İstanbul'a atılan Müslüman imzası olarak bilinen Süleymaniye Camii’ndeki restorasyon çalışmaları büyük bir sırrı ortaya çıkardı. Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1558 yılları arasında Mimar Sinan'ın "kalfalık eserim" dediği Süleymaniye Camii, 3 yıllık restorasyonun ardından Kurban bayramında ibadete açılıyor. Türk-İslam kültürünün zirve eserlerinden, adeta İstanbul’a atılan “Müslüman imzası” niteliğindeki cami restorasyonunda, çimentodan arındırma tekniği uygulandı. 150 yıl önce ana kubbeye yazılan ayette, eksik olduğu belirlenen bir harf, kurul kararıyla hattatlar tarafından yazıldı. Restorasyon çalışmalarına ilişkin açıklama yapan İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü İbrahim Özekinci restorasyonla ilgili bilgiler verdi. "Üzülerek gördük ki 1960’lı yıllarda yapılan restorasyon çalışmasında, caminin horasan harçları yerine çimentoyla sıvandığını gördük. O dönem için belki iyi bir buluş olabilir ama analiz, tahlil ve raporlardan şunu görüyoruz Çimento üzerinde sıvanmış olduğu taş yapı ile doğru çalışmıyor. Bundan dolayı nemlenme, tuzlanma gibi mahsurları ortaya çıktı. Bu çimentodan arındırma işlemini gerçekleştirerek, horasan harcının bileşenini bulduk ve yapıyı sıvadık, üzerine kalem işlerini yaptık. Cami artık nefes alır haline geldi.” Caminin kubbesinde 15 santimetre ağız genişliğine sahip, 45 santimetre uzunluğunda simetrik halde dizilmiş 256 adet küp bulduklarını anlatan Özekinci, bunun sırrını da şöyle açıklıyor: "Süleymaniye Camisi’nin akustiği gerçekten mükemmel. Simetrik halde dizilen bu küplerin içindeki hava boşlukları sayesinde akustiği sağlamış Mimar Sinan." Özekinci, Aslan göğsü denilen pandantiflerde 5 kat raspa çalışmaları sonucunda, orijinal kalem işlerini bulduklarını, bunun bilim ve sanat dünyasını çok heyecanlandırdığını belirtti. Özekinci, tahrir defterlerinde fil ayaklarına orijinal olarak çini yaptırıldığı yönünde kayıtların bulunduğunu, ancak çinilerin nerede olduğunun bilinmediğini, ince raspa çalışmaları sırasında orijinal çinileri bulduklarını ifade etti.