Sürgünden Suriye için iki kritik tarih verdi
Abone olMüslüman Kardeşler’in lideri Muhammed Riyad Şokfa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki toplumsal hareketlerin Suriye’ye sıçramasının an meselesi olduğunu öne sürdü
Müslüman Kardeşler’in lideri Muhammed Riyad Şokfa,
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki toplumsal hareketlerin Suriye’ye
sıçramasının an meselesi olduğunu öne sürdü ve şu iddiada bulundu:
Önümüzde iki kritik tarih var. Baas Partisi’nin iktidara gelişinin
yıldönümü olan 8 Mart ve Suriye’nin bağımsızlığını ilan ettiği 17
Nisan.
Beşar Esad tatmin edici bazı adımlar atmazsa, o tarihlerde
geleneksel olarak sokağa çıkan halk ayaklanabilir.
Suriye Ceza Kanunu’nun 49. maddesine göre, Müslüman
Kardeşler’e (İhvan ül Müslimin) üye olmak sempati duymak ya da
destek vermenin cezası ölüm. Suriye Müslüman Kardeşler’inin lideri
Muhammed Riyad Şokfa, yaklaşık 30 yıldır sürgünde yaşıyor. Şokfa,
isminin 11 Eylül’den sonra Esad yönetiminin CIA’ye verdiği terörist
listesinin en tepesinde olduğunu gülerek anlatıyor.
Özel bazı toplantılar için İstanbul’a gelen Şokfa,
Hürriyet’e şunları söyledi:
MÜSLÜMAN KARDEŞLER TOPLUMUN İÇİNDEN DOĞDU
“Suriye toplumu zaten dindar, Müslüman Kardeşler de toplumun
içinden doğdu. Ancak yasaklandığımızdan beri içeride ne İhvan
ül-Müslimin ismini kullanabiliyoruz ne de siyasi çalışma
yapabiliyoruz. Suriye’de sivil toplum işi yapan üyelerimiz var. Ama
siyasi örgütümüz dışarıda. Dışarıdaki örgütlenmenin merkezi Yemen
ve Ürdün ama Avrupa ve ABD’de de üyelerimiz var. Tam sayı veremem
fakat yüz binler var. Ben facebook, twitter gibi mecralardan
anlamıyorum ama bu işleri çok iyi bilen ve kullanan gençlerimiz
var. Bu işin uzmanları da var. Onlar örgütlenmeye çoktan
başladı.
SÜREÇ ESAD'A BAĞLI, BİZ UYARIMIZI YAPTIK
Suriye’deki Baas rejiminin baskıları (Libya lideri) Kaddafi’ye
benzer. Olası bir ayaklanmanın sonucu Tunus gibi mi yoksa Libya
gibi mi olur, tamamen Beşar Esad’a bağlı. Biz kendisine bu iş
kapıya dayanmadan reformları gündeme alması konusunda uyardık.
Hadiseler başlarsa kan çıkacağından korkuyoruz.
SURİYE PATLAMAYA HAZIR
Suriye patlamaya hazır. Önümüzde iki kritik tarih var. Baas
Partisi’nin iktidara gelişinin yıldönümü olan 8 Mart ve Suriye’nin
bağımsızlığını ilan ettiği 17 Nisan. Beşar Esad tatmin edici bazı
adımlar atmazsa, o tarihlerde geleneksel olarak sokağa çıkan halk
ayaklanabilir. Esad’ın bugüne kadar reform yapacağına dair çok
mesajı oldu ama bu tür açıklamalar işe yaramaz. Yasa değişikliği
sözü vermesi lazım. Mesela hapishanelerdeki siyasi tutukluların
serbest bırakılması ve sürgündeki Suriyelilerin ülkeye dönüşünü
kapsayan bir genel af için yasal düzenleme sözü halktaki
psikolojik havayı hafifletebilir”.
30 YILDIR SÜRGÜNDE
Suriye Müslüman Kardeşler’in siyasi örgütlenmesinin merkez üssü,
Saddam döneminde Irak iken bugün Yemen. Irak’ın içişlerine
karışmama taahhüdü karşılığında Saddam’la yaptığı centilmenlik
anlaşması, 2003’teki Amerikan işgaliyle birlikte son buluyor.
Saddam düşünce, Suriye yönetimi Şokfa’nın infazı için kiralık katil
tutup Irak’a yolluyor. Şokfa ağır bir silahlı saldırıdan yaralı
olarak kurtuluyor. O gün vücuduna isabet eden üç kurşunun izleri
duruyor. İhvan lideri üç yıldır Yemen’de yaşıyor.
AK PARTİ BİZİMLE GÖRÜŞMÜYOR AMA MODELİMİZ
“Bizim geleneksel olarak Necmettin Erbakan ile bağlarımız oldu. Ak
Parti ile bir ilişkimiz olmadı, çünkü sanıyorum onlar hükümet
olduktan sonra İslami hareketlere temkinli yaklaşmayı tercih
ettiler. Görebildiğim kadarıyla yakın ilişki kurmaktan imtina
ediyorlar. Neden Hamas’la görüştüler de bizimle görüşmüyorlar, onu
bilemiyorum. Erbakan Hoca’ya saygımız ve gönül bağımız var.
Ama Ak Parti tecrübesini iyi bir tecrübe olarak kabul ediyoruz.
Suriye 1946’da bağımsızlığını ilan ettiği günden Baas’ın iktidarı
ele geçirdiği 1960’lara kadar Ortadoğu’nun Japonyası gibiydi.
Japonya benzetmesini hızlı gelişmeyi anlatmak için yapıyorum. Bugün
ise Ortadoğu’nun Japonya’sı Türkiye. Biz Suriye İhvan ül Müslimin’i
olarak belli bir ideolojiyi uygulama peşinde değiliz. Önümüzdeki
bütün modellerden sivil demokrasi ve çoğulcu yapıya geçiş için bir
şeyler öğrenebiliriz. Ak Parti’ye ilgimiz de bundan. İran asla
modelimiz olamaz. Dayatmalara karşıyız.”