Suriye'ye müdahale için bahane hazır!

Abone ol

Irak’ın işgaline zemin hazırlayan ‘Saddam’ın kitle imha silahı var’ bahanesinin benzeri Suriye için gündeme getiriliyor. ABD’de ‘Saddam silahlarını Suriye’ye transfer etti’ görüşü güç kazandı

ABD ve İsrail’den Beşar Esad rejiminin kimyasal silahlarını devreye sokması durumunda Suriye’ye müdahale edecekleri sinyali geldi. ABD ve İsrail’in kimyasal silahlar konusundaki “hassasiyeti” 2003 yılında Irak işgali öncesinde kullanılan “Saddam Hüseyin yönetiminin kitle imha silahları var” bahanesini akıllara getirdi. Hatta ABD’li yetkililer, 9 yıl boyunca Irak’ta bulunamayan biyolojik silahların işgalden hemen önce Suriye’ye transfer edilmiş olabileceğini söyleyecek kadar teorilerini ileriye götürüyor.

İSRAİL ASKERİ OPERASYON HAZIRLIĞINDA

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, İsrail ordusunun Suriye’deki kimyasal silahların Lübnan’daki Hizbullah’ın eline geçmesini önlemek amacıyla yapılacak bir operasyon için hazırlıklara başladığını söyledi. Channel 10 televizyonuna önceki akşam röportaj veren Barak “Orduya başta istihbarat alanında olmak üzere gereken her konuda hazırlıkların yapılması emrini verdim. Eğer gerekliyse operasyon düzenlemeyi gözönüne alabileceğiz” dedi. Barak, “Gelişmiş silah sistemlerinin, özellikle de uçaksavar füzelerinin ve karadan karaya ateşlenen ağır füzelerin taşınması ihtimalini değerlendiriyoruz. Ancak kimyasal silahların Suriye’den Lübnan’a taşınması olasılığı da söz konusu olabilir. Esad düşmeye başladığı anda istihbarat değerlendirmemizi yapıp diğer kurumlarla bağlantıya geçeceğiz” diye konuştu.

SADDAM'IN SİLAHLARI SURİYE'DE İDDİASI

ABD’nin saygın haber sitesi Daily Beast ise Barack Obama yönetiminden çok sayıda üst düzey isimle görüşerek hazırladığı haberinde Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) Suriye’nin kimyasal ve biyolojik silahlarının yerlerini belirlemek için harekete geçtiğini ve bölgeye ajanlarını gönderdiğini yazdı. Yetkililere göre CIA, ilk görevlerinden biri taraf değiştiren askerler ile çalışarak elde edebileceği tüm bilgileri toplamak. CIA’in kullandığı diğer bir yöntem ise telefon dinleme, e-postalara erişim sağlama ve uydu görüntülerini kullanmak. 2002-2009 yılları arasında dışişleri bakanlığı yardımcılığı yapan Paula DeSutter ise asıl endişenin biyolojik silahlar olabileceğini söyledi. DeSutter, ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal etmeden önce Saddam Hüseyin yönetiminin Suriye’ye silahlarını transfer ettiğine dair şüpheler olduğunu belirtti.

OPERASYON İÇİN 75 BİN ASKER GEREKLİ

ABD’nin tüm istihbarat birimlerinin başı konumundaki Ulusal İstihbarat Direktörü James Clipper da Irak İşgali başlamadan aylar önce bazı materyallerin ülkeden çıkarıldığını düşündüğünü, buna işaret eden uydu görüntüleri olduğunu söyledi. İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi önceki günkü haberinde Suriye’nin Arap dünyasının en ileri kimyasal silah programına sahip olduğunu; 5 üretim, 20-30 kadar da depolama tesisinden söz edildiğini yazmıştı. Ancak gazete bu tesislerin dağınık olması nedeniyle dışarıdan bir operasyon düzenlenebilmesi için 75 bin asker asker gerekebileceğini belirtmişti. Suriye’nin hardal gazı ve sinir gazı gibi kimyasal silahların ve bunları taşıyacak füze sistemlerine sahip olduğu düşünülüyor.

Türkiye ve Suriye arasındaki geçişlerin yapıldığı Carablus sınır kapısını ele geçiren Özgür Suriye Ordusu mensupları Devlet Başkanı Beşar Esad’ın resimlerini yırtıp üzerini boyadı. Cilvegözü sınır kapısı da şiddetten kaçan

Suriyeli ailelerin Türkiye’ye giriş yaptığı nokta olmaya devam ediyor.

IRAK'TA GERÇEK NEDEN PETROLDÜ, PEKİ SURİYE'DE...

ABD ve İngiltere hükümetleri 2002 yılında Saddam Hüseyin yönetiminin Irak’ta kitle imha silahlarına sahip olduğunu ve bunun güvenliği tehdit ettiğini söylemişti. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Irak’ın işbirliği yaparak BM müfettişlerinin ülkeye girmesine izin vermesini istedi. Irak’tan izin çıktı ancak BM yetkilileri kitle imha silahlarına dair kanıt bulamadı. 16 Mart 2003’te ABD hükümeti BM müfettişlerine işlerini yarıda bırakarak ülkeden çıkmalarını tavsiye etti. 20 Mart’ta ise ABD öndeliğindeki koalisyon Irak’a savaş ilan etmeden beklenmedik bir saldırıda bulundu. Irak İşgali’ne Barack Obama yönetimi geçen yıl son verdi, bu süre zarfında kitle imha silahlarına dair kanıt bulunamadı. ABD merkezli Iraq Survey Group, işgal sonrasında yaprtğı araştırmada Irak’ın nükleer, kimyasal ve biyolojik silah programlarına 1991’de son verdiğini ortaya koydu. İngiliz The Independent gazetesinin geçen yıl yayımladığı gizli yazışmalar ABD ve İngiltere’nin işgal öncesinde Irak petrolünü paylaşma planı yaptığını ortaya çıkarmıştı.

Günün Önemli Haberleri