'Suriyeli Kürtler, Cerablus'u IŞİD'in elinden alma planları yapıyor'
Abone olIndependent gazetesinin deneyimli Orta Doğu yazarı Patrick Cockburn, Kobani'den yazdığı haberde Suriyeli Kürtlerin 'Cerablus'u alma planları yaptıklarını' yazıyor. Haberde Cockburn, Kobani, Tel Abyad ve Rasulayn'dan izlenimlerini aktarıyor.
Independent gazetesinin deneyimli Orta Doğu yazarı Patrick
Cockburn, Suriyeli Kürtlerin, kuzeyde sınır kenti Cerablus'u
IŞİD'in elinden alma planları yaptığını yazıyor.
Haberde, Cerablus'un Suriyeli Kürtlerin eline geçmesi durumunda Avrupa'dan ve diğer bölgelerden IŞİD'e katılmak isteyen cihatçıların Suriye'ye geçişinin de imkânsız hale geleceği belirtiliyor.
Cockburn'a göre bu durum Suriye'nin kuzeyinde "Kürtlerin yükselişinden endişe duyan Türkiye'yi de öfkelendirebilir."
Patrick Cockburn'ün Kobani menşeli haberinde şu ifadeler var:
"Cerablus'un kaybedilmesi IŞİD'i soyutlar ve son dört yıldır
herhangi bir engelle karşılaşmadan Türkiye'den Suriye'ye geçen
binlerce fanatik İslamcı savaşçısını getirmesine de bir son verir.
IŞİD bu yabancı gönüllüleri, askeri stratejinin de önemli bir
parçası olarak sık sık bomba yüklü araçlarla intihar bombacısı
olarak kullanıyordu."
Independent'a konuşan Kobani kantonunun dış ilişkilerden sorumlu bakan yardımcısı İdris Nassan, "Cerablus'u özgürleştirme planlarımız var. Cerablus, Daeş'in Türkiye sınırındaki son geçiş noktası" dedi.
Nassan, YPG komutanı Sipan Hamo'nun da "Cerablus'a yönelik saldırı ABD ile işbirliği içinde olur çünkü biz uluslararası koalisyonun bir parçasıyız. Bizimle işbirliği içinde savaşıyorlar" sözlerini aktardı.
'IŞİD Tel Abyad'dan çekildi'
Independent yazarı Cockburn, bu durumun Temmuz ayında Türkiye ile İncirlik üssünün kullanımı konusunda anlaşmaya varan ABD ile sorun yarabileceği yorumunu yapıyor ve "Fakat Türkler, YPG'nin Fırat nehrinin batısına ilerlemesini durdurmak istiyor" diyor.
Kobani'nin IŞİD saldırısında yerle bir olduğunu belirten Cockburn, tek tük dükkânın ve evin ayakta kaldığını, kentin yüzde 70'inin yok olduğunu yazıyor ve kentin yeniden inşası için çalışanların yavaş yavaş kentte etkilerinin görülmeye başlandığını belirtiyor.
Haber şöyle devam ediyor:
"Kobani'deki zafer, Suriye ve Irak'ta düzenli olarak IŞİD'i bozguna uğratan tek güç olan YPG'nin öz güvenini arttırdı. İşgalin sona ermesiyle YPG, 380 köyüyle beraber Kobani kantonun geri kalanını tekrar ele geçirdi. Haziran ayında da iki yıl IŞİD'in kontrolünde kalan Tel Abyad'ı da ele geçirdiler. İki Kürt kantonunu birbirine bağlandı. Tel Abyad önemliydi çünkü IŞİD'in Suriye'deki fiili başkenti Rakka'nın yalnızca 100 km kuzeyinde."
"Tel Abyad IŞİD için de önemliydi ama savunamayacağına karar verince mücadele için çok fazla savaşçısını görevlendirmedi. YPG güçleri batıdan ve doğudan Rakka'ya bağlayan yola doğru ilerliyordu. Daha sonraki bir çatışmada dizinden yaralanan ve Tel Abyad'ın ele geçirilmesi sırasında savaşan 21 yaşındaki YPG'li Misro Munzer, Kobani'deki askeri hastanede, 'Daeş çok çetin savaşmadı' dedi."
Gazeteye konuşan Munzer, IŞİD'in Tel Abyad'dan çekilip ardında yalnızca savaş deneyimi olmayan, zayıf ve ABD hava saldırılarından yorgun düşen 25 militanını bıraktığını söylüyor.
'IŞİD militanları sızıyor'
Patrick Cockburn, YPG'nin ABD hava saldırıları desteğiyle IŞİD'e karşı etkin savaşabildiğini belirtirken yine de IŞİD'in saldırıda bulunabileceğini yaşadığı bir olayla anlatıyor:
"Tel Abyad'ın 15 km batısındaki Arap Qayyil köyüne girdiğimizde, arama yaptıklarını söyleyen YPG birlikleri tarafından durdurulduk. İçlerinden biri 'Dört ya da beş Daeş savaşçısının köye sızdığına dair bilgi aldık ve onları arıyoruz' dedi. Diğer YPG savaşçıları da ara yolları ve Qayyil'e girişleri kolluyordu."
"Tel Abyad'a doğru ilerledik. Bölge halkı buranın nüfusunun bir zamanlar yarısının Arap, yarısının Kürt, Türkmen ve Ermenilerden oluştuğunu söylüyor. Üç ay öncesine kadar IŞİD'in elindeydi. Türkiye ile kapanan sınır geçiş noktasına bakmak istedik ve polis bizi oraya götürmeyi kabul etti."
"Fakat sokağın aşağında polis aracını takip ederken üzerinde siyah elbisesiyle Kürt bir kadın evinden bağırarak çıktı ve polise ihtiyacı olduğunu söyledi. Bizim konvoyda ona yardım etmek için durdu. Kızlarıyla beraber evinin avlusunda otururlarken 'sakallı, siyah kıyafetli, Daeş militanı görünümlü birinin duvarı aşıp yanlarından koşarak geçtiğini' anlattı. Polis, hala Tel Abyad'da terk edilen evlerde saklanan IŞİD militanlarının olduğunu söyledi."
"Bu iki olay aslında şaşırtıcı değil zira Tel Abyad ve çevresindeki köyler kısa bir süre önce Kürtler tarafından ele geçirildi. Yolumuz üzerindeki bir sonraki kent Rasulayn ise iki yıldır YPG'nin elinde. Kente girdikten kısa bir süre sonra silah sesine benzer iki patlama duyduk sonrasında da hemen önümüzdeki kontrol noktasından yoğun bir duman yükseldi. Kürt güvenlik güçleri birkaç dakika içinde önümüzdeki yolu kapattı ve araçları geri döndürdü. Daha sonra bomba yüklü araçla intihar saldırısı düzenlendiği ve en az beş kişinin öldüğü haberi geldi."
"Rasulayn'ın girişinde bizim hemen arkamızdaki kontrol noktasında da motosikletli bir kişinin intihar bombası saldırısı düzenlendiği bildirildi. Fakat saldırıda ölen ya da yaralanan olmamış."
"Bu olaylar, IŞİD'in son zamanlardaki yenilgilerine rağmen hala korkulacak bir örgüt olduğunu gösterme çabaları. Haziran ayında Kobani'ye Kürt savaşçıların ve Özgür Suriye Ordusu savaşçılarının üniformalarını giyen militanlarını gönderip aralarında kadın ve çocukların da olduğu 200'den fazla kişiyi öldürdü."
"IŞİD geçmişte asıl hedefe saldırı düzenlemeden önce düşmanının birliklerini dağınık tutmak için dikkat dağıtıcı baskınlar düzenledi. Fakat eğer YPG Cerablus'u almaya çalışır ve IŞİD'in dış dünyaya açılan tek çıkışını da kapatırsa İslamcı militanların muhtemelen savaşması gerekecek."