Evet, sürece bir de tersten bakalım, ya da şöyle diyelim; AKP ve
BDP cephesinden.
AKP, çok riskli bir iş yaptı mı?
"Arkasında binlerce dolap dönüyor, bu yapılanlar hep Başkanlık
sistemi için, seçimler bir geçsin görün siz o zaman" diyenler
hançeresini yırtarcasına bağırsa da AKP risk aldı, bunu kabul
etmeliyiz.
Öyle ya, evdeki hesap çarşıya uymayabilir.
AKP, çözüm sürecini eleştirenlere öfkeli, istiyor ki hiç
eleştirmeden herkes elini taşın altına soksun, Ana Muhalefetin ve
tabi "yavru" muhalefet MHP'nin bunu yapmaya hiç niyeti yok.
MHP'nin tavrı anlaşılabilir, zaten BDP ve AKP de MHP'nin
desteğinden umudunu kesmiş durumda.
Şu anda yapılan bütün hamleler CHP'yi sürece ortak etmek
için.
Peki CHP'nin tavrı doğru mu?
AKP cephesinden bakarsak, değil!
Zaten, oradan bakacağız!
AKP, hiçbir şey sormadan CHP de bu işin içine girsin istiyor,
zira sürecin adı BARIŞ...
Savaştan yana olma, gel birlikte barış inşa edelim diyor ama CHP
fazlasıyla temkinli...
AKP'li bütün vekiller ve Başbakanın CHP'ye en büyük eleştirisi
"savaştan yana" olması.
Tabi, bir süreç için bu kadar büyük bir risk alan parti, süreç
için oylarını kaybetmeyi göze alan bir Başbakanın bu suçlamaları da
o pencereden bakıldığında gayet normal!
Aslına bakarsanız sürece AKP cephesinden bakmak oldukça zor.
Bakamıyorum...
Çünkü, muhalefetin taşıdığı kaygıyı bir vatandaş olarak ben de
taşıyorum.
Sürecin başında her şey "şeffaf olacak" sözü veren Başbakanın
sözünde durup süreci tüm ayrıntılarıyla önümüze dökmesini
bekliyorum...
O zaman değil CHP, MHP'yi bile sürece ortak eder AKP...
Kandil'den gelecek açıklamayla netleşecek olan sürece birkaç gün
içinde daha net bir çözümleme yapabilmeyi diliyorum...
Barışsa gerçekten amaç...
Eğer buna inanırsa muhalefet...
Destek ancak böyle gelecek...