Suriyeli mültecilerin yürek burkan görüntüleri
Abone olYUNANİSTAN'ın Midilli Adasında bir insanlık dramı yaşanıyor. Suriyeli mülteciler perişan halde kendilerine uzanacak yardım ellerini bekliyor.
AVRUPA kapılarını Suriyeli
mültecilere açtı ancak onlara sahip çıktığı pek söylenemez. Çoğu
Suriyeli Avrupa ülkelerinde yiyecek kuru bir ekmeği bile zor
buluyor. Bu ülkeler arasında Yunanistan da
var.
YUNANİSTAN'ın Midilli Adası, turizmin en hareketli olduğu bugünlerde sayıları 10 bine yaklaşan kaçak göçmenlerin oluşturduğu trajik görüntüler nedeniyle tarihinin en büyük insanlık dramına tanıklık ediyor.
Ülkelerinde yaşanan savaştan kaçan Suriye ve Afganistan başta olmak üzere farklı pek çok milletten insan, kurtuluş olarak gördükleri Avrupa ülkelerine gidebilmek için ilk durak olarak Yunan adalarına ulaşmaya çalışıyor. Kaçak göçmenlerin Avrupa'ya açılan kapı olarak gördükleri adaların başında ise Midilli geliyor. Bugüne kadar Yunan adalarına geçmek isterken yakalanan veya hayatını kaybeden kaçak göçmenlerin dramını aktaran DHA muhabirleri bu kez Midilli'ye geçmeyi başanların yaşamına tanık olup görüntüledi.
Görüntüler arasında küçük bir çocuğun yerde yatarken çekilmiş fotoğrafı yürek burktu.
SİVİLLER YARDIM EDİYOR
Özellikle, Çanakkale'nin Ayvacık, Balıkesir'in Ayvalık ve
İzmir'in Dikili ilçelerinin sahillerinden lastik botlarla gecenin
karanlığında yola çıkıp, sabahın ilk ışıklarıyla Midilli Adası
sahillerine ayak basan kaçak göçmenler, özgürlüklerine ilk adımı
atmış oluyor. Yaşanan büyük insanlık dramına dünyanın değişik
bölgelerinden adaya gelen sivil gönüllüler yardım elini uzatıyor.
Gönüllü doktorlar sağlık hizmeti sunmaya çalışırken, sivil
gönüllüler topladıkları yiyecek ve içecekleri kaçak göçmenlere
ulaştırmaya çalışıyor. Ancak her sabah yüzlerce yeni kaçak göçmenin
ulaştığı Midilli Adası, artık bu yükü taşıyamıyor.
MİDİLLİ LİMANI BOT MEZARLIĞINA
DÖNÜŞTÜ
Midilli Adası'na her sabah günün ilk ışıklarıyla birlikte yasa dışı
yollardan yüzlerce yeni kaçak göçmen ayak basıyor. Bu durum adada o
kadar benimsenmiş ki, Yunan Sahil Güvenlik Botları ada
sahillerinden her sabah umut yolculuğunda kullanılan çok sayıda
bot, bunlara ait motor ve can yeleklerini toplayıp Midilli
Limanı'na getiriyor. Botlar vinçler ile denizden çıkarılıp rıhtıma
taşınıyor. Bir yanda botlar, diğer yanda bu botlara ait motorlar ve
can yeleklerinin çokluğu nedeniyle rıhtım adeta bot mezarlığına
dönüşmüş durumda. Ayvalık'tan kalkan feribotlarla seyahat eden
turistleri de adada ilk olarak bu bot mezarlığı karşılıyor.
GEMİ GÖLGESİNDE AVRUPA
RÜYASI
Midilli Adası'na ulaşmayı başaran kaçak göçmenlerden büyük bölümü
liman bölgesinde hiç de insani olmayan koşullarda yaşıyor.
Limandaki Gümrük Sahası'nda oluşturulan kabul merkezinde adaya
kaçak yollardan ulaşanların kayıtları yapılıyor. Parmak izleri
alınan göçmenler sağlık kontrolünden geçirildikten sonra artık
özgürlüklerine kavuşmuş oluyor.
YENİ BİR MÜCADELE BAŞLIYOR
Ancak onlar için Midilli'de yeni bir mücadele başlıyor. Kabul
işlemleri yapılan kaçak göçmenler, otobüslere bindirilerek adadaki
Moria ve Pikpa Kampları ile Kartepe Çadır Kenti'ne taşınıyor.
Kamplara gitmek için otobüs bekleyen kaçak göçmenlerden bazıları da
bunaltan sıcak havada iskeleye yanaşmış olan ve her gün Atina'ya
sefer yapan geminin gölgesinde yatarak dinlenirken, Avrupa
ülkelerine ulaşacakları günün hayalini kuruyor.
"GEMİ VE UÇAKLARDA YER
YOK"
Özellikle son günlerde adaya ulaşan kaçak göçmenlerin sayıları 10
bine yaklaşmış durumda. Aslında, adaya kaçak yollarla gelenler 5-6
günlük süre içerisinde gemi veya uçak ile Atina'ya gönderiliyor.
Ancak, bugünlerde ada Meryem Ana Haftası nedeniyle iç turizmde
büyük bir yoğunluk yaşanıyor.
ADADA SIKIŞIP KALDILAR
Mytonis Tours Acentesi yetkilisi Dimitris Bernardakis, iç
turizmdeki yoğunluk nedeniyle Atina'ya sefer yapan gemi ve
uçaklarda önümüzdeki 15 gün için yer olmadığını belirtip, "Kaçaklar
da bu yüzden adada sıkışıp kaldı. Kayıtlarını yaptıran kaçaklar
maalesef uçak ve gemilerde yer olmadığı için gidemiyorlar. Adada
her zaman illegal yollardan gelen kaçaklar oluyordu. Ama bu kadar
çok rakamlarla ilk defa karşılaşıyoruz" dedi.
KAMPLAR DOLUNCA SOKAKLARA
TAŞTILAR
Özellikle Yunanistan'dan Meryem Ana Haftası için adaya gelenlerin
dönüşleri nedeniyle gemi ve uçaklarda yer bulamayan kaçak
göçmenler, daha uzun süre adada beklemek durumunda kalıyor.
Atina'ya gitmek için bekleyen kaçak göçmenler en erken 15 gün
sonrasına bilet bulabiliyor. Bu yüzden de ada kaçak göçmenler,
konusunda şimdiye kadarki en kalabalık günlerini yaşıyor.
KAMPTA YER BULAMAYAN SOKAKLARDA YAŞIYOR
Adadaki 3 kampta tamamen doldu. Buralarda yer bulamayanlar,
mecburen şehrin cadde ve sokaklarını, parklarını, deniz
kenarlarını, en kötü ihtimalle de bir ağaç gölgesini kendilerine
mesken ediniyor. Şanslı olanlar kurdukları küçük çadırlarda
kalıyor. Onlar kadar şanslı olmayanlar ise bir bank üzerinde, ya da
bir ağaç gölgesinin altında yerlerde oturup, yatarak yaşamını
sürdürmeye çalışıyor.
TURİSTİK BÖLGELERDE DE MANZARA
AYNI
Yaşanan insanlık dramını en iyi somut şekilde gösteren bu tür
manzaralar adanın her yerinde mevcut. Turizmin en yoğun yaşandığı
Molivos ve Petra gibi bölgeler de dahi aynı şekilde kaçak
göçmenlerin yaşadıkları insanlık dramını gösteren manzaralar ortaya
çıkıyor. Kaçak yolculuğun sonunda adaya ulaşanlar nerede bir çeşme
bulursa orada toplanıyor. Çeşmelerde yıkanan elbiseler kurutulmak
için yol kenarlarındaki bariyerlerin üzerine asılınca ortaya ilginç
görüntüler çıkıyor. Yol kenarların, yere yatıp bekleyen ve uyuyan
kaçaklarla dolu.
ÇOCUKLAR PERİŞAN DURUMDA
Çocuklar da anne ve babaları ile aynı kaderi yaşıyor. Yolculuk sırasında vücut dirençleri düşen çocuklar yattıkları yerde uyuyup kalıyor. Kimi zaman annelerinin tarafından sallanarak kimi zaman da yerde taşların üzerine uzanarak uyuyakalmış çocukların durumu görenlerin yüreklerini sızlatıyor. Parası olanlar bir şekilde dükkanlardan aldıkları yiyeceklerle karınlarını doyuruyor. Ancak parası olmayanlar kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor.
ÇOĞU ZAMAN EKMEK BİLE BULAMIYORLAR
Çoğu zaman bir parça kuru ekmeği yiyerek karınlarını doyurmaya
çalışıyor. Yaşanan insanlık dramındaki en dikkat çekici noktalar
ise kaçakların duş yapacakları, giysilerini yıkayacakları yer
olmaması. Bu yüzden nerede bir çeşme bulurlarsa orada kıyafetlerini
sudan geçirip, sağa sola asarak kurutuyorlar. Tuvalet ise onlar
için en büyük sorun. Özellikle kadınlar bu konuda büyük mağduriyet
yaşıyor. Anneler, bebeklerinin altını ise yollarda, park etmiş
arabaların arasında değştiriyor. Kaçak göçmenler, hijyenik olmayan
şartlarda yaşamaya çalışıyor.
DENİZE GİRİP
SERİNLİYORLAR
Midilli Adası'nın birçok yerinde halk plajları ve otellere ait
plajlar mevcut. Adaya turistik seyahat yapanlar buralarda denize
girerek, keyif yaparken, Midilli Limanı'ndaki Gümrük Sahası'nın
sahil kesiminde Meryem Ana Anıtı'nın da bulunduğu bölgede denizin
keyfini çıkaran kaçak göçmenler de var. Atina'ya gidecekleri günü
beklerken sıcaktan bunalan kaçak göçmenler, Meryem Ana Anıtı'nın
altındaki iskelede denize giriyor.
ÇARESİZCE BEKLİYORLAR
Kaçakların bir çoğunun, umut yolculuğu sırasında tedbir amaçlı
olarak yanlarında taşıdıkları can yeleklerini giyerek denize
girmesi dikkat çekiyor. Kaçaklardan yetişkin olanlar, özellikle
çocuklarına can yeleği giydirip denize atarak yüzmeyi öğretmeye
çalışıyor. Kaçak göçmen plajına dönüşen bu alanın 200 metre
ilerisinde ise adaya turist olarak gelenlerin denize girdiği halk
plajı yer alıyor. Denize girip serinleyen kaçaklar iskelenin
yanındaki duşta yıkanıyor. Burada tek bir duş olması nedeniyle
denizden çıkanlar duşu kullanabilmek için birbiriyle yarışıyor.
Çocukların, duştan şişelere doldurdukları suları içmeleri
çaresizliğin fotoğrafını oluşturuyor.
GÖÇ YOLUNDA 3 ÇOCUK
Ülkesindeki savaştan kaçarak 1 yıl önce Midilli Adası'na gelmeyi başarın Afganistanlı Yasin Samadi'nin (25), yaşam hikayesi ise oldukça dikkat çekici. Samadi, eşi Hatice ile izinsiz evlendiğini ve bu nedenle de bazı kişilerce takip edilerek tehdit edildiği için önce İran'a, oradan da Türkiye'ye kaçtıklarını aktardı. İran'da bir kızlarının olduğunu anlatatan Samadi, "Sonra Türkiye'ye kaçtık. İki yıl burada kaldık. Bu süre içinde bir de erkek çocuğumuz oldu.
Bir yıl önce de Ayvalık Sarımsaklı sahilinden lastik botla
Midilli Adası'na geldik. 10 kişi bindiğimiz botun motorunun yakıtı
yolda bitti. 4 saat denizde kaldık. Sonra Sahil Güvenlik bizi alıp
limana getirdi. Buradan Almanya'ya gitmek istiyoruz. Ancak, bu iş
sandığımız kadar kolay değilmiş. Bir yıldır Almanya'ya gitmek için
pasaport bekliyorum. Bu süre içinde eşim burada da bir erkek
çocuğuna daha hamile kaldı. 2 ay sonra doğum yapacak. Üçüncü
çocuğumuz da ya burada doğacak ya da Almanya'da" dedi.
HEDEFLERİ ALMANYA
Midilli'ye kaçak yollarla gelenlerin hemen hemen hepsinin gitmeyi
hedefledikleri ülke hemen hemen aynı. Yunanistan onlar için
Avrupa'ya geçişte yalnızca bir köprü. Asıl hedef Almanya'ya
ulaşmak. Orada yeni bir hayat kurup insanca yaşamak istiyorlar.
Almanya'ya gitmeyi hedefleyen kaçaklardan birisi de Afganistanlı 22
yaşındaki Tawus Mirşikar.
SAYI GÜNDEN GÜNE ARTIYOR
Savaş nedeniyle önce İran'a, sonra da Türkiye'ye geçtiklerini, kaçak yollarla da Midilli'ye ulaştıklarını anlatan Mirşikar, Midilli'ye bir hafta önce geldiklerinde adadaki kaçak sayısının bu kadar fazla olmadığını söyledi. Mirşikar, "Biz geldiğimizde daha az kişi vardı. Şu an durum çok kötü. Çok kalabalık. Günden güne sayı artıyor.
ZOR ŞARTLARDA YAŞAMALRINI SÜRDÜRÜYORLAR
Paramız olmadığı için çok zor şartlarda yaşamımızı sürdürüyoruz. En büyük sorun bir tuvalet dahi olmaması. Biz kabul merkezine kayıt yaptırdık ve biletimizi aldık. Ama gemide yer olmadığı için hala gidemiyoruz. Bir haftadan beri burada çok zor şartlarda kalıyoruz. Önce Atina'ya gideceğiz. Oradan Makedonya, Sırbistan, sonra Avrupa'ya ilerleyeceğiz. Son durağımız inşallah Almanya olacak" dedi