Sürüden ayrılanı Kürt kapar!
Abone olOrhan Pamuk'u eleştirenler kervanına Yalçın Pekşen de girdi. Pekşen, Pamuk için şunu söyledi: "Sürüden ayrılanı Kürt kapar! ".
Yalçın Pekşen'den medyanın büyük bir çoğunluğu tarafından vatan
haini ilan edilen Orhan Pamuk'a yapıcı eleştiri. Pekşen, diyerek
Pamuk'a tavsiyede bulundu.
Orhan Pamuk'un bir İsviçre gazetesine verdiği demeçte 'Kimse
söylemiyor, bari ben söyleyeyim: Türkiye'de 30 bin Kürt ve 1 milyon
Ermeni öldürüldü' dediği günden beri konuyu ele almayı
düşünüyorum.
Ancak Güngör Uras'ın deyişiyle 'Burası Türkiye abicim!'
Neresinden tutacağımı bilemiyorum.
Olayın tutulacak birçok tarafı var ve galiba en kolayı, bugüne
kadar yapıldığı gibi yazarı 'vatan hainliği' ile suçlamak.
Sonra şunları eklemek:
- Nobel ödülünü almak için ülkesini satıyor.
- Zaten yazdıkları beş para etmez. Yabancıların hoşuna gidecek
konuları seçiyor. Türkiye'deki satış rakamları ise (rakamlar ortada
olduğu için inkar edilemiyor) basının pompalaması yüzünden.
Kütüphanede olsun diye alınıyor ama okunmuyor.
- Bırakalım da bu işe yazarlar değil, tarihçiler karar versin.
(Bu savı ortaya atabilmek için, Sabancı Üniversitesi Tarih
Profesörü Halil Berktay'ın yazdıklarından ya haberdar olmamak veya
görmezden gelmek gerekiyor)
* * *
Dediğim gibi işin tutulabilecek kolay yanları bunlar.
Zor tarafları ise şunlar:
-Türkiye'de fikir özgürlüğü var mı, yok mu? diye sormak. Ve 'Herkes
resmi görüşü kabul etmek zorunda mı? diye eklemek...
-PKK terörünün yaşandığı yıllarda her iki taraftan kaç kişinin
öldüğünü araştırmak... (Ortada '30 bin ölü' lafı var, fakat bu
rakam Türkleri işaret ediyor. Peki hiç Kürt ölmedi mi?)
-Ermenilerle yaşanan olayların aslı astarı nedir? Neden Ermeniler
bu kadar yaygara yapıyorlar? diye düşünmek... Neredeyse 90 yıldan
beri sürdürülen itirazlara rağmen, neden hiçbir Türk bugüne kadar
Ermeni arşivlerini araştırmaya gerek görmedi? şeklinde olayı
kurcalamak...
* * *
Yukarıdaki soruları sormanın kolay olmaması bugüne kadar bize,
Orhan Pamuk'un verdiği zarardan daha fazla zarar verdi. Son olayda
Pamuk'un sözleri nedeniyle gösterdiğimiz tavır da, her konuda ama
özellikle Kürt ve Ermeni konularında aleyhimize işleyecek gibi
görünüyor.
Aklı başında ülkelerde hiç kimse, bir yazarı söylediği bir laftan
ötürü 'vatan hainliği' ile suçlamayı aklının köşesinden bile
geçirmez.
Zıt çıkışlar düşünce özgürlüğünün işaretidir ve düşünce özgürlüğü
bizim sandığımız gibi 'sadece düşünmek ama kimseye söylememek'
değildir.
Hiç kuşku yok, Orhan Pamuk'a karşı aldığımız tavır, Batı basınına
yansıyacaktır. En ünlü ve en yetenekli yazarımıza (bu düşünce bizim
için değilse bile, Batı'da üzerinde uzlaşmaya varılmış bir
husustur) salt düşüncesini açıkladığı için büyük haksızlık
ettiğimizin görülmesine yol açacaktır.
Bunu kimsenin aklı almayacak, dolayısıyla bizim Kürtlere ve
Ermenilere kimbilir neler yapmış olabileceğimize dair (varsa)
kuşkuları arttıracaktır.
Bu işte Orhan Pamuk'un hiç suçu yok mu? Elbette var...
Sürüden ayrıldı.
Sürüden ayrılanı Kürt ve Ermeni kaptı!
YAZI:Yalçın PEKŞEN
AKŞAM