Suriye'den Lübnan'a mülteci akını
Abone olBM, son iki günde Lübnan'a 2 binden fazla Suriyeli mültecinin ulaştığını açıkladı. Humus'ta BBC muhabiriine konuşan Suriyeliler güvenlik güçlerinin sivilleri öldürdüklerini öne sürüyor.
Birleşmiş Milletler, son iki günde 2 bin kişinin Lübnan'a
kaçtığını açıklarken, Humus kentinde güvenlik güçlerinin saldırılar
düzenlediği yolunda iddialar var.
BM mülteci örgütü, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu mültecilerin yanlarında çok az eşyayla Lübnan'a ulaştıklarını duyurdu.
Lübnan'ın kuzeyindeki Arsal kasabasından gelen haberler Suriyeli 150 ailenin bölgeye ulaştığına işaret ediyor.
Suriye'nin sınır kasabalarından Kuseyr'den Hassana Ebu Firas, Associated Press Haber Ajansı'na, ''Ne yapabiliriz ki? İnsanlar evlerinde tankların saldırısına uğruyor. Kaçabilen kaçıyor, kaçamayanlar da oturdukları yerde ölecek'' dedi.
BM, ayaklanmaların başladığı mart ayından bu yana 70 bin kişinin
evlerinden kaçmak zorunda kaldığını, bunların 20 binden fazlasının
Lübnan, Türkiye ve Ürdün'e kaçtıklarını tahmin ediyor. Lübnan'ın
kuzeyinde Birleşmiş Milletler Mültecilere Yardım Örgütü'ne kayıtlı
olan 7 bin kişi var.
Kuseyr kentine 15 km. uzaktaki Humus kentinde ise Suriyeli güvenlik güçlerinin saldırılar düzenlediği yolunda iddialar var.
BBC muhabiri Paul Wood'un görüştüğü bir kadın, askerlerin cuma günü oğlunu öldürdüklerini söyledi. Oğlunun boğazı kesilerek öldürüldüğünü anlatan kadın, ''12 yaşındaydı'' dedi. Eşi de, olay sırasında kendisinin 50 metre uzakta saklandığını, bir asker oğlunu başına ayağıyla basarken, diğerinin de çocuğu öldürdüğünü, kendisinin de çocuğun çığlıklarını duyduğunu söyledi.
Kadın erkek çocuk ve yetişkin erkeklerden 35'inin gözaltına alınarak öldürüldüklerini de öne sürdü.
Muhalefet ve insan hakları eylemcileri, güvenlik güçleriyle hükümet yanlısı milislerin 14 yaşından büyük erkekleri toplayıp işkence yaptıklarını iddia ediyor.
Geçen hafta seçkin bir askeri birlikten firar ettiklerini söyleyen bir kaç kişi de muhabirimize güvenlik güçlerinin sivil halkı özellikle hedef aldığını ve esirlerin öldürüldüğünü söylediler.
Birisi "Teğmen emir verdi bize. Hareket eden herşeyi vuracaksınız dedi, sivil ya da silahlı, ateş edeceksiniz dedi. Yaşlı bir adam yakalanmıştı. Bir subay kafasına silahı dayayıp, 'bu özgürlük için' dedi ve vurdu adamı" diye konuştu.
Ancak bu iddiaların hiçbiri bağımsız kaynaklarca doğrulanabilmiş değil.
Perşembe günü, kendilerini 'Özgür Suriye Ordusu' diye adlandıran isyancıların çekilmesi ardından askerler, tanklar eşliğinde Baba Amr'a girmişti.
Öte yandan BM insani yardım ajansının başkanı Valerie Amos, Suriyeli yetkililerin kendisine ülkeye giriş izni verdiklerini, örgütün insani yardımların herhangi bir engelle karşılaşmadan dağıtılmasına olanak sağlanmasını istedikleri açıkladı.
Amos, çarşamba günü Suriye'ye gitmeyi planladığını da söyledi.
BM'nin eski genel sekreterlerinden Kofi Annan da, örgütün ve Arap Birliği'nin özel temsilcisi olarak Suriye'yi ziyaret edecek.
Uluslararası Kızılhaç Örgütü'nün Humus'un Bab-ı Amr semtine girişi ise son dört gündür güvenlik gerekçesiyle engelleniyor.
İngiliz büyükelçi: Esad bir kaç haftaya devrilir
Şam'daki Büyükelçiliğini kapatan İngiltere'nin Suriye Büyükelçisi Simon Collins, Esad rejiminin birkaç hafta içinde çökebileceğini söyledi.
Times gazetesine özel bir röportaj veren Collins, Suriye yönetimini "içi oyulmuş bir ağaç gövdesine benzetti.
Büyükelçi Simon Collins Suriye ordusunun yorgun ve moral bozukluğu içinde olduğunu, Suriye ekonomisinin de çökmeye başladığını belirtiyor.
"Bu durumda Rusya ve Çin bile savunulmazı savunmaktan vazgeçiyor" görüşünü ifade eden Collins, 'Ülke bir baraja benziyor. Çatlaklar var ve içeride basınç artıyor. Bir patlama olduğunda herşey çok çabuk çöküverecek. Esad'ın yıl sonuna kadar dayanabileceğini sanmıyorum. Çok daha önce devrilecek" diyor.
'ABD Suriye'yi vurmalı'
Amerika Birleşik Devletleri'nde ise Cumhuriyetçi senatör John McCain, Amerika'nın, Suriye birliklerini hedef alan hava saldırıları düzenlemesi gerektiğini söyledi.
Washington'da Senato'ya hitaben yaptığı konuşmada McCain, hava saldırılarının, Suriye halkını korumayı amaçlayan uluslararası çabaların bir parçası olması gerektiğini belirtti. Bu operasyonların, özellikle ülkenin kuzeyinde, rejim muhaliflerine destek olacağını belirten McCain, direnişçi gurupların, bu destek sayesinde siyasî ve askerî eylemlerini planlayabileceklerini savundu.
2008 yılında başkanlık seçimlerinde Barack Obama'nın rakibi olan McCain, Senato'nun Silahlı Kuvvetler Komitesi'nin önde gelen üyesi.