Susurluk fotoğrafı hayatını bitirdi
Abone olSusurluk'un fotoğrafını çekti hayatı zehir oldu. Önce işinden atıldı, daha sonra da ölüm tehditleri aldı. Haluk Girti bir fotoğrafın anatomisini anlattı;
İNTERNETHABER/ÖZEL
Mafya, siyasetçi, polis üçgeninin, yani derin devlet
çetesinin ilk kez ete kemiğe büründüğü Susurluk sürecinde bir
fotoğraf çok konuşulmuştu. Gazeteci Haluk Girti'nin çektiği
fotoğrafta, dönemin Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim
Şahin, Abdullah Çatlı'yla karşılıklı göbek
atıyordu.
O döneme damgasını vuran bu kareler Haluk Girti'nin kabusu
oldu.
Bu fotoğrafların medyaya yansımasından sonra Haluk Girti için zor
günler başladı. Gazeteci Girti, o tarihi fotoğrafı nasıl çektiğini,
aldığı ölüm tehditlerini, Tuncay Güney'in teklifini, kirli
bağlantıları ve de ardından yaşadıklarını ATV habere anlattı.
İşte Haluk Girti'nin konuşmasından satırbaşları;
Akşam gazetesi polis-adliye muhabiri Haluk Girti, Susurlukçu
Özel Harekâtçılar Ayhan Çarkın ve Ziya Bandırmalıoğlu çocuklarının
Kumkapı'daki sünnet düğününde çektiği fotoğrafların Türkiye
gündemine oturacağından habersizdi. Muhabirlik yaptığı yıllarda
Abdullah Çatlı ismini bildiğini ancak yüzünü hiç görmediğini
söyleyen Girti, Özel Harekâtçılarla tanışmasını şöyle
anlatıyor:
"Yıllar sonra Akşam gazetesinde çalıştığım sırada bir komiserle
tanıştım. Bu komiser beni zaman içinde farklı yerlerdeki, farklı
kişilerle tanıştırdı. Susurluk'taki Özel Harekâtçılar benim
karşıma dost olarak çıktılar. Yediğimiz-içtiğimizin ayrı gitmediği
zamanlar oldu. Çatlı'yı da bana Reis diye tanıttılar. Bir gün beni
sünnet düğünlerine davet ettiler. Ben de onlara jest yapmak
istedim. Birkaç fotoğraf ve kısa bir haber yapmaktı amacım. Nitekim
öyle de oldu. Her şey Susurluk kazası sonrasında
değişti."
O FOTOĞRAFI ÇEKTİĞİME PİŞMANIM
O fotoğrafı çektiği için çok pişman olduğunu dile getiren Girti,
"Hayatımı bana zehir ettiler, 13 yıldır öldürmediler beni
ama öldürmekten beter ettiler. Ölseydim belki kurtuluş
olurdu" dedi.
Düğünde çekilen kareleri Akşam'ın arşivinde değil evinde sakladığını ifade eden Haluk Girti, söylendiği gibi fotoğrafların Tuncay Güney tarafından çalınmadığını belirtti.
BAZI GERÇEKLER ORTAYA ÇIKTI
Susurluk kazasından sonra arşivimdeki fotoğraflara baktım.
Gördüğüm ve şaşırdığım tek kare, Abdullah Çatlı ile İbrahim
Şahin'in birlikte göbek attığı fotoğraflardı. Mafya, polis
ve devlet ilişkileri içerisindeki üçgeni ortaya çıkaran bir kareydi
bu. O dönemde kimse kimseyi tanımadığını söylüyordu. Benim
çektiğim o fotoğraflarla bazı gerçekler ortaya
çıktı.
TUNCAY GÜNEY FOTOĞRAFLARIN ÜZERİNE ATLADI
Girti çektiği fotoğrafları o dönem çalıştığı gazetesine getirmiş,
ancak fotoğraflar yayınlanmamıştı. İşte bu sırada Tuncay Güney
devreye girdi. Haluk Girti, Tuncay Güney'den kendisine gelen
teklifi de şöyle dile getirdi;
"Mehmet Özbay olarak tanıdığım kişinin Abdullah Çatlı olduğu ortaya
çıkınca fotoğrafları göz atmak için tekrar getirdim. O
sırada yanıma Tuncay Güney geldi ve bunların çok önemli olduğunu
söyleyerek Behiç Kılıç'la birlikte Mehmet Ali Ilıcak'a
götürdü. Ancak gazete bunları bilmediğim bir nedenle
kullanmak istemedi. Güney, Veli Küçük ve MİT'e vermek üzere
fotoğraflardan iki kare istedi. Ben de sakınca görmedim"
diyen Girti, daha sonra Güney'in fotoğrafları pazarlamak istediğini
söyledi.
Aydın Baylan'la bağlantı kuran Güney'in kendisine o dönem Kanal
D'nin başında bulunan Tuncay Özkan'la bir görüşme ayarladığını
söyleyen Girti, şöyle devam etti:
"Fotoğrafları görünce, 'harika bir şey' deyip görüntülerinin olup olmadığını sordu. Yok deyince karşılığında ne istediğimi sordu. Ben de iş garantisi vermesini istedim. Fotoğraflar Uğur Dündar'a gösterildi. Dündar da 'ne gerekiyorsa yapın' demiş. 700 milyon lira para verdiler. Ertesi gün fotoğraflar yayınlanınca da Akşam gazetesinden ekip olarak kovulduk. Sonra tehditler gelmeye başladı ve kimse iş vermedi."
TUNCAY ÖZKAN SÖZÜNDE DURMADI
Daha sonra da iş bulmak için Tuncay Özkan'ın kapısına giden Girti,
beklemediği bir muameleyle karşılaşmış.
Girti bu durumu da şöyle özetliyor, "Tuncay Özkan'a gittim,
işten atıldım, nasıl yardımcı olacaksınız bana dedim ama beklediğim
yardımı alamadım ve muallakta kaldım"
GİRTİ'NİN İNFAZINI VELİ KÜÇÜK DURDURMUŞ
Haluk Girti kendisi hakkında verilen infaz kararının dönemin güçlü
adamı Veli Küçük tarafından durdurulduğunu, bunu da kendisine
Ergenekon davası tutuklusu Ümit Oğuztan'ın anlattığını
açıkladı.
"Gazeteci Ümit Oğuztan o dönemlerde bana 'Haluk, verilmiş
sadakan varmış, şuanda yaşıyorsan Veli Küçük Paşa'nın sayesinde
yaşıyorsun. Senin infazın aslında verilmişti' dedi."