Surda delik açan milletvekili
Abone olDokunuzmazlık zırhı, AİHM kararıyla delindi. Artık yargılanmak isteyen vekilin dokunulmazlık zırhı kaldırılabilecek.
AİHM, milletvekili olduğu için yargılanamayan CHP'li Kart'ın başvurusunu haklı buldu. Buna göre artık yargılanmak isteyen vekili dokunulmazlığı kalkacak.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ı, "Adil yargılanma hakkının engellendiği ve hak ihlali yapıldığı" iddiasıyla Türkiye aleyhine açtığı davada haklı buldu. Böylece yargılanmak isteyen milletvekilinin dokunulmazlığı artık kalkacak.
AİHM’den yapılan yazılı açıklamada, Kart’ın başvurusuyla ilgili olarak "Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinin 1. fıkrasını ihlal ettiği" bildirildi. AİHM, Kart’ın talepte bulunmaması yüzünden maddi tazminata gerek görmedi. Kart, dokunulmazlıklarla ilgili olarak TBMM’nin 22. Dönemi’nde, şahsıyla ilgili iki dosya hakkında, "kovuşturmanın ertelenmesine" dair karara karşı yaptığı itirazın, TBMM Genel Kurulu’nda reddedilmesinin ardından, 8 Şubat 2005 tarihinde AİHM’e Türkiye aleyhine dava açmıştı. Atilla Kart, yaptığı başvuruda, "Adil yargılanma hakkının engellendiğinin ve hak ihlali yapıldığının" tespitini istemişti.
CHP milletvekili, daha önce konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "Dokunulmazlıkların imtiyaz ve zırha dönüşmemesi, TBMM’nin bir sığınak yeri olmaması, dokunulmazlıkların Anayasa ve içtüzükte düzenleniş amacına uygun olarak kullanılmasını istediğini" bildirmişti.
'Başbakan'ın şahsını ilgilendiriyor' demişti
Kart davayla ilgili şu açıklamayı yapmıştı: "Çok önemli dosyalarda bile bir iki kişiyle temsil edilen devlet şu olayda 10-11 kişiyle temsil edilecek. Çünkü bu dosya, doğrudan hükümetin şahsını, kimliğini, tüzelkişiliğini özü itibarıyla Başbakan'ın şahsını ilgilendiriyor. Bu yönüyle olayı ben çok önemsiyorum. Dava her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı açılmış görünüyorsa da aslında tamamen yürütme organının, siyasi iktidarın yasama organına tahakkümü yoluyla tesis ettiği TBMM'nin bir işleminin iptaline, hukuka aykırılığının tespitine yönelik. Başbakan ve hükümetin tavrı nedeniyle Meclis'te dokunulmazlığının kaldırılmaması adil yargılama ve hak arama özgürlüğünü engelliyor. Bu başvuru hükümetin demokrasiyi araç olarak gören zihniyeti, uygulaması, demokrasiyi çoğunluk diktası olarak algılayan anlayışı sebebiyle yapılmıştır. Ama sonuçta bu davayı bir TBMM işlemine karşı açıyorum. Bu yönüyle başvurum buruk bir başvurudur."
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ı, "Adil yargılanma hakkının engellendiği ve hak ihlali yapıldığı" iddiasıyla Türkiye aleyhine açtığı davada haklı buldu. Böylece yargılanmak isteyen milletvekilinin dokunulmazlığı artık kalkacak.
AİHM’den yapılan yazılı açıklamada, Kart’ın başvurusuyla ilgili olarak "Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinin 1. fıkrasını ihlal ettiği" bildirildi. AİHM, Kart’ın talepte bulunmaması yüzünden maddi tazminata gerek görmedi. Kart, dokunulmazlıklarla ilgili olarak TBMM’nin 22. Dönemi’nde, şahsıyla ilgili iki dosya hakkında, "kovuşturmanın ertelenmesine" dair karara karşı yaptığı itirazın, TBMM Genel Kurulu’nda reddedilmesinin ardından, 8 Şubat 2005 tarihinde AİHM’e Türkiye aleyhine dava açmıştı. Atilla Kart, yaptığı başvuruda, "Adil yargılanma hakkının engellendiğinin ve hak ihlali yapıldığının" tespitini istemişti.
CHP milletvekili, daha önce konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "Dokunulmazlıkların imtiyaz ve zırha dönüşmemesi, TBMM’nin bir sığınak yeri olmaması, dokunulmazlıkların Anayasa ve içtüzükte düzenleniş amacına uygun olarak kullanılmasını istediğini" bildirmişti.
'Başbakan'ın şahsını ilgilendiriyor' demişti
Kart davayla ilgili şu açıklamayı yapmıştı: "Çok önemli dosyalarda bile bir iki kişiyle temsil edilen devlet şu olayda 10-11 kişiyle temsil edilecek. Çünkü bu dosya, doğrudan hükümetin şahsını, kimliğini, tüzelkişiliğini özü itibarıyla Başbakan'ın şahsını ilgilendiriyor. Bu yönüyle olayı ben çok önemsiyorum. Dava her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı açılmış görünüyorsa da aslında tamamen yürütme organının, siyasi iktidarın yasama organına tahakkümü yoluyla tesis ettiği TBMM'nin bir işleminin iptaline, hukuka aykırılığının tespitine yönelik. Başbakan ve hükümetin tavrı nedeniyle Meclis'te dokunulmazlığının kaldırılmaması adil yargılama ve hak arama özgürlüğünü engelliyor. Bu başvuru hükümetin demokrasiyi araç olarak gören zihniyeti, uygulaması, demokrasiyi çoğunluk diktası olarak algılayan anlayışı sebebiyle yapılmıştır. Ama sonuçta bu davayı bir TBMM işlemine karşı açıyorum. Bu yönüyle başvurum buruk bir başvurudur."