Baas rejimini deviren gruplar, Şam'daki Mezze Askeri Havaanlanı'nda "captagon" olduğu tespit edilen uyuşturucu buldu. Uyuşturucu madde ile imalatında kullanılan teçhizat yakılarak imha edildi.1960'larda Almanya'da narkolepsi, depresyon ve dikkat eksikliği bozukluğunu tedavi etmek üzere üretilen bir ilaçken 1986'da çoğu ülkede yasaklanan captagon, Bulgar suç çetelerince 1990'larda Lübnan'ın Bekaa Vadisi'nde imal edilmeye başlandı.Esed döneminde ülkeyi "narko devlete" çeviren rejim, uluslararası yaptırımların yol açtığı ekonomik zorluklarla baş etmek için captagonu başlıca gelir kaynaklarından biri haline dönüştürdü.Suriye'de 2011'deki gelişmeler ile Lübnan'daki siyasi ve ekonomik düzenin çöküşü, captagon ticaretinin bölgede yayılmasına yol açtı. İç savaş ve uluslararası yaptırımların ortasında nakit sıkıntısı çeken rejim, uyuşturucunun üretimini artırdı. Uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen para, gelirlerinin büyük kısmını İsrail'le savaşmak için silahlara harcayan Hizbullah gibi İran destekli grupların ceplerini de doldurdu.Captagonun yüzde 80'i Esed dönemi Suriye'sinde üretildi Washington merkezli düşünce kuruluşu New Lines Institute, küresel captagon pazarının yaklaşık 5,7 milyar dolar değerinde olduğunu tahmin ediyor.Arap dünyasındaki captagon ticaretini takip eden Observatory of Political and Economic Networks de 2020 ile 2022 yılları arasında Esed rejiminin, bu gelirden yıllık ortalama 2,4 milyar dolar elde ettiğini bildirdi. Bu miktar, Suriye'nin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) yaklaşık dörtte birine denk geliyor. Çoğunlukla Lübnan üzerinden kaçakçılığı yapılan uyuşturucudan sağlanan tutarın, Suriye'nin yasal ihracat gelirinin neredeyse iki katına ulaştığı belirtiliyor.ABD'nin Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisinin (OFAC) captagon imalatında "küresel lider" olarak tanımladığı Suriye'de bu uyuşturucu maddenin yüzde 80'inin üretildiği ve devrik rejime büyük maddi destek sağladığı biliniyor.