Süper ligde yangın var
Abone olLigin altı da üstü de cadı kazanı gibi. Şampiyonluk ve küme düşmeme mücadelesi nefes kesecek.
Zirvedeki yangını 23 Nisan'daki Fenerbahçe-Galatasaray derbisi
söndürür. UEFA düğümü Kayseri ile Beşiktaş arasında çözülür. Kümede
kalmak, Malatya, Samsun ve Ankaraspor için zor olur
Zirve ne olur?
RIDVAN DİLMEN
Fenerbahçe ikinci devreye kötü başladı. Ancak Galatasaray ile
oynadığı kupa maçında iyi oynamasa da, kazanılan galibiyetle
morallenip, kendini buldu. Bu moralle çıktıkları Konyaspor maçında
çok üstün bir performans gösterdiler.
Böylece kafalardaki soru işaretleri de kalktı.
Galatasaray takımı zaten içerde de, dışarda da pozitif oynuyor.
Mesafe kısaldı, sadece 10 hafta kaldı. Bu periyotta bence fikstür
dezavantajı veya avantajı söz konusu değil. Ancak Fenerbahçe'nin,
Trabzonspor ve Gaziantepspor ile deplasmanda yapacağı
karşılaşmaların oldukça zorlu geçeceği bir gerçek. Galatasaray da;
Denizlispor, Beşiktaş ve Fenerbahçe deplasmanlarında terleyecek.
İki takımın da sahalarında oynayacakları maçlarda çok puan
kaybedeceklerini düşünmüyorum. Fenerbahçe, cezası bulunan
Diyarbakırspor ile erteleme maçında seyircisiz oynayacak. Bu önemli
bir avantaj. Vestel Manisaspor karşılaşmasını da İzmir Atatürk
Stadı'nda yapacak. Yani futbola aç 60 bin kişi stada akacak. Bu
şartlarda İzmir Atatürk Stadı'nı, Fenerbahçe için deplasman
saymamak gerekiyor. Çünkü sarı-lacivertliler evinde gibi
olacak.
Fikstür önemli değil
Yine de altını çizmek istiyorum, fikstür iki takımın yakaladığı
form grafiği itibariyle çok önemli değil. İşin ucu 31. haftada
oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray derbisine kadar devam edecek gibi
gözüküyor. Bu maçın skoru, ibreyi iki takımdan birine çevirecek. 23
Nisan'daki mücadeleye rakiplerin büyük puan farkı olmadan
gireceğini düşünüyorum. Düğümü derbinin sonucu çözecek.
Galatasaray'ın kongresi oyuncuların performansını etkilemez. Oyuncu
işini yapar. Zaten futbolcular sezon başından bu yana en iyi
şekilde mücadele ediyorlar.
Hangileri veda eder?
MEHMET DEMİRKOL
Düşme hattının 33-36 puan barajında oluşmasını tahmin ediyorum.
Ligin bitmesine 10 maç kala bu barajı geçmek, 8 takım için mücadele
gerektiren bir iş.
11. sıradaki Ankaragücü'nün altındaki bu 8 takım düşmeme mücadelesi
yapacak. Doğrusu dibin bu kadar karışık olduğu sezonların sayısı
çok, ama çok azdır. Bu takımlar arasında işi en zor olanlar Malatya
ve üstündeki Samsun için toplanması gereken puan 13 ile 16
arasında. Bu iki takımın zor fikstürleriyle bu puanları toplamaları
oldukça güç gözüküyor. Malatya'daki hoca değişikliğiyle Rize,
Fenerbahçe, Vestel ve Ankaraspor maçlarında alınabilecek 7 puanla
bir ivme yakalanabilirse, Malatya rakiplerini de aşağı çekerek
yukarı tırmanabilir. Aksi taktirde işleri çok zor. Samsun da,
Trabzon deplasmanının ardından Kayseri, Rize ve Erciyes maçlarında
benzer bir çıkış yakalamalı. Ancak bugünkü form durumlarına ve
fikstüre bakıldığında Samsun ve Malatya'nın geriye kalan 30 puanın
yarısından fazlasını alması çok zor gözüküyor. İşimiz geleceği
tahmin etmek değil ama bu 2 takımın düşmenin büyük adayları
olduğunu söyleyebiliriz. Geri kalan yer için tahmin yapmak çok zor.
Ancak Rize, Denizli ve Ankaragücü'nün yakaladıkları moral ve oyun
olgunluğuyla bu hattan uzak durmalarını bekliyorum. Yani 3. takım
olmaya aday olan ekipler Diyarbakır, Ankaraspor ve Gaziantep. Şu an
için bu takımlar arasında en kötü oynayanı Ankaraspor. Önümüzdeki 5
haftada düşme hattındaki rakiplerinden 3'üyle oynayacakları maçlar
çok önemli. Bu maçlardan 7 puan alamazlarsa sonrası çok zor
olabilir.
G.Antep uyanabilir
Son maçını kazanan Diyarbakır'ın Antep'le oynayacağı maç rakibinin
kaderi açısından da kritik. Diyarbakır'ın avantajı bu haftadan
sonra sadece Fenerbahçe ve Galatasaray'ın mutlak galibiyet isteyen
rakipler olması.
Bu tablo içinde Antep'in zor maçlarına ve bu bölgede uzun süredir
ilk kez olmasına rağmen bir uyanış yaşamasını bekliyorum. Zaten
aksi olursa düşen 3. takım onlar olacak. Ancak benim tahminim
istikrarsız oyunlarıyla Ankara'nın 3. ekibinin lige veda
edeceği.
UEFA kime kalır?
ATTİLA GÖKÇE
UEFA Kupası'na katılma hakkı için dört takım yarışıyor.
Kayserispor, Beşiktaş, Gençlerbirliği ve Trabzonspor. Sivasspor,
Lorant ile yaşadığı sorunlar nedeniyle beraberlikler takımı olup,
başlangıçtaki rüzgârını kaybetti.
UEFA bileti için iki yol var... Birincisi Türkiye Ligi. İkincisi
Türkiye Kupası... Dört aday içinde Beşiktaş ve Kayserispor iki
kulvardan da pasaport almak için kuyruğa girmiş durumda. Ne var ki,
ikisinden biri haftaya Fortis kuyruğundan çıkmak durumunda kalacak.
Kupada yola devam etmek UEFA için büyük avantaj. Lig şampiyonu olan
takım (Fenerbahçe/Galatasaray) kupayı aldığı taktirde Şampiyonlar
Ligi'ne katılacağı için finalde kimle oynamış olursa olsun,
federasyon lig klasmanını dikkate alacak. Bu da ligin önemini bir
kez daha ortaya koyuyor. Ligde üçüncü ile birlikte dördüncü olan
takım da UEFA Kupası'na katılabilir.
İkili averajlar da önemli
Kayserispor, istikrarlı sonuçlar alıyor. İçeride de, dışarıda da
içini futbolla doldurarak, sağlam bir rota çiziyor. Üçüncülükten
kolay kolay vazgeçeceğini sanmam. Ertuğrul Sağlam'ın yolundaki en
büyük engel hafta sonunda karşılaşacağı Tigana'nın takımı Beşiktaş.
İki teknik direktör de neyin peşinde olduklarını biliyorlar.
Tigana, takımına kazandırdığı yeni oyun sistemi ve felsefe ile şu
anda yıldızını parlatan bir konumda. Bu tablodan kimin üçüncü
çıkacağı gerçekten merak konusu. Mesut Bakkal'ın Gençlerbirliği ile
Gökdeniz'i yeniden kazanma yolundaki Trabzonspor'un üçüncülük
şansları çok güçlü değil. Gençlerbirliği, Beşiktaş'a iki maçta da
yenildi. Trabzonspor, Beşiktaş'ı evinde bekliyor. Artı İnönü
Stadı'nda oynanan ilk devredeki maçı kazanmış olmanın üç puanı var.
İkili averajlar sıralamayı etkileyebilir. Bence yarış
Kayserispor-Beşiktaş arasındaki dört günlük maçlarla belirlenecek.
Şu anda ikisinin de şansı eşit. Trabzonspor sürpriz yapar, Bakkal
da lig üçüncülüğünü kazanırsa, buna şapka çıkarılır.