Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanı seçildiği gün bulunduğum bir dost sohbetinde, "Terörle mücadelede yeni bir dönem başlıyor ve bizler de o dönemin şahitleri olacağız" demiştim.
O gün kurduğum bu cümleyi iddialı bulanlar ve "Hadi bakalım,
inşallah!" diyerek dudak bükenler olmuştu.
Süleyman Soylu'yu tanımak için onun geçmişini iyi okumak
gerekir.
Gaziosmanpaşa çocuğu olduğu için geri vitesi, manevrası
yoktur.
Adam kayırmak, liyakat sahibi olmayan dostuna ahbabına kıyak geçmek
gibi huyları yoktur. Aklına yatmayan bir şeyi ona yaptırmak mümkün
değildir. Vicdanını rahatsız edecek teklif sahiplerine, "Mesaj
alınmıştır" cevabı verir, ama alınan mesajın geri
bildirimi asla olmaz.
Bakanlar içinde çift vardiya sistemiyle çalışan, sabaha karşı
odasının ışıkları yanan tek bakandır. Kendisiyle çalışan ekibi 18
saatlik çalışmaya dayanamayınca, ikinci bir ekip kurup onlarla
sabahın 3'üne kadar çalışan, günde üç saat uykuyu yeterli bulan
biridir.
Anlayacağınız siyasetin memur zihniyetiyle yüremeyeceğine inanan
birisidir.
15 Temmuz darbe gecesi cesaret ve sadakat sınavından olumlu
puanla geçmişti. Halkla beraber sokaklara inmesi, teşkilatçı
bir ruha sahip olduğunun göstergesiydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Binali Yıldırım da bu ruhu görmüş olacak
ki onu Türkiye'nin en büyük teşkilatı olan polis teşkilatının
başına getirdi.
Soylu şu an hem bu güvenin, hem de oturduğu koltuğun hakkını
veriyor.
Bi' defa üst aklın ve onların maşası olan örgütlerin hiç de
hoşlanmayacağı bir dik duruş gösteriyor.
Kim neyi hakediyorsa onu veriyor.
Dün üst düzey bir polis şefiyle görüştüm. Efkan Ala'nın gidişiyle
ilgili soruma ilginç cevaplar verdi..
"17/25 Aralık döneminde azmi, hırsı ve heyecanıyla çok büyük
işlere imza attı. Ama sonrasında ekibini değiştirdi ve
birlikte çalıştığı bazı insanlar, bize neredeyse pranga takar hale
geldi. Bu konudaki şikayetlere de kulak tıkadı. "
dedi.
Soylu ile ilgili anlattıkları daha ilginçti.
"Başımızdaki bakanlar emreder, bizler kanunlar çerçevesinde bu
emrin gereğini yerine getiririz. Birine sonsuz ve sınırsız
güvenerek iş yapmak ise bambaşka bir şeydir. İlk defa bir bakana
inanarak iş yapmaya başladık!"
Polis şefinin Efkan Ala ve ekibiyle ilgili anlattıkları aslında
benim de uzun zamandır dile getirdiğim sıkıntılı bir birimin
varlığına işaret ediyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü...
Selami Altınok'un genel müdürlük koltuğuna oturması kuşkusuz
çok önemli bir hamle. Polisin sorunlarını en iyi bilen ve zamanında
bu sorunları gidermek için uğraş verenlerin başında geliyor
Altınok.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nde ciddi sıkıntılar olduğu yönünde
beyanlar var. Fetöcü bazı isimlerin hala görevlerinin başında
olduğu sır değil. Fetö'den çeken polisler bunu açık açık söylüyor
zaten. O yüzden Selami Altınok'a çok iş düşüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a geçmişte bu ekibin varlığından söz
edildiği, Erdoğan'ın tüm uyarılarına rağmen Efkan Ala'nın bir
çalışma yapmadığı ve bu nedenle görevden alındığı bana gelen bir
başka bilgi.
Emniyet İstihbarat başta olmak üzere pek çok birimin yeniden
yapılandırılması kaçınılmaz görünüyor. Soylu'nun bu temizliği kısa
sürede yapması gerekiyor.
Bu arada, yeri gelmişken değinmeden geçemeyeceğim.
Polis teşkilatı; son üç yılda, Gezi, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz
olmak üzere üç büyük darbe girişimini destansı bir mücadeleyle
bertaraf etti.
Verilen destansı mücadelenin bu güne kadar ödüllendirilmemesi başlı
başına bir ayıp diye düşünüyorum.
Özellikle, İçişleri Bakanlığı'nın emri altına giren Jandarma 3600
ek göstergeye sahipken polislerin 3000 ek göstergeye layık
görülmesi bence çok büyük haksızlık.
Bu haksızlığın bir an önce ortadan kaldırılması gerekiyor.
Öte yandan...
Hepimiz biliyoruz ki polise bugüne kadar "taltif" adı
altında verilen tüm ikramiyeler Fetöcü ekip arasında
paylaşıldı.
En azından şimdi...
Devletine ve milletine sadakatle bağlı olan polislerimize en
azından hatırı sayılır bir ikramiye ile teşekkür etsek olmaz mı?.
Yanılmıyorsam Efkan Ala döneminde bu söz verildi ama yerine
getirilmedi. Umarım bu sözün gereğini Süleyman Soylu yerine
getirir.
Ayrıca...
240 bin polisin neredeyse yüzde 10'u lojmanlarda oturuyor. Pek çok
polis memuru İstanbul, İzmir, Ankara gibi yaşam standardı yüksek
şehirlerde yüksek bedeller ödeyerek kirada oturuyor.
Neredeyse tüm kentlerde polis teşkilatına ait olan boş araziler
var. Bu arazilerde TOKİ konutları yapılması ve bu konutların
ortalama bedelle polise tahsis edilmesi, ekonomik bunalımda olan
teşkilat mensupları adına sevindirici bir gelişme olur
kanaatindeyim..
Son olarak...
Süleyman Soylu'nun sokaktaki karşılığını yazarak noktayı
koyalım.
"Not edin, bu adam Cumhuriyet tarihinin en başarılı içişleri
bakanı olacak" diyenlerin sayısı hiç de az değil.
"Bu adam yapar kardeşim, ben inanıyorum" diyen de
var, "Adam Karadenizli kardeşim, bitirecek bu işi!"
yorumu yapan da...
Ama en güzeli, "Sülo terörist avlar, Selo mal mal
bakar!" yorumu olsa gerek.