Süt ihracatına AB kriteri engeli

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri Birliği (SETBİR) Genel Sekreteri Melek Us, AA muhabirine yaptığı açıklamada, süt ve süt ürünleri sektöründe gıda güvenliği ve izlenebilirlik kavramlarının henüz tam oturtulamadığını ifade etti. Us, sektörde, gıda güvenliği ve mikrobiyolojik kriterleri sağlayan işletmelerin mevcut olduğunu ancak, sayıca yeterli olmadıklarını, tüm ülke genelinde hammadde konusunda önlemler alınabilirse ihracat yollarının açılabileceğini söyledi. Avrupa Birliği'ne uyum çalışmaları kapsamında Türkiye'nin kendi mevzuatını uyumlaştırma yönünde faaliyetlerin sürdüğünü belirten Us, mevzuatın uyumlaştırılmasında sağlanan ilerlemenin uygulamaya yeteri kadar yansıtılamadığını anlattı. Us, çıkartılan yasalarla belirli standartların getirilmeye çalışıldığını vurgulayarak, ''Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği'nde 30 derece mililitrede toplam canlı bakteri sayısı 100 bin ve altında olması gerekirken halen ülke genelinde toplanan çiğ sütte bu değer 500 bin ile 1 milyon arasında değişiyor. Yine aynı tebliğde belirtilen, somatik hücre sayısı mililitrede 500 bin ve altında olması gerekirken henüz bu rakama da ulaşılamadı'' diye konuştu. Us, yasal alt yapının oluşturulması ve uyum çalışmalarının devam etmesinin çok önemli olduğunu, ancak, bu gelişmelerin uygulanabilmesi ve denetlenebilmesi gerektiğini belirtti. Tarladan sofraya gıda güvenliğinin mutlaka her ürün grubu için tesis edilmelisi gerektiğini anlatan Us, şunları kaydetti: ''AB Kalıntı İzleme Heyeti, ülkemizde incelemelerde bulunarak, sütte kalıntı izleme raporunu hazırladı. Bu raporda, ülkemizde bazı analizlerin yapılmadığını, bunların tamamlanmaması halinde Süt Kalıntı İzleme Raporunun olumlu olmayacağını ülkemize bildirdi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, AB'ye bu analizleri yurtdışında (AB üyesi bir ülkede) yaptırılabileceğini belirtti ve hazırladığı analiz inceleme programını AB Komisyonu'nun ilgili bölümüne iletti.'' -STANDARTLARA UYGUN İŞLETMELER- Melek Us, ülke genelinde AB standartlarında hatta daha iyi teknolojilere sahip sanayi işletmelerinin faaliyet gösterdiğini dile getirdi. Bu işletmelerin varlığına karşın hammadde konusundaki sıkıntıların ihracatı engellediğine dikkati çeken Us, şöyle devam etti: ''Ülke genelinde satış yapan ve sektörde söz sahibi olan şirketler, fabrikalarını denetime açar. Çünkü, gelişmiş bir teknolojiye sahipler ancak, üretim şekillerindeki teknolojiden çok, ürünlerin içindeki kalite önemli. Sütün satın alındığı çiftliklerin denetlenmesinde sıkıntılar yaşanabilir. Çünkü, Türkiye'deki çiğ süt kalitesi çok düşük. AB'de mililitrede 60 bin bakteri sınırı var. Bizde bu oran 1 milyon seviyesinde. Sütteki bakteri oranının yüksek olması kalitenin de düşmesine sebep oluyor. Bakteri sayısı arttıkça sütteki yağ ve karbonhidrat oranı azalıyor, asetik özelliği artıyor.'' Us, sektördeki en büyük sorunlardan birinin de üretici örgütlenmesinin yetersizliği olduğunu, bunun, gerek kalitenin geliştirilmesi, gerekse sanayicinin talep ettiği sağlıklı ve kaliteli hammadde teminini zorlaştırdığını söyledi. Us, üreticiler başta olmak üzere sektördeki birey ve kuruluşların yeni standartlar konusunda hızla bilinçlendirilmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi.