Sultan olmak istiyor

HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Başbakan, ‘Cumhurbaşkanı olsa her türlü yetkiyi kullanırım’ diyor. Yetmiyor ona yetkileri. Tek başına sultan olmak istiyor. 1215 Magna Carta Sözleşmesi İngiltere Kralı’nın yetkilerini sınırlandırıyor. Yıl 2014 ama Başbakan yetkilerini genişletiyor. Aradan ne kadar zaman geçmiş ama Başbakan hala demokrasi mücadelesini genişletememiş” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel başkanı Sebahat Tuncel, çözüm sürecine değindi. Kürt halkının direnişiyle birçok kazanımlar elde ettiğini savunan Tuncel, bu kazanımların artık bir kalıcı barışa dönüştürülmesi konusunda beklentilerin olduğunu dile getirdi. Tuncel, “Ama ne yazık ki AK Parti hükümeti bu beklentileri hayata geçirmekten çok uzaktır. AK Parti hükümeti çözüm süreciyle ilgili kamuoyuna ‘Çözüm süreci devam ediyor, biz çözüm sürecinden yanayız’ diyor. Ama AK Parti hükümeti bu söylediği şeyin ne yazık ki arkasında durmuyor. Bir yandan ‘çözüm süreci’ diyor, bir yandan kalekollar yapıyor, askeri hareketlilik yapıyor. Yazla birlikte çatışma ortamı sunuyor” dedi. Yapımı devam eden ve yapılması için ihaleye çıkarılan karakolların sayısını veren Tuncel, “Bu hükümet durmadan çözüm sürecinden bahsediyor. Artık laf zamanı bitmiştir. Kürtlerin lafla karnı doymuştur. Bu sadece Kürtlerin değil, Türkiye’nin de bir sorunu. Barış için somut adımlar, ‘barış, barış’ demekle gelmiyor. ‘Çözüm süreci devam ediyor’ diyorsun. Pekii bu nasıl çözüm süreci? Bu çözüm süreci yerel seçimlerde rahat ettirdi. Şimdi de Cumhurbaşkanlığı seçimi var. ‘Aman kimse dokunmasın.’ Öyle yağma yok. HDP olarak AK Parti Hükümeti’nin çözüm için adım atması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
İnsan Hakları Derneği’nin süreçle ilgili raporunu okuyan Tuncel, AK Parti’nin bu süreçte hiçbir şey yapmadığını öne sürdü. Türkiye’nin Ortadoğu politikasının çözüm sürecini etkilediğini savunan Tuncel, “Türkiye, Ortadoğu, Suriye politikasını iç politikası olarak görüyor. Hala Başbakan bunun siyasetini yapıyor. Suriye’deki vatandaşlara yardımcı olmaktan bahsediyor ama Suriye’deki çatışmayı da körüklemekten de geri durmuyor. Bu politikadan bir an evvel vazgeçmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Yeni yargı paketleriyle ilgili de konuşan Tuncel, “Bu yargı paketleri sadece kendisini korumak içindir” değerlendirmesini yaptı.

“BAŞBAKAN’IN ORADAKİ TİYATRO GÖSTERİSİDİR”
Başbakan Erdoğan’ın, Danıştay’daki gerçekleşen programda Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na sert çıkışını da değerlendiren Tuncel, şunları kaydetti:
“Başbakan’ın oradaki tiyatro gösterisidir. Başbakan her fırsatta kimin siyaset yapacağına dair sözler söylüyor. ‘Cübbeni çıkar gel’ diyor. Cübbesini çıkarıp gelenleri de dikkate almıyorsun. Cübbesini çıkarıp gelenler sanki bu ülke de siyaset yapıyor. Cübbesi olmayanlar bu ülkede yargılanıyor. Orada Başbakan Erdoğan ile Feyzioğlu arasında yaşanan aynı zamanda devlet krizidir. Biz bunu böyle görüyoruz. Sayın Başbakan siyasetçileri de toplum yapar, köylüler yapar, çocuklar yapar, gençler yapar. Sadece siyasetçilere bırakırsak bu işi vay o ülkenin haline. Öyle her 23 Nisan’da ‘Gel benim koltuğuma otur’ demekle bu iş olmuyor. Siyasetin yeri sadece parlamento değildir, siyasetin yeri sokaktır.”
Başbakan Anneler Günü ile ilgili yaptığı konuşmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Tuncel, “Başbakan Erdoğan, Berkin Elvan’ı anarak, Berkin Elvan’ın annesini bir kez daha ağlattı. AK Parti Hükümeti çözüm sürecinde ‘Biz anneler ağlamasın diye bu süreci başlattık’ diyordu. AK Parti hükümetinin her zaman iki yüzlü siyasetiyle karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

“TEK BAŞINA SULTAN OLMAK İSTİYOR”
“Başbakan belki kendisi için sadece Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmayı önemli görebilir. Ama bizim için önemli olan Türkiye’nin demokratikleşmesi ve özgürleşmesidir” diyen Tuncel, “Başbakan, ‘cumhurbaşkanı olsa her türlü yetkiyi kullanırım’ diyor. Yetmiyor ona yetkileri. Tek başına sultan olmak istiyor” dedi.
1215 Magna Carta sözleşmesini hatırlatan Tuncel, “Bu sözleşme İngiltere Kralı’nın yetkilerini sınırlandırıyor. Yıl 2014 ama Başbakan yetkilerini genişletiyor. Aradan ne kadar zaman geçmiş ama Başbakan hala demokrasi mücadelesini genişletememiş. Yetkilerinizi genişletmeyin, yetkilerinizi daraltın, halkla paylaşın. Siz tek kişilik bir tiyatro sahnesinde oynuyorsunuz ama unutmayın ki o tiyatro sahnesinin dışında hayat devam ediyor” diye konuştu.
(İHA)