Sur'da PKK'lı kadın keskin nişancılar çatılarda doçka sürprizi
Abone olHabertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Diyarbakır'da çatışmaların sürdüğü Sur mahallesinden çarpıcı izlenimler yazdı.
Sur'da güvenlik güçlerinin karşı karşıya kaldığı en
büyük risk kadın sniperler ve Doçka'lar... (ağır makineli
tüfek) Güvenlik güçlerini zora sokan bir diğer durum ise çocuk
denecek yaşta gençleri öne sürmeleri...
MİLLİ PİYANGO YILBAŞI ÖZEL ÇEKİLİŞİ
Sur'a giden Sarıkaya çarpıcı izlenimlerini yazısında
aktarıyor. Yazar, terör örgütünün sniperleri iyi nefes tuttukları
ve ellerini sabit halde uzun süre tutma yetisine sahip oldukları
için kadınlar arasından seçtiğini yazdı.
O yazıdan bazı bölümler şöyle:
PKK'NIN HEDEFİ 50 BİN MİLİTAN
"PKK, çoğu üniversite çağında ve maceraya düşkün gençleri,
inşaat işçisi görüntüsüyle önce Kuzey Irak’taki kamplara
götürdü.
Suriye iç savaşının başlamasıyla da 6 ay eğitim verdiği gençleri bu
kez çatışma bölgelerine sevk edip 2-3 ay içinde onlara “şehir
gerillacılığı”nın tüm inceliklerini uygulamalı öğretti. Kimilerine
göre 5, bazılarına göre de 10 bin kadar genç bölgeye taşındı. PKK,
bu dönemi, 3 bine kadar inen militan sayısını, hedeflediği 50 bin
rakamına çıkarmak için de fırsat bildi..."
DENEDİLER, AĞIR KAYIP VERDİLER
PKK, sivil toplum kuruluşlarını içine alan Demokratik Toplum
Kongresi (DTK) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) aracılığıyla,
15 Ağustos günü 13 yerde "özyönetim" ilanında bulundu. Örgüt, gece
başlayıp sabaha kadar bir ilçeyi, mahalleyi ele geçirme planları
yaptı. Ancak Sur, Silvan, Cizre ve Nusaybin'deki ilk denemeleri
sonuç vermedi; ağır kayıpla karşılaştılar.
1 ay sonra, şehir militanlarını çatışmayı bilen kırsal
militanlarıyla tahkim ederek çatışmayı yükselttiler. Güvenlik
birimlerine göre kırsaldan gelen militanların sayısı Cizre'de
300'e, Sur'da da 200'e çıktı. DAEŞ’e karşı çatışmalarda tecrübe
kazanmış ve “şervan” denilen militanlar ağır silahlarla donatıldı.
PKK, bununla da kalmayarak eylemini metropollere taşıyabilmek için,
birbirini tanımayan, en çok 4 kişiden oluşan, vur kaç veya suikast
yöntemiyle eylem yapma yetisine sahip yapılar kurdu.
VE 3. ORDU’YA ‘ÖZEL’ EĞİTİM
PKK, örgütlenmesini “kıra dayalı şehir savaşı” şekline çevirirken; devlet de boş durmadı, güvenlik perspektifini buna göre yapılandırdı. Terör örgütünün hem kırda hem de şehirde amacına “istediği gibi kısa vadede” ulaşamamış olmasının gerisinde de bu yatıyor. Ancak devlet görevlilerinin de altını çizdiği bir nokta var ki sosyal ve ekonomik projelerle kısa vadede desteklenmezse, sadece güvenliğe dayalı mücadeleyi yürütmenin zorluklarıyla karşılaşılması an meselesi. Özellikle de Diyarbakır’da...
Jandarma ve polise, “siviller arasındaki teröristle savaşı”
yürütebilecek kabiliyete kavuşmaları amacıyla, “toplumsal olay
görünümlü terör eylemlerini durdurma” yöntemleri öğretilmiş. Son
olarak 14-16 Ocak’ta Malatya’daki 2. Ordu, 20- 21 Ocak’ta da
Erzincan’daki 3. Ordu buna yönelik eğitimden geçmiş. Bununla da
kalınmamış, piyade birlikleri komando tugaylarına
dönüştürülmüş.
Yakın zamana kadar Isparta Eğirdir, Kayseri ve Bolu’dan bölgeye sevk edilen komando birlikleri, bölgede yaşayanlarla değiştirilmiş. Siirt’teki komando tugayına, piyadeden dönüştürülen Tatvan, Bingöl, Bitlis tugayları eklenmiş. Ayrıca benzer şekilde, Denizli’deki gibi Batı illerinde de yeni tugaylar oluşturulmuş. Toplamda hedeflenen ise sayının 13 komando tugayına çıkarılmasıymış.
KADIN SNIPER'LAR
"Güvenlik güçlerinin aktardığına göre, örgüt, mahallere girişin engellenmesinde etkin olan keskin nişancıları, "iyi nefes tuttukları ve ellerini sabit halde uzun süre tutma yetisine sahip oldukları için" kadınlar arasından seçiyor. Bir görevli, havada dolaşan 2 helikopteri gösterip "Daha önce yukarıdan güçlü kameralarla, bulundukları yeri tespit edip yakalıyorduk. Şimdi çatılara ve sokak aralarına çarşaf gererek gizleniyorlar. Çoğu da evlerin üst katlarında açtıkları küçük deliklerde saklanıyor" diyor.
DOÇKA ŞEHİRDE
Güvenlik güçlerini zora sokan bir diğer durum ise teröristlerin Kobani'de öğrendikleri yöntemleri acımasızca uygulamaları ve çocuk denecek yaşta gençleri öne sürmeleri. Bir de Suriye ve Irak'ta kamyonetlerin arkasında gördüğümüz Doçka adı verilen ağır makineli tüfekler ve evlerin üst katlarına yerleşmiş sniper'lar (keskin nişancı) var tabi.