Suriye krizi: Türkiye-Pakistan benzetmeleri gerçekçi mi?
Abone olPakistan asıllı Britanyalı düşünür Tarık Ali, Türkiye’nin Suriye politikasını ve Türkiye'de dile getirilmeye başlanan Pakistan-Türkiye benzetmelerini BBC Türkçe’ye değerlendirdi.
Pakistan asıllı Britanyalı aydın Tarık Ali, Suriye krizi çerçevesinde Türkiye ile Pakistan arasındaki benzerlik iddialarını ve Türkiye’nin Suriye politikasını BBC Türkçe’ye değerlendirdi.
Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgali sırasında Pakistan’ın desteklediği radikal İslamcı grupların savaştan sonra Pakistan için büyük tehdit haline gelmesi ve Türkiye’nin de Suriye krizinde radikal İslamcıları desteklediği iddialarının birlikte değerlendirilmesinden hareketle, ‘Türkiye Pakistan olur mu?’ sorusu Türkiye kamuoyunda sıkça dillendirilir olmuştu.
Bu bağlamda karşılaştırmalar yapan Ali öncelikle, Pakistan’ın Afganistan savaşında radikal İslamcıları desteklemesinin ülke için ‘feci’ sonuçlar doğurduğunu söyledi.
‘Cihatçılara destek ters tepti’
Ali 'feci sonucun' nedenleriyle ilgili şunları söyledi:
''1970’lerin sonunda ABD, Afganistan’da Sovyetler Birliği’ne karşı mücadele ederken Afganistan’daki dini gruplar ve Pakistan’ın askeri istihbaratıyla cihadı başlattı. Bunun sonucu feciydi çünkü bu grupların birçoğu ülkede hâlâ da aktif durumdalar. Bugün Amerikalılara ve Pakistan ordusuna karşı savaşıyorlar. Dolayısıyla bu operasyonun sonucu büyük bir ters tepmeydi. Ama bunu yapmaya devam ettiler. Bölgeden Cihatçılar’ı Bosna’ya savaşmaya gönderdiler. İngiliz istihbaratı İngiltere’deki genç Müslümanlar’ı Bosna’ya gitmeleri için cesaretlendirdi. Ancak etkili olarak herhangi bir ders almışa bezemiyorlar. ”
Afganistan savaşında radikal İslamcı gruplara verilen destekle Suriye’deki benzer çizgideki muhalif gruplara verilen destek arasında benzerlik olup olmadığı sorusuna şu cevabı veriyor Ali: “Suriye’nin durumu biraz farklı. Suriye’de yozlaşmış bir diktatörlüğe karşı çok büyük bir başkaldırı vardı. Bu başkaldırı başladığı an bölgede ABD destekli üç ülke; Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye savaşa müdahil olmaya karar verdi. NATO üyesi olan Türkiye bu ülkelerin arasında büyük bir rol oynadı. Onlar, adım adım muhalefeti ele geçirdiler ve daha fazla insana ihtiyaçları olduğundan cihatçıları ön cepheye gelmeleri için cesaretlendirdiler. ”
‘Türkiye, Pakistan olur mu?’
“Türkiye Pakistan olur” savını öne sürmenin çok doğru olmayacağı görüşünü dile getiren Ali, radikal İslamcılara verilen destek bağlamında da iki durum arasında farklılıklar olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Türkiye’nin Pakistanlaşması argümanı konusunda ikna olmuş değilim. Açık olarak iki ülke farklı kökenlere sahip ve farklı şekilde işliyor. Pakistan o dönemde askeri bir diktatörlük tarafından yönetiliyordu ve çok açık olarak Amerikalılar adına hareket etti. Bugünkü Türkiye hükümetiyse bir askeri yönetim değil seçilmiş bir İslamcı hükümet. Türkiye’de yönetim ülkenin halkı tarafından düşürülebilir ama Pakistan’da düşürülemezdi”.
‘Türkiye’deki ters tepme Pakistan gibi olmayacak’
Tarık Ali , Afganistan savaşında birçok Pakistanlı cihatçının Sovyetler'e karşı savaştığını, ama Suriye’de asıl olarak savaşan cihatçıların Türk olmadığını düşündüğünü de söylüyor ve ekliyor:
“Bence ters tepme aynı şekilde olmayacak.”
Suriye’deki radikal İslamcıların geldikleri ülkelere yönelik nasıl bir tutum alabilecekleriyle ilgiliyse şu tahmini yapıyor Ali:
“Her zaman bir tehlike var. Cenevre görüşmelerinden sonra Suriye’de bir koalisyon kurulması konusunda başarıya ulaşılırsa, muhalefetteki ılımlı grupları Esad’la bir anlaşma yapmaya iterlerse, bu muhtemel gözükmese de ihtimal dahilinde, cihatçı gruplar izole olabilir. Böyle bir durumda Türkiye dahil ülkelerine dönüp dönmeyecekleri ve ortalığı birbirine katıp katmayacakları açık bir sorudur.”
‘Esad Kürtlere nispi özgürlük verdi’
“Erdoğan’ın Suriye’de hızlı ve çabuk bir zafere ulaşılacağını zannettiğini düşünüyorum. Ama sonuç böyle olmadı. Ortadaki durum sürdükçe Türkiye daha da fazla olumsuz etkilenecek” diyen Ali'ye göre, “Peki Pakistan deneyiminden Türkiye açısından alınacak en önemli ders ne?” sorusunun yanıtı ise çok net:
“Başka halkların savaşına karışmayın, bundan uzak durun. Kendi ülkenizde yeteri kadar sorun var. En azından Esad kendi nedenleri doğrultusunda Suriye’deki Kürt halkına nispi bir özerklik ve özgürlük verdi. Bu da Türkiye’nin alması gereken bir derstir.”