Suriyeliler tüyler ürperten vahşeti anlattı
Abone olSuriye'den Türkiye'ye kaçan mültecilerin anlattıkları dehşet verici
DHA muhabirleri, Suriye'de çıkan olaylarda askerlerin
baskısında korkarak kaçıp Türkiye sınırına 1 kilometre uzaklıktaki
Hırıptıjöz Köyü'ne kadar gelen Suriyelilerin kendi topraklarındaki
dramına tanıklık etti.
Aağaçlar arasına kurdukları derme çatma çadırlarla sefalet
içinde bir yaşam süren, Cisr-Üş Şuur ve Hama kentlerinden görev
yaparken kaçan askerler, halkın üzerine ateş etmeleri istendiği
için kaçtıklarını, göstericilerin öldürüldüğünü, tecavüz
edildiğini, anlattı.
Kasabanın giriş çıkışları kapatıldı |
Suriye güçlerinin, ülkenin kuzeyindeki Cisr Eş
Şuğur kasabasının girişlerini kapattığı bildirildi. AP ajansının haberinde, kasabanın girişlerinin tanklarla kapatıldığı belirtildi. Suriye devlet televizyonu da ordu birliklerinin Cisr Eş Şuğur'daki "silahlı grupların" bazı liderlerini gözaltına aldığını duyurdu. Suriye ordusu, bölgede faaliyet gösteren "silahlı grupların" 120'den fazla asker ve güvenlik gücü mensubunu öldürdüğünün belirtilmesinden sonra kasabada operasyon başlatmıştı. Suriye genelinde Devlet Başkanı Beşşar Esad'a karşı dün düzenlenen gösterilerde 36 kişinin yaşamını yitirdiği bildirilmişti. |
Özellikle buraya 20 kilometre uzaklıktaki Cisr-üş Şuğur ve Hama
kentlerinden kaçan Suriyeliler, köydeki bahçelerin arasına
kurdukları derme çatma çadırlara yerleşmeye devam ediyor.
Aralarında askerlerin de bulunduğu yüzlerce kişi, Türkiye'den
kendilerine sahip çıkmasını istedi. Zor koşullarda yaşam savaşı
veren Suriyeliler, anlattıkları ile ülkede yaşanan kaosu ve dramı
da gözler önüne serdi.
EKMEK FIRINLARINI KAPATTILAR
Bahçede adeta küçük bir mahalle kuran Suriyeliler, hükümetin 1980
yılında tandırda ekmek pişirme ile fırın açmayı yasakladığını,
bugüne kadar devletin ekmek üretip sattığını, olaylardan sonra
fırınların ekmek üretimini durdurarak insanların aç bıraktığını,
alış veriş merkezlerinin de kapatıldığını bildirdi. Askerlerin
halkı baskı altında tuttuğunu göstericilerin üzerlerine ateş
açıldığını belirten Suriyeliler, kendilerine sahip çıkılmasını
istedi. Türkiye tarafındaki akrabaların gıda yardımı ile ayakta
durmaya çalışan Suriyeliler, El Muhaberat'ın Lübnan sınırına
kaçmaları halinde peşlerine düşüp kendilerine öldürebileceği için
Türkiye sınırına geldiklerini, Türkiye'den çekinen Suriye'nin
istihbaratçılarının burada kendilerine müdahale edemediğini bu
yüzden güvenli bir bölge haline gelen Hırıptıjöz Köyü'ne
kaçtıklarını anlattı.
HALKIMIZA ATEŞ AÇMAK İSTEMEDİĞİMİZ İÇİN KAÇTIK
Hama kentinde askerlik yaparken 10 asker arkadaşı ile kaçıp
Hırıptıjöz Köyü'ne geldiğini belirten onbaşı Hasan Ali başından
geçenleri şöyle anlattı:
"Ben 10 gün önce askerlik yaptığım yer olan Hama kentinden
kaçtım. Onbaşı olarak görev yapıyordum. Bizden göstericilerin
üzerine ateş açmamızı istediler. Bize göstericilerin silahlı olduğu
söylenip ateş etmemiz istendi. Özellikle Sünni askerleri öne koyup
ateş etmelerini istiyorlar bunların arkasında da El Muhaberat
görevlileri var, ateş etmeyenleri sırtlarından vuruyorlar. Hama
kenti civarına geldiğimizde ateş açmamız istendi, 10 arkadaşımla
havaya ateş açtık. Halkın silahsız olduğunu görünce bir fırsatını
bulup kaçtık. Ve buraya geldik, burada benim gibi çok zor durumda
birçok insan var."
TECAVÜZ EDİYORLAR
Kaçan askerlerden Servet Araf Faydo ise şunları söyledi:
"Ben 1.5 yıllık mecburi askerlik için olayların ilk çıktığı
Dera kentine gitmiştim. 5 aydır askerim. Olaylar başladıktan sonra
gösteri yapan insanlara rastgele ateş açıldı. Hatta insanlara
tecavüz edildi, öldürüldüler, hepsi gözlerimizin önünde oldu. Karşı
gelen göstericiler öldürüldü. Çocukların insanların başlarına
botlarla vurarak öldürdüler. Bunları görünce kaçıp buraya
sığındım."
Ailesi ile Hırıptıjöz Köyü'ne gelen Ali Allevi ise askerlerin
üzerine ateş açması nedeniyle ağabeyi Faik Allevi'nin öldüğünü,
Halit Allevi'nin ise yaralandığını söyledi. Bu gelişme üzerine ölen
ağabeyinin 5 çocuğu ve eşini alarak Hırıptıjöz Köyü'ne kaçtıklarını
anlatan Allevi, "Burada ne yapacağımızı olayların ne kadar
süreceğini bilmiyorum. Burada ölmek istemiyorum. Bize sahip
çıkılmasını istiyoruz çocuklarla birlikte perişan olduk"
diye konuştu. TÜRK CEP TELEFONU HATTI
KULLANIYORLAR
Hırıptıjöz Köyü'nde toplanan Suriyeliler, buranın Türk GSM
hatlarının kapsam alanında olması nedeniyle Türk cep telefonu
hatlarını kullanıyor. Kendi aralarında sürekli haberleşen ve
gelişmeleri takip etmeye çalışan Suriyeliler, satın aldıkları
kontörleri de bu imkanı olmayan akrabalarına gönderip, iletişimi
kopartmamaya gayret gösteriyor.
ÇADIRDA DÜNYAYA GELDİ
Bu arada Hatice Emta adlı Suriyeli kadın kaçtığı Hırıptıjöz
Köyü'nde 5 gün önce Hamida adını verdiği bir kız bebek dünyaya
getirdi. Çok büyük zorluk yaşadıklarını ifade eden genç kadın,
kendine ve çocuklarına sahip çıkılmasını istendi.
YAYLADAĞI'NDAKİ ÇADIRLARDA 2 BİN 900 KİŞİ VAR
Öte yandan Yayladağı'ndaki çadır kentte kalan Suriyeli sayısının 2
bin 900 olduğu belirtildi, Bu arada çadır kent içerisinde görüntü
alınmasının engellenmesi için çevresindeki demir korkulukları mavi
bir branda çekildi. Çadır kente Sağlık Müdürlüğü tarafından kurulan
10'ar yataklı 4 revire hizmet vermek için mobil laboratuar ve
röntgen araçlarının getirildi.
ALTINÖZÜ'NDE 3 BİN KİŞİ
Öte yandan Hatay'ın Altınözü İlçesi'ndeki eski TEKEL binasına
kurulan çadır kente yaklaşın 3 bin Suriyelinin yerleştirildiği
bildirildi. Polis tarafından çember altına alınan alanda Kızılay'ın
günde üç öğün sıcak yemek servisi yaparken İl Sağlık Müdürlüğü
tarafından kurulan revirlerde de sağlık hizmeti veriliyor. Buradaki
çadır kentte 5 bin kişinin konuk edilebilecek şekilde hazırlık
yapıldığı da bildirildi.
Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nden de dün 10 kişilik bir grup Türkiye'ye
sığındı, bu kişiler de Yayladağı'ndaki çadır kentte yerleştirildi.
Her iki ilçedeki çadır kentlerde toplam 5 bin 900 kişinin
ağırlanırken Türkiye'ye bugün şuana kadar gelen olmadı.