Süleyman Soylu'dan Mersin'de öldürülen teröristin DNA raporunun açıklanmasını isteyen Kılıçdaroğlu'na tepki

Mersin'deki polisevine düzenlenen saldırıyı üstlenen terör örgütü PKK'nın açıklamasında ölen teröristlerden birinin Dilşah Ercan olmadığı iddiası sonrası Kılıçdaroğlu'nun, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu yalancılıkla suçlaması tartışmalara yol açtı.

PKK'dan "Dilşah Ercan görevi başında" açıklaması

PKK'nın CHP'nin tutuklu gazeteciler raporunda adı geçen Dilşah Ercan'ın ölmediğini örgütte "görevi başında" olduğu açıklamasından sonra akşam saatlerinde Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun paylaşımına tepki gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mersin'deki terör saldırısının faili teröristin teşhisinin yapıldığını, parmak izleri ile yapılan çalışmada da eşleşmenin sağlandığını açıkladı.

Twitter hesabından paylaşımda bulunan Soylu, şunları kaydetti:

"İki gün PKK'nın ipini bekledin"

"Kılıçdaroğlu, iki gün PKK'nın ipini bekledin. Bizi yine şaşırtmadın. Sizin bu devletle bir meseleniz var. Yapılan saldırıyı ilk önce adamların DEAŞ'a yıktı. Tutmayınca adamların 'cinnet geçiren bir kadın polis' yalanına sarıldı. Derdiniz, ortağınız PKK'yı kurtarmak. Saldırıyı PKK yaptığı belli olup, devletin yargının tespitlerine rağmen teröristleri gazeteci kılığına sokup Türkiye'ye 'en büyük gazeteci cezaevi' iftirasıyla teröristleri aklaman ortaya çıkınca PKK açıklamasına sığınacak zavallısın."

"Eşleşme çıktı"

Teröristi taşıyan taksicinin, teröristi teşhis ettiğini belirten Soylu, "Yıllarca terör örgütünde birlikte olduğu örgüt mensubu sözde ölümsüzler taburunda sabotajcı eğitimi alıp Türkiye’de eylem yapmak üzere görevlendirildiğini belirtip hemen teşhisini yaptı. Hoşuna gitmeyecek ama parmak izleri ile yapılan çalışmada bir tanesinde eşleşme çıktı. Kurtarıcın PKK'nın açıklamasındaki teröristlerle ilgili tüm detaylara da çalışılıyor." ifadesini kullandı.

PKK'nın basın sözcülüğüne mi soyundunuz?

Kılıçdaroğlu'nun, "PKK'nın açıklamasını referans alıp kabul ettiğini, teröristlerle ilgili henüz sonucu çıkmamış raporların üzerinden terör örgütünü ve utanılacak parti raporunu korumaya aldığını" kaydeden Soylu, şöyle devam etti:

"Yani terör örgütünün tespiti imkansız Suriyeli isim verip, 'Zozan arkadaşımızın (yani Dilşah Ercan) bu olayla herhangi bir ilgisi yoktur, görevinin başındadır' demesine sığınmaktan bile utanmıyorsun. 6'lı masada sıkıştın PKK'ya sığındın, yazıklar olsun. Şimdi ana fikriniz ne? Ne demiş oldunuz. PKK'nın gazetecilerini savunmak yetmedi, bir de PKK'nın basın sözcülüğüne mi soyundunuz? 'Görevinin başında' dedikleri, görev ne? Madem PKK adına konuşuyorsunuz, bunu da siz açıklamalısınız."

Kılıçdaroğlu ne demişti?

Mersin'deki saldırıyı üstlenen terör örgütü PKK'nın ölen teröristlerden birinin Dilşah Ercan olmadığı iddiasından sonra Bakan Soylu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan paylaşımda bulunmuştu. Uşte o tweetler:

İki gündür kirli propaganda yürüten Erdoğan ve yaveri fotoroman Süleyman… Öldürülen teröristin DNA raporuna rağmen, tam 2 gündür yalan söylediniz, havuz medyanız manşetler attı. Oysa ben ne dolaplar çevirdiğinizi iki gündür biliyorum. Bile bile yalan söylediniz. Şimdi çıkın ve teröriste ait DNA raporunu açıklayın, bu millet bir kez ağzınızdan doğru bir şey duysun. Başsavcıya dosyaya el koyun dediniz. Başsavcıya sesleniyorum, o dosyayı gizlemeye çalışma, biliyoruz gerçekleri… Utanmıyor musunuz!