Süreç tıkandı
Abone olDiyarbakır’da bir araya gelen Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı bileşenleri adına açıklama yapan Mardin bağımsız milletvekili Ahmet...
Diyarbakır’da bir araya gelen Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm
Konferansı bileşenleri adına açıklama yapan Mardin bağımsız
milletvekili Ahmet Türk “PKK militanlarının Türkiye sınırları
dışına çıkması, sürecin bittiğini değil; tıkanıklığı gösterir”
dedi.
Yenişehir ilçesinde bulunan Sümerpark Ortak Yaşam Alanı’nda bir
araya gelen bileşenler, burada basın açıklaması düzenledi. Grup
adına basın açıklamasını okuyan Mardin bağımsız milletvekili Ahmet
Türk, Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm bileşenleri olarak Türkiye
devleti ve hükümeti ile PKK arasında silahların susmasını,
Kürdistan halkının meşru ve tabi taleplerinin karşılanmasına
yönelik olarak başlatılan çözüm sürecini desteklediklerini
yinelediklerini söyledi. Kürdistan halkının ana talebi olan ana
dilde eğitimin, Kürtlere ve diğer aidiyetlerin haklarına ilişkin
bir anayasal güvence, Kürdistan halkının kendi kendini idare etmesi
ve Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesinin süreçten bağımsız
olarak değerlendirilmemesi gerektiğini kaydeden Türk, bu taleplerin
tabii ve uluslararası hukuktan kaynaklı olduğunu ifade etti. Bu
hakların pazarlık konusu yapılamayacağını dile getiren Türk,
“PKK’nın daha önce almış olduğu ateşkes kararını ve bu karara
bağlılığın devamlılığını önemsiyor, devletin ve hükümetin gerekli
adımları atmasını talep ediyoruz. PKK militanlarının Türkiye
sınırları dışına çıkması sürecini bittiğini değil; tıkanıklığı
gösterir. Kürdistan halkının evlatları ve Türkiye devletinin
vatandaşları olan bu kişilerin çömün süreci ile beraber sosyal ve
isteyenlerin siyasal hayata katılması gerekir. Bunun için acil
olarak kanuni bir düzenlemenin yapılması elzemdir. Abdullah
Öcalan’ın bu süreçteki rolü göz önüne alınarak sürecin sağlıklı
ilerleyebilmesi için sürece katılımı kamuoyu ve halkla iletişimin
önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir. Sürecin anlamlı
olabilmesi için KCK tutuklularının derhal serbest bırakılması
gerekir. Siyasi açıdan önemli, çözüme katkı sunacak hususlardan
biri de yüzde 10 seçim barajının kaldırılması ve Kürdistan’daki
siyasi parti ve oluşumların kendi aidiyetleri ile siyaset
yapmalarının önü açılmalıdır. Türkiye devleti ve hükümeti
Kürdistan’ın diğer parçalarındaki hükümet ve hareketlerle iyi
ilişkilere sahip olmalıdır. Bu cümleden, Rojava’da Kürtlerle
savaşan taraflara her türlü yardımı kesmeli, bilakis, Kürtleri
doğal müttefikleri olarak kabul etmelidir. Türkiye’de yeni eğitim
yılının başlayacağı bu günlerde anadil eğitiminin mutlaka gündeme
gelmesi ve hükümetin bu konuda olumsuz beyanatlarda kaçınması
gerekir. Bu temelde kürt halkının temel talebi olan anadilde eğitim
talebinin gündemleşmesi için yapılacak bir haftalık eğitim boykotu
ve Kürtçe derslerin her alanda işlemesi eylemine tüm halkımızı
davet ediyoruz. Kürt halkı anadilde eğitimi bir hak olarak görüyor,
vazgeçilmez bir hak olarak değerlendiriyor. Bu nedenle anadil
eğitiminin Türkiye gündemine girmesi konusunda her türlü çabanın ve
çalışmanın içinde olacağız” diye konuştu.
“EN GEÇ PAZAR GÜNÜNE KADAR YENİ BİR BDP HEYETİNİN İMRALI’YA
GİDECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUZ”
Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan BDP Eş Genel
Başkanı Selahattin Demirtaş, kendilerinin 20-25 gündür İmralı
adasına gidemediklerini, Öcalan ile görüşmeyi
gerçekleştiremediklerini söyledi. 15’er günlük periyotlarla bu
görüşmelerin yapılması ve heyetlerin de giderek genişlemesi
gerektiğini aktaran Demirtaş, “Şu ana kadar bu konuda bir
değişiklik, yeni bir durum ortaya çıkmadı. Şimdi paket İmralı’ya
gitti mi gitmedi mi bunlar spekülasyon ötesinde bir anlam ifade
etmiyor bizim için. Biz İmralı’ya gitmeden, Öcalan ile görüşme
gerçekleştirmeden bu süre zarfında, son görüşmemizden bu yana ne
tür gelişmelerin ya da ne tür görüşmelerin olduğuna dair somut
bilgi sahibi olamayız. Paket ondan sonra son haline ulaşır tatmin
edici olursa herkesin adına daha da kapsayıcı olur. Biz bu hafta
sonu en geç Pazar gününe kadar yeni bir heyetin BDP heyetinin
İmralı’ya gideceğini tahmin ediyoruz. Tarih tam olarak netleşmedi
ama Pazar gününe kadar gerçekleşeceğini düşünüyoruz” şeklinde
konuştu. 25 maddelik somut önerileri ikinci aşamanın başlangıcında
hükümet ve kamuoyuyla paylaştıklarını bildiren Demirtaş,
“Taleplerimiz, beklentilerimiz biliniyor. Bu talepler sadece
Kürtlere ilişkin de değil Türkiye’nin genel demokrasi sorunlarına
dair konular, başlıklardır. Aslında hükümet uzun süredir paket
üzerinde çalıştığını belirtiyor, paket böyle çok da gizemli bir
hava veriliyormuş gibi yapılıyor. Bilinmeyen başlıklar değil.
Sonuçta demokrasinin ülkeye nasıl geleceği hangi başlıklarla
eksiklerin olduğu biliniyor. Şu anda hükümet kendi ajandasını,
kendisi siyasi gündemini oluşturup, paketi Türkiye kamuoyunun
gündemine taşımaya çalışıyor. Yoksa paket üzerinde uzun uzadıya,
günlerce haftalarca aylarca sabahlara kadar toplantı yapılacak bir
durum yok diye düşünüyoruz. Sorun belli çözümü belli” ifadelerini
kullandı.
(İHA)