Suriye muhabirlerini yasa boğan haber
Abone olAA fotomuhabiri Sinan Gül'ü çatışmanın ortasından yaralı kurtaran muhalif asker Ebu Ali Halep'te girdiği çatışmada hayatını kaybetti.
Suriye'de keskin nişancılar tarafından ayağından vurulan
AA Fotomuhabiri Sinan Gül'ü kurtaran Ömer Bin Abdulaziz Tugayı
Komutanı Muhammed Ali Süleyman Ebu Ali, Halep'te girdiği çatışmada
kurşunların isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi.
Halep kırsalında bulunan Mercidabık kasabasından Ebu Ali, halkın
üzerine ateş ve bomba atan Suriye askerlerine karşı silahlanarak
Ömer Bin Abdulaziz Tugayı'nı kurduktan sonra Esed güçlerine karşı
savaşa katılmıştı.
Ebu Ali, Türkiye'den bölgeye giden birçok Türk gazeteciye yardım
ederek, çatışma arasında kalan AA muhabirleri Samet Doğan, Kenan
Yeşilyurt ve Sinan Gül ile NTV Muhabiri Can Ertuna ve kameraman
Yetkin Torlak'ı da kurtararak, güvenli bölgeye çıkmalarına yardımcı
olmuştu.
Suriye'deki şiddet olaylarını görüntülemek için Halep'e giden AA
ekibi, muhaliflerle Suriye askerlerine bağlı Şebbiha milisleri
arasında çıkan çatışmayı görüntülemek için Selahaddin bölgesine
gitmiş ve Fotomuhabiri Sinan Gül, Suriye keskin nişancıları
tarafından ayağından ve baldırından vurulmuştu. Vurulduktan sonra
bir aracın arkasına sığınan Gül, keskin nişancıların hedefinden
kurtulamamış saatlerce yardım beklemişti.
Arkadaşları Sinan'ın yaralı olarak mahsur kaldığı yerden
kurtarılması için yardım istedikleri Ebu Ali de öldürülme riskini
göze alarak, kurşunların arasına araçla girip Gül'ü kurtarmıştı.
Ebu Ali, ardından bir gün boyunca çatışma bölgesinden çıkamayan
Muhabir Samet Doğan ve Kenan Yeşilyurt'un da bölgeden güvenli
şekilde çıkmalarına yardım etmişti.
HELALLİK ALAMAMIŞTIM
Halep'te yaralanan Sinan Gül, ''Haberi alınca öyle çok
üzüldüm ki ayağımdan vurulduğumda bile bu kadar içim
acımamıştı'' diyerek duygularını dile getirdi.
Kendisinden helallik alamadığını, yaralandığında doku kaybına
uğrayan ayağı iyileştikten sonra ayakkabı giyerek Halep'e gitmeyi
ve Ebu Ali'den helallik almayı hayal ettiğini anlatan Gül, şunları
söyledi:
''Herkes çocuklarını Ebu Ali'ye emanet etmişti. Bizi de ona emanet
etmişlerdi. Emanetlerini en güzel şekilde korudu. Kendi emanetini
de en güzel şekilde koruyarak Allah'a teslim etti. Ben yaralanıp
çıktıktan sonra kendisi de yaralanmış. Ancak köyünde kalmayıp
Halep'e dönmüş. Kendisine yaralı olduğu söylenince 'önemli değil
benim mesuliyetimde olan birçok genç var' diye cevap vermişti. Ebu
Ali, müstesna adamdı. Bize elleriyle yer hazırlamıştı. Kimseye emir
vermez, yer süpürülecekse bile kendisi kalkar yapardı. Askerler
zorla elinden süpürgeyi alırlardı.''
EBU ALİ ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISIYDI
AA muhabiri Samet Doğan, Halep'e haber için gittiklerinde ilk
tanıştıkları kişinin Ebu Ali olduğunu anlattı.
Ebu Ali ile hatıralarını anlatan Doğan, ''Ebu Ali ile tanıştığımız
gece Halep cehennem gibiydi. Her yerden çatışma sesleri geliyordu.
Ebu Ali, bize yardım edebileceğini, aksi takdirde bölgeyi
bilmediğimiz için hayatımızın tehlikede olduğunu söyledi.
Kendisinden yardım alarak bölgeyi tanıdık. Selahaddin bölgesinde de
çatışmayı bırakarak bizim yanımıza gelip işimizi yapıp
yapamadığımızı, aç olup olmadığımızı sorup yardım etmişti.
Korktuğumuz zaman bölgeden bizi çıkartabileceğini bile söylemişti.
Ebu Ali, gerçekten iyi bir insandı, çok üzgünüm'' dedi.
Doğan, ''Ebu Ali, kendilerinin terörist olmadığını, yıllarca zulüm
gördükten sonra, çocuklarının daha iyi bir yaşam sürmesi için
özgürlük savaşı verdiklerini anlatıyordu. Daha sonra Ebu Ali'nin
Halep kırsalında çok sevilen bir insan olduğunu, gariplere ve
mağdurlara yardım etmesiyle bilindiğini öğrenmiştik'' diye
konuştu.
EN BAŞARILI KOMUTANLARDAN BİRİYDİ
Halep'teki çatışmaları izlemek için bölgeye giden NTV Muhabiri Can
Ertuna, kameraman Yetkin Torlak ile kendisini Halep'ten
çıkarılmasını sağladığını belirterek, Ebu Ali'nin şehit oluşunu
büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini söyledi.
Ebu Ali'nin çok deneyimli bir savaşçı olduğuna şahit olduğunu
belirten Ertuna, ''Açıkçası çok şaşırdım, beklemiyordum. Çünkü
Halep cephesinde gördüğüm en deneyimli, profesyonel savaşçılardan
biriydi. Muhalif saflarında savaşmayı cephede öğrenen büyük bir
kesim vardı; Ebu Ali onlardan biri değildi. Dolayısıyla başına
böyle bir şeyin geleceğini düşündüğüm en son kişilerden biriydi''
diye konuştu.
Ertuna, sözlerini şöyle sürdü:
''Selahaddin'de 25 kişilik bir grubun içinde çatışmaları takip
ediyorduk, ancak çatışmalar artınca bizi dışarı çıkarmalarını
istedik. Grup geri dönmek istemedi sonuna kadar savaşmak istedi ve
talebimizi kabul etmedi. Biz AA'dan arkadaşlarımızla irtibata
geçtik. Biliyorduk ki Sinan Gül, Samet Doğan ve Kenan Yeşilyurt
bizim olduğumuz bölgede kısa süre önce sıkışıp kalmış, Sinan
yaralanmış ve çok kısa bir süre içerisinde oradan
çıkabilmişlerdi.
AA muhabirlerinin yardımıyla Ebu Ali bizimle irtibat kurdu. Ebu
Ali, yanında bulunduğumuz komutana talimat verdi ve bizi yaklaşık 4
arabalık transferle önce Halep'te güvenli bir bölgeye ardından da
Türkiye sınırına kadar güvenli şekilde gelmemizi sağladılar. Tüm
operasyonu yöneten de Ebu Ali'ydi. Kendisine bu çabasından dolayı
ne yapabileceğimizi sorduğumuzda herhangi bir şey sitemedi ve
sadece bir daha geldiğimizde yeniden misafiri olmamızı
istemişti.''