Süleyman Soylu'dan Kılıçdaroğlu'na Bank Asya tepkisi
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'paralel yapı'nın uşaklığını yaptığını söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman
Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Ahmet
Davutoğlu'na yazdığı mektupta Türkiye'de devlet içinde paralel bir
yapı oluşturmayı kendine temel amaç edinenlerin uşaklığını
yaptığını söyledi.
Kılıçdaroğlu mektubunda Davutoğlu'na, "Bankacılık
sektöründe yaşanacak yeni bir krizin sorumlusu olmaya adaysınız"
uyarısında bulunmuştu.
Süleyman Soylu, "O sayın başbakanımıza yazılan had
bilmez mektup, siyasi hayatın en önemli kara lekelerinden bir
tanesi olarak yerini alacaktır" dedi.
KILIÇDAROĞLU'NDAN DAVUTOĞLU'NA
BANK ASYA MEKTUBU (TIKLA-OKU)
MİLLET BELİRLEYİCİ GÜÇ
OLDU
Süleyman Soylu, AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı tarafından Erzurum'da Milli Eğitim Bakanlığı Hizmetiçi Eğitim Merkezi'nde düzenlenen 5. Olağan Kongre Bilgilendirme ve Eğitim Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, toplantıya, Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Rize, Ordu, Kars, Iğdır, Erzincan ve Trabzon'dan koordinatör milletvekilleri, il ve ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanlarının katıldığını söyledi.
Siyasi Partiler Kanunu'na göre siyasi partilerin en az iki, en fazla üç yıl içinde kendi kongrelerini yapmak zorunda olduklarını belirten Soylu, "Siyasi hayatın iki temel meşruiyeti vardır. Birincisi kongrelerdir. İkincisi de seçimlerdir" diye konuştu.
Soylu, AK Parti'nin siyasi hayata başladığı günden itibaren bu
iki unsuru siyasi hayatın belirleyici unsuru ve Türkiye'de kararın,
sözün anlamıyla belirleyici unsur haline getirilmesini
benimsediğini vurgulayarak, 12 yıldır iktidarda verilen mücadelenin
sonunda milletin belirleyici güç olduğunu dile getirdi.
KONGRELER BİR TAZELENME
ALANI
Kongre sürecinin 15 Eylül'de başladığını hatırlatan Soylu, 11-30 Ekim arasında mahalle ve delege seçim sürecinin olacağını, 1-16 Kasım arasında belde kongresi yapacaklarını, 1 Kasım-31 Aralık arasında da ilçe kongreleri yapılacağını belirtti.
Soylu, 22 Kasım-22 Şubat arasında il kongrelerinin yapılacağını söyleyerek, "Bu kongre, ilkeler, prensipler, kriterler ve felsefemiz üzerine oturmaktadır. Bu kongre, diğer olağan kongrelerimizden aldığı enerjisini birikimini yansıtacaktır. AK Parti 21. asrın başından itibaren siyasi hayatı çok önemli bir noktaya taşımıştır. Bu kongremizin iki temel amacı vardır. İki temel siyasi amacı vardır. Elbetteki kongreler bir tazeleme alanıdır. Elbette ki kongreler bir yenilenme alanıdır. Elbette bir sorumluluk alanıdır" ifadelerini kullandı.
ARA REJİMİ AK PARTİ BİTİRDİ
Türkiye'de 1960 darbesiyle bir ara rejimin başladığını hatırlatan Soylu, bu ara rejimi AK Parti'nin 12 Eylül 2010 referandumu ve 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi ile kapattığını ifade etti.
Soylu, AK Parti'nin vesayeti, gerileme dönemlerini bitirdiğini, darbenin kurallarını yerle bir ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"1960 darbesi 1961 Anayasası'yla kendine ait bir kurallar bütünü
oluşturmuştur. Bu anayasa ile vesayet oluşturulmuştur. Anayasayı
oluşturan, kurucu meclisi de oluşturan darbenin kendisidir. Bu
büyük millet hiçbir gün kendi sivil meclisi ile Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nin oy iradesiyle onu bir kurucu meclis hüviyetine
döndürüp bir anayasa gerçekleştiremedi maalesef. Ruhuyla lafsıyla
ve milletin değerleriyle gerçekleştiremedi. 1980 darbesi ardından
bir kurcu meclis tesis etmiş ve o kurucu meclisle yeni anayasa
oluşmuştur. Yeni anayasa da yine darbe kurallarıyla oligarşik
sermaye ve oligarşik bürokrasinin ortaya koymuş olduğu o tahakkümle
gerçekleşmiştir."
AK PARTİ'NİN AYAĞINA ALTIN BİR FIRSAT
GELDİ
Türk siyasi tarihinde ilk kez AK Parti'nin ayağına altın bir
fırsat geldiğini belirten Soylu, ilk kez 2015 seçimlerinde
anayasayı ya halka götürebilecek ya da Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nde elde ettiği çoğunlukla yine milletle müzakere ederek,
bir kurucu meclis hüviyetini sağlamak durumunda olduğunu
söyledi.
MİLLET AK PARTİ'DEN MİLİM
SAPMADI
Soylu, Türk halkının 2015 seçimlerinde AK Parti'ye kurucu meclis
oluşturma gücünü de vereceğini ifade ederek, "Bu millet Gezi
olaylarını yaşadı. AK Parti'den milim sapmadı. Bu millet 17 Aralık
ve 25 Aralık darbeleriyle karşı karşıya kaldı. Bir ülkenin
başbakanına en hunhar saldırılarla karşı karşıya kaldı. Bir ülkenin
ilerlemesini, zenginleşmesini, büyümesini, kardeşliğini,
beraberliğini ortaya koyan kadro olarak en acımasız saldırılarla
karşı karşıya kaldı ama bu millet AK Parti'den ve onun ortaya
koyduğu felsefeden vazgeçmedi. Bu belki de 2015 seçimlerine
giderken yeni bir anayasa yapma fırsatı AK Parti'nin önünde altın
bir fırsatsa belki de siyasi tarihimizin en ağır sorumluluğuyla
karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.
ULUSLARARASI SIKIŞTIRMA
YAPILIYOR
Türkiye'ye saldırıların çok ciddi bir şekilde devam ettiğini
dile getiren Soylu, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik hayatının
kırılgan hale getirilmesi için uluslararası sıkıştırma yapıldığını
ifade etti.
KILIÇDAROĞLU 'PARARLEL'İN
UŞAĞI
Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yazdığı mektupta Türkiye'de devlet içinde paralel bir yapı oluşturmayı kendine temel amaç edinenlerin uşaklığını yaptığını savunarak, şöyle devam etti:
"O sayın başbakanımıza yazılan had bilmez mektup, siyasi hayatın en önemli kara lekelerinden bir tanesi olarak yerini alacaktır. Bugün bütün bu gelişmeler ortaya koyuyor ki bizim ayaklarımızın yere daha sağlam basacağı bir süreci göstermek bizim sorumluluğumuzdur. Biz toplulumuza büyük hedefler, sözler verdik. 24 saat sonrasını göremeyen Türkiye'ye 2023, 2053 ve 2071 hedeflerini söyledik. Biz bu büyük hedefleri gerçekleştirmek zorundayız. O bir taraftan 50 milyar dolarlık turizm hedeflerine bizi taşıyacak, o bir taraftan tarım hedeflerimize bizi taşıyacak, o kendi arabamızı, kendi uçağımızı, kendi istihbarat uydumuzu yapma hedefine bizi taşıyacak. Milletimiz bunu bizden beklemektedir."
KILIÇDAROĞLU SEVİMSİZ, GAYRİ MİLLİ İMASI
Erzurum'un Teyo pehlivanının meşhur olduğunu anımsatan Soylu, şunları söyledi:
"Teyo pehlivan bile Kılıçdaroğlu'nun bu sallamalarına baksaydı
manidar manidar gülerdi ama Teyo pehlivan ile Kılıçdaroğlu arasında
bir fark var, Teyo pehlivan sevimliydi, Teyo pehlivan zekiydi, Teyo
pehlivan, milliydi, Teyo pehlivan yerliydi. Maalesef
Kılıçdaroğu'nda bu özelliklerin hiçbirini bulabilmek pek mümkün
değildir."