Suriye samimi değil

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu , Türkiye ve Arap Ligi olarak, BM 'de Filistin 'e destek sağlayan bütün ülkelere teşekkür ettiklerini belirterek, ''Ümit ederiz ki, bu konuda 'hayır' oyu veren 9 ülke de tutumlarını tekrar gözden geçirir ve uluslararası toplum içinde yalnızlaşmaktan, bu şekilde çok küçük bir grup halinde kalmaktansa, Filistin devletinin devlet olma gerçeğini bir an önce kabul ederler'' dedi.

Four Seasons Oteli'ndeki Türk-Arap İşbirliği Forumu Dışişleri Bakanları 5. Toplantısı'nın ardından Arap Ligi Genel Sekreteri Nebil el-Arabi ve Lübnan Dışişleri Bakanı Adnan Mansur'la ortak basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, forumun gelenekselleştiğine dikkati çekti. Davutoğlu, ''Her yıl bir araya geliyoruz, her yıl, o yıl olan gelişmeleri birlikte tahlil ediyoruz, ortak pozisyonumuzu, perspektifimizi ilan ediyoruz'' dedi.

GÖZLEMCİ DEVLET

Türkiye ile Arap Ligi arasında kurumsal olarak, Arap Ligi ülkeleriyle de ikili olarak ilişkilerin geldiği düzeyi gözden geçirdiklerini anlatan Davutoğlu, toplantıda Filistin'in BM'ye ''üye olmayan gözlemci devlet'' statüsüyle kabulünün de değerlendirildiğini söyledi.

Davutoğlu, Türkiye ve Arap Birliği ülkelerinin, Filistin'in BM'ye ''üye olmayan gözlemci devlet'' olarak kabul edilmesini aynı perspektiften değerlendirdiğini görmekten memnun olduklarını kaydetti.

Türkiye ve Arap Ligi olarak, BM'de Filistin'e destek sağlayan bütün ülkelere teşekkür ettiklerini belirten Davutoğlu, ''Ümit ederiz ki, bu konuda 'hayır' oyu veren 9 ülke de tutumlarını tekrar gözden geçirir ve uluslararası toplum içinde yalnızlaşmaktan, bu şekilde çok küçük bir grup halinde kalmaktansa, Filistin devletinin devlet olma gerçeğini bir an önce kabul ederler'' dedi.

BM'de Filistin'le ilgili kararın alındığı saatlerde İsrail'in 3 bin konutluk bir yerleşim planını açıkladığını hatırlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

''Uluslararası toplum Filistin'i devlet olarak tanıyarak barışın önünü açarken, İsrail hala eski politikalarını sürdürerek işgalciliğini daha da pekiştirmek istiyor. Buradan İsrail'e ve dünyaya şu mesajı iletmek istiyorum; Ne kadar yerleşim projeleri devreye sokulursa sokulsun, Batı Şeria ve Gazze 1967 sınırları içinde sadece ve sadece Filistinlilere aittir ve ebediyen de Filistinlilerin olacaktır. Başkenti Kudüs-ü Şerif olan, Doğu Kudüs olan bir Filistin'in BM'de tam üye olarak kabulünün de geleceği günleri hasretle bekliyoruz.''

Davutoğlu, 11 Arap Bakanla birlikte Gazze'ye bir ziyaret gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, ''Bu konuda Türkiye'yi de ailenin bir ferdi olarak değerlendirip beraber Gazze'ye gitme konusunda beni davet ettikleri için kendilerine teşekkür ediyorum. Biz hep bu konuda Arap Ligi'yle omuz omuza olmaya devam edeceğiz'' dedi.

SURİYE

Suriye konusunda Türkiye ile Arap Ligi arasında başından beri yakın istişare olduğunu ifade eden Davutoğlu, Türkiye'nin Arap Ligi'nin geçen yıl gerçekleştirdiği inisiyatife destek verdiğini hatırlattı.

Davutoğlu, ''Şimdi de Türkiye ile Arap Birliği'nin Suriye konusundaki perspektifi aynıdır. Dost ve kardeş Suriye halkı kendi iradesinin tecelli ettiği, demokratik haklarla kendi geleceklerini tayin ettikleri bir siyasi yönetimi hak ediyorlar. Suriye halkının bu talepleri haklıdır ve biz bu taleplerin yanında olmaya devam edeceğiz'' diye konuştu.

Önümüzdeki günlerde Fas 'ta bir Suriye'nin Dostları toplantısı düzenleneceğini belirten Davutoğlu, Suriye konusunda çok kritik bir aşamaya gelindiğini kaydetti.

Davutoğlu, ''Türkiye, Suriye'nin Arap olmayan tek komşu ülkesidir. Suriye'de olup biten her şey öncelikle Türkiye'yi ve Arap Ligi ülkelerini ilgilendirir. Suriye'de en kısa zamanda bir çözümü de en fazla Türkiye ve Arap Ligi istemektedir'' dedi.

Libya'da kurulan yeni hükümeti, Somali 'deki yeni cumhurbaşkanını ve hükümeti tebrik ettiklerini belirten Davutoğlu, Türkiye'nin bu ülkelerle yakın işbirliğini sürdüreceğini kaydetti.

Ekonomik ve kültürel alanda Türkiye ile Arap Ligi arasında kurumsallaşmış ilişkilerin de bugünkü toplantıda ele alındığını aktaran Davutoğlu, ''Türk-Arap İş Konseyi kurulması yönünde çabalarımıza hız vermeye karar verdik'' dedi.

Davutoğlu, ''Türk ve Arap ülkeleri, geçmişte olduğu gibi, etle tırnak gibi iç içe geçmiş kardeş halklar olarak birlikte omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz. Türk-Arap Forumu bu iradenin güçlü bir göstergesidir. Arap ülkeleri ve Türkiye, ortak bir bölge vizyonunda, ortak bir dünya vizyonunda birleşmişlerdir. Bu, bölge barışı için de çok önemlidir'' şeklinde konuştu.

Davutoğlu, Türk-Arap Forumu toplantısının gelecek yıl Sudan 'ın Hartum kentinde yapılacağını bildirdi.

SURİYE'NİN ZAMAN KAZANMA TAKTİĞİ

Bir gazetecinin Suriye konusundaki sorusunu yanıtlayan Davutoğlu, Arap Ligi temsilcisi Lahtar Brahimi'yle geçen çarşamba günü New York'ta görüştüğünü hatırlatarak, şunları kaydetti:

''Suriye'de akan kanın durmasını hepimiz istiyoruz. Tabii ki bir an önce bir geçiş sürecinin başlamasına önem veriyoruz. Cenevre mutabakatı başta olmak üzere, daha önce ulaşılan mutabakatların da başarılı olması için çaba sarf ederiz. Ancak maalesef Suriye yönetimi, başlatılan her girişimi kendisine tanınan yeni bir şans olarak görüp, bu süreleri daha fazla kan dökmeye, daha fazla şehri tahrip etmeye, daha fazla insanı öldürmeye devam etmiştir.''

Suriye yönetiminin hiçbir zaman samimi davranmadığını söyleyen Davutoğlu, ''Şimdi de Lahtar Brahimi'ye yeni sözler vererek, zaman kazanma yoluna gitmektedir. Uluslararası toplumun artık bu tür zaman kazanma taktiklerine karşı açık ve net bir tutum sergilemesi lazım'' diye konuştu.

Davutoğlu, her gün yüzlerce Suriyelinin hayatını kaybettiğini, binlerce Suriyelinin evsiz kaldığını, yaralandığını ya da ülkeyi terk ettiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu şartlarda artık yeni girişimler ve müzakerelerden daha çok, kararlı bir duruşa ihtiyaç var. O kararlı duruşu sergilediği zaman da tabii uluslararası toplum da etki yapacaktır. Lahtar Brahimi'nin de çabalarının böyle bir kararlı duruşun yansıması olmasını diliyoruz.''

MISIR

Mısır 'daki gelişmelerle ilgili bir soru üzerine de Davutoğlu, ''Mısır'da son bir yıl içinde çok önemli gelişmeler yaşandı. Seçimler gerçekleşti, demokratik bir yönetim iş başına geldi, kurumlar işlemeye başladı. Mısır halkı geleceğe daha güvenle bakmaya başladı. Hepimizin dileği, arzusu, bir an önce anayasal sürecin de tamamlanıp yine herkesin katılımıyla barışçıl bir ortamda parlamento seçimlerinin gerçekleşmesi'' dedi.

Davutoğlu, Türkiye'nin Mısır konusundaki tutumunun açık olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Biz her zaman baştan itibaren Mısır'daki 25 Ocak devrimini ve onun getirdiği yeni değerleri destekledik. Son olarak da desteğimizi göstermek üzere biliyorsunuz 10 Bakanla, sayın Başbakanımızla birlikte Mısır'a giderek, yüksek düzeyli stratejik işbirliği toplantısı gerçekleştirdik. Mısır'a, Mısır devrimine, Mısır'daki yeni demokratik döneme desteğimiz sürecek. Ümit ederiz ki, taraflar görüş ayrılıklarını karşılıklı istişarelerle çözerler. Bu görüş ayrılıklarının içinde yine demokratik tartışmayla en doğru çözümü bulurlar. Biz Mısır'ın geleceği bakımından ümitliyiz. Mısır halkı devrim sırasında olgunluğunu göstermiştir.''