Suriyeli Kürtlerin yanında olmak...
Abone olBDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, PYD’nin Rasulayn’ı ele geçirmesine ilişkin, “Suriye Kürtleri Suriye’de yaşayan halkların içerisi...
BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, PYD’nin Rasulayn’ı
ele geçirmesine ilişkin, “Suriye Kürtleri Suriye’de yaşayan
halkların içerisinde en mazlum olanıdır. Bu kadar ezilmiş bir
halkın yanında olmak Türkiye Cumhuriyeti devletine en yakışan
tutumdur. İnancım odur ki orada eğer bir demokratik özerklik
gelişirse yine bu Türkiye’nin yararına olacaktır” dedi.
BDP’nin KCK ana davasından tutuklu milletvekili Hatip Dicle’nin
annesinin taziye ziyaretine giden Aydoğan, İHA muhabirinin
sorularını yanıtladı. Zamanında Irak’ta yaşayan Kürtlere de aynı
şekilde bir tutum sergilendiğini hatırlatan Aydoğan, günümüzde ise
Irak’ın Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler arasında yer
aldığını belirterek şöyle konuştu: “Şunun altını çizerek belirtmek
istiyorum; sayın Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun yapmış olduğu
açıklama talihsiz bir açıklamadır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin
Kürt halkına yönelik politikası artık değişmelidir diyorum. Geçmiş
dönemde Irak’ta yaşayan Kürtlere yönelik aynı politika vardı. O
dönem Barzani’ye ve Talabani’ye Türkiye Cumhuriyeti’nin yaklaşımını
hepimiz biliyoruz. Yani Ortadoğu’ya yeniden dizayn verilirken orada
bir federe hükümetinin kurulduğunu biliyoruz. Kurulduktan sonra
ilişkiler geliştirdiğini ve şu anda hükümetin en büyük ihracat
yaptığı ülkeler arasında olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bütün
geçmiştekilerin çok iyi takip edilmesi lazım.”
Suriye Kürtleri için de aynı durumun geçerli olduğunu aktaran
Aydoğan, Suriye Cumhuriyeti içinde en çok ezilen halkın Kürtler
olduğunu söyledi.
Aydoğan, Ortadoğu’nun yeniden dizaynı çerçevesinde Suriye’nin de
yeniden dizayn edildiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu
dizayn sırasında Suriye Kürtlerinin de kendi yaşadığı bölgelerde
bir statü sahibi olarak yaşama hakları var. İşte sayın
Davutoğlu’nun yaptığı gibi defacto bir durum geliştiğinde müdahale
ederiz ve benzeri türü aba altında sopa gösterme ya da tehdit türü
politikaların sonuç vermeyeceğini kendilerinin de bilmesi gerekir.
Bence Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, Dışişleri Bakanlığı’nın
yapacağı şey PYD’nin Eş Başkanı Salih Müslim ile görüşmek
olmalıdır. Kendisi ile görüştükten sonra tercihlerinin ne olduğunu
sormak ve bu tercihlerine saygılı olduğunu belirtmek gerektiğini
düşünüyorum. Sonuç olarak Suriye Kürtleri, Suriye’de yaşayan
halkların içerisinde en mazlum olanıdır. Suriye kurulduğu günden
beri kimlikleri tanınmamıştır. Dilleri tanınmamıştır. Bir nüfus
cüzdanları bile yoktur. Yani Suriye Cumhuriyeti’nin vatandaşları
bile değildirler. İşte bu kadar ezilmiş bir halkın yanında olmak
Türkiye Cumhuriyeti devletine en yakışan tutumdur. İnancım odur ki
orada eğer bir demokratik özerklik gelişirse yine bu Türkiye’nin
yararına olacaktır.”
(İHA)