Süleyman Soylu'dan sarsıcı Aydın Doğan iddiası
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili Adayı Süleyman Soylu, Doğan Grubu'yla ilgili müthiş iddiada bulundu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili
Adayı Süleyman Soylu, Demokrat Parti Genel Başkanlığı'nı bırakacağı
zaman Doğan Grubu'nun kendisinden partiyi Abdüllatif Şener'e teslim
etmesini istediğini söyledi.
Kanal A'da dün akşam canlı yayımlanan Türkiye'nin Seçimi programında Fatin Dağıstanlı'nın ve Gazeteci-Yazar Talat Atilla'nın konuğu olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
GAZETECİLERİ ARACILIĞIYLA SÖYLEDİLER
Soylu, Demokrat Parti Genel Başkanlığını bırakırken Doğan Grubu'nun kendisinden partiyi Abdüllatif Şener'e teslim etmesini istediğini açıkladı. İşte Süleyman Soylu'nun konuşmasının ilgili bölümü;
"Ben burada tarihi bir açıklama daha yapayım mı? Demokrat Parti
Genel Başkanlığı'nı bırakacağım zaman o grup benden partiyi
Abdüllatif Şener'e teslim etmemi istedi. Şimdi bu işi bırakacak bir
adam olmama rağmen "eğer böyle bir şey olursa bu işi devam
ettiririm" dedim. Bunu bana gazetecileri aracılığı ile söylediler.
Bu insanlar şu an mesleklerine devam ediyorlar. Bu isim bana da
yakınlığı olan sevdiğim bir insan. Bu yüzden ismini söylemem ama
bunu arzu ettiler ve bunu istediler. Bunların hesapları
bambaşkaydı. Yani çok zorlarlarsa onun da ötesini paylaşacağım.
Daha ötesi var hepsi peyder pey. Bunların siyaseti dizayn etme
çabaları bugünün işi değildir. Bütün bunları görünce Selahattin
Demirtaş meselesini çok rahat okuyorum."
Soylu geçtiğimiz günlerde gazeteci-yazar Süleyman Özışık'a konuşan Soylu, hem Demirtaş'ı hem de Doğan medyasını sert sözlerle böyle eleştirmişti:
"DEMİRTAŞ AYDIN DOĞAN'IN EVLATLIĞI"
Zaten Demirtaş'ı kuranlarla, çözüm sürecini bitirmek isteyenler aynı emeli beslemektedirler. Benim, “Demirtaş'ın mesajları dışarıdan ziyade parti içinedir” dememdeki neden de budur. Oradaki hesaplaşma, seçim sonrasında daha farklı olur. MHP ve CHP'de sadece genel başkan terkedişi olur. Ama seçimin özeleştirisi Demirtaş için çok daha ağır olacak. Bu çok net. Yani özellikle marksist bir yaklaşımı ortaya koyan bu anlayışın "Aydın Doğan'ın evlatlığı"nı kabul etmesine, o düşünceyi uzun zamandan beri takip eden, onun üzerinden analiz geliştirmeye çalışan bir insan olarak bedelini ödettirirler. Kendi iç hesaplaşmalarında bedelini ağır ödettirirler. Buradan çıkması mümkün değildir. Türkiye için ne kadar önemli bir seçim ise, HDP için de önemli bir seçimdir bu seçim. Demirtaş bunun farkındadır ve çaresizlik içerisindedir. Hele son günlerdeki açıklamaları, dengesini kaybetmiş bir insanı barındırmaktadır. Her kapıdan süt toplamaya çalışmaktadır ki oradan başka bir şey çıkar.'