
Yılmaz, hem TÜSİAD'ın yıpratılmasına izin vermemek hem de yalan ve
saptırma üzerine kurulan bu kampanya ile mücadele edebilmek için,
hepimizin gurur duyduğu görevinden; TÜSİAD başkanlığından istifa
etmiştir. Ortaya atılan bu maksatlı iddiaların en başında, Sütaş
çalışanlarının, sendikalı oldukları için işten çıkarıldıkları
iddiası gelmektedir. Bu iddiaları ortaya atanlar, işyerimizde
yıllardır örgütlenme çabası içindedirler. Buna rağmen,
çalışanlarımızın güvenini kazanamadıkları ve yeterli sayının
yakınına dahi ulaşamadıkları anlaşılmaktadır. Belli ki, bunun
yarattığı hırçınlıkla, işyerinde ve çalışanlarımızın toplu olarak
bulundukları başka mahallerde, baskı, tehdit ve tacize varan
yollara sapmışlardır.
Yönetimimiz bu gelişmelerden, üretim alanlarında ve servis
duraklarında yaşanan olaylar, etik kurulumuza yapılan şikayetler
ile çalışanlarımızın ve hatta ailelerinin şirket yönetiminden
yardım istemeleri sonucunda haberdar olmuştur. Sendikalı olduğu
gerekçesi ile işten çıkarıldığı iddia edilen kişiler, bu olaylara
sebep olduğu tesbit edilenlerdir. Sütaş'ta sendikalı olduğu
gerekçesi ile bir tek kişinin bile işine son verilmemiştir."
'SENDİKA İSTİFA BASKISI YAPTI'
Sendika baskından bahsedilen açıklama şöyle devam etti:
"Sendikadan istifa etmeleri için çalışanlarımızın baskı altına
alındıkları, ellerinden e-devlet şifrelerinin zorla alındığı iddia
edilmektedir. Bu bir 'yavuz hırsızlık' örneğidir. Çünkü bize
çalışanlarımız tarafından iletilen şikâyet, tam tersine, e-devlet
şifrelerinin, sendikaya kayıtları yapıldıktan sonra, bir daha
istifa edemesinler diye, kendilerinden habersiz olarak
değiştirildiği yolundadır. Sütaş yöneticilerinin, çalışanlarımıza
baskı uygulaması ve e-devlet şifrelerini toplaması gibi bir olay
kesinlikle yaşanmamıştır. Türkiye 'nin dört bir yanına yayılmış,
binlerce çalışanı olan ve markasının itibarı ve güvenilirliği en
önemli sermayesi olan bir Şirket'in, bu çağda, böylesine baskıcı
bir anlayışla yönetilebileceğini düşünmek bile gerçekçilikten,
akılcılıktan uzaktır.
Sütaş çalışanları, gerginlik, huzursuzluk, kavga ve kutuplaşma
ortamı istememektedir. Böyle bir ortamın, sendikaya üye olmuş çok
sayıda çalışanımızın, sendikadan istifasına sebep olduğunu sendika
yöneticilerinin çok açık bir şekilde görmüş olmaları gerekir.
Birçok çalışanımız sıkıntılarını ve üzüntülerini yöneticilerine
aktararak, bu konuda yardım istemişlerdir."
'GÜBRE OLAYI YALAN'
Açıklamada, ayrıca Karacabey Fabrikası'nın önünde gösteri yapan,
sayıları 10-15 kadar olan ve bazıları profesyonel sendika
görevlilerinden oluşan grubun üzerine gübre dökülmesiyle ilgili bir
yalanın yayılmaya çalışıldığı ifade edilerek, "Hem de 13 ton gibi
akla sığmaz bir miktardan bahsedilmektedir" denildi.
Birden fazla yalanın bir araya geldiği savunulan olay, yazılı basın
açıklamasında şöyle anlatıldı:
"25 Mayıs Pazar Günü, saat 17.00 sularında, rutin olarak yapılan
çevre düzenlemesi ve bakım çalışmaları kapsamında ve üretim
tesislerinin uzağında, fabrika giriş kavşağında bulunan totem
tabelanın altındaki bu mahalde, başta gösteri yapan grup olmak
üzere, hiçbir kimse yokken, çim alanların gübrelenmesi işlemi
gerçekleşmiştir. Ertesi gün gelen göstericiler, bu alandaki sulama
fıskiyesini kırıp su borusunu patlatarak ve bordür taşlarının bir
kısmını kırarak, gübreyi suyla birlikte asfalta süpürmüşler, etrafa
yayılmasına yol açmışlardır. Aslında, olayı istismar etmek için
basına verdikleri fotoğraflar, bu maksatlı eylemin açık delilidir.
'Üzerimize tezek döküldü' iddiası ne akıllara, ne vicdanlara
sığmayacak açık bir provokasyon ve insafsız bir yalandır."
'SÜTAŞ İDDİA EDİLEN ANLAYIŞLA YÖNETİLEMEZ'
Açıklamada, Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz'ın Türkiye'nin
en önemli sivil toplum örgütlerinden birisinin başkanlığını
yaptığını, her platformda çağdaş demokratik yönetim anlayışını,
katılımcı demokrasiyi ve örgütlü toplumu savunduğu kaydedilerek,
Sütaş'ın, bu anlayış dışında yönetilmesinin imkanı olmadığı ifade
edildi. Açıklamada şöyle denildi:
" Bugün , Türkiye'nin ilk 500 şirketi sıralamasında 51. sıraya
kadar yükselmiş ve ülkemiz ekonomisinin önemli değerlerinden biri
haline gelmiş olan şirketimizin başarısı kurumsallaşma yolunda
attığı adımlara paralel olarak artmıştır. Bize düşen bir görev de,
çalışanlarımızın, temsil edilme ve örgütlenme haklarını tamamen
kendi hür iradeleri ile kullanmaları için gereken özgür ve huzurlu
ortamı, katılımcı yönetim anlayışını daha da iyileştirmek ve
geliştirmektir. Bunu yapabilmemiz için öncelikle şirketimizin
piyasadaki yerini ve itibarını korumamız, sorumsuz kişilerin
başlattığı bu kampanya ve saldırılara kenetlenerek karşı durmamız
gerekir."