Sürgünün Belgesi
Abone olHüseyin Aygün, 'Dersim 1938 ve Zorunlu İskân' adlı kitabında, 71 yıl sonra elde ettiği 1938 Dersim sürgünlerinin resmi belgelerini ilk defa yayınlıyor.
1931'de Dersim'de doğup yedi yıl sonra ailesiyle Bilecik'e göç
ettirilen şair Cemal Süreya'nın dizelerinde anlattığı sürgünün
belgesi “Dersim 1938 ve Zorunlu İskân” kitabıyla
ortaya çıktı.
Cemal Süreya da Dersim sürgünü
Ünlü şair Cemal Süreya'nın “...Bizi kamyona doldurdular/Tüfekli iki
erin nezaretinde/Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular/Günlerce
yolculuktan sonra bir köye attılar/Tarih öncesi köpekler
havlıyordu...” diyerek şiirlerine konu yaptığı Dersim'deki sürgünün
resmi belgeleri ortaya çıktı.
İlk resmi belge yayınlandı
Dipnot yayınları tarafından yayınlanan “” adlı kitapta, bastırılan
isyanın ardından batıya sürün edilen beş bin Dersimli'nin
gönderildikleri köyleri ve sayısal bilgileri içeren bir ilk belge
yer alıyor. Erzincan İskan Müdürü Dr. Reşat Tanyeri'nin imzasını
taşıyan belge, beş bin kişinin sürgünüyle ilgili bir cetvel
niteliğinde. Cetvel, 6 Ağustos 1938 tarihli Bakanlar Kurulu'nun
Dersim'den beş ila yedi bin kişinin “Batı illerine nakil ve iskanı”
kararının nasıl uygulandığını gösteriyor. Cetvelde yer alan
bilgilere göre Elazığ Tren İstasyonu'nda Dersimli bin 246 haneden
beş bin kişi, 15 batı şehrinin 50 kazasına bağlı 922 köye
serpiştiriliyor.
Bir köye bir aile
İskan müdürünün imzasını taşıyan cetvel 5 bin kişinin, batı
illerinde “bir köye bir aile” düşecek şekilde serpiştirildiklerini
gösteriyor. İstisna olarak az sayıda köye iki Dersimli aile
gönderildiği görülüyor. Cetvel, sürgün edilen her ailede dört kişi
bulunduğunu gösteriyor. Bu durum, hane başı dört nüfus olarak
sürgün yapıldığı şeklinde yorumlanıyor.
Mehmet kızı Seydo
Kitapta ayrıca İskan Müdürü Tanyeri imzasını taşıyan sürgün edilen
ailelerin akibetlerine ilişkin gönderildikleri yerlerdeki
yetkililerle yazışmalarına da yer veriliyor. Bu belgeler de
sürgünler sırasında hasta olanların tedavi edildiklerini, aşıların
genellikle yapıldığını anlatıyor. Belgelerde, “Plümer Danzik'ten
Halil Kızı Sultan, Hasan oğlu hasan, Halil kızı Zeyni, Bevir ve
Seyit Ali, Mehmet kızı 5 yaşındaki Seydo” adı geçen ölüler
arasında. Belgelerde sürgünler hakkındaki dil de dikkat çekici.
Sürgünlerden, “Doğu halkı”, “Doğu Muhacirleri”, “Doğu Göçmenleri”,
“Tunceli muhacirleri” diye söz ediliyor. (Taraf)