Süleyman Soylu'dan 'AK Parti kongresi' için kritik açıklama
Abone olAK Parti Teşkilât başkanı Süleyman Soylu, 12 Eylül'de yapılacak AK Parti 5. Olağan Kongresi için 'sıçrama kongresi' nitelemesi yaptı. Soylu'ya göre 'evrensel' bir misyon taşıyan AK Parti Kongresi' yeni bir sıçrayış için basamak olacak.
12 Eylül'de gerçekleşecek AK Parti 5. Olağan Kongresi
için, Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman
Soylu'dan kritik açıklamalar geldi. Soylu, kongrenin
bir "güven tazeleme"den ziyade, parti için yeni sıçrayış
sağlayacağı, tarihsel bir sorumluluğu olduğu ve seçimden önce
yapılmasının da avantaj olacağı görüşünde...
Al Jazeera'ye açıklama yapan Soylu, 1 Kasım seçimlerini tek kelime
ile tanımlaması istendiğinde "karar" ifadesini kullandı.
İşte Soylu'nun o açıklamalarından kritik
satırlar:
"AK Parti'nin 1., 2., 3. ve 4. Olağan Kongresinin hatta 1.
Olağanüstü Kongresi'nin her birinin hem kendine ait bir anlamı, hem
kendine ait bir konusu, hem de bir işlevselliği vardı. Örneğin 4.
Olağan Kongre'nin en temel işlevselliğinden birisi şuydu; zamanın
ruhunu iyi okumuştu ve Türkiye'yi ilerleten, Türkiye'yi
demokratikleştiren, sürdürülebilir istikrarı ortaya koyan,
Türkiye'yi kendi değerleri ve kendi medeniyetinin anlayışıyla
buluşturan, dünyada varlığını ifade eden bir tablo ortaya
koyuyordu.
2011 Arap Baharı yılıydı ve özellikle Türkiye Batı ile Doğu
arasında medeniyetin de kendisine sağlamış olduğu avantajı iyi
yönetmek için ciddi bir gayret ortaya koyuyor ve bütün bunlarla
birlikte de bir taraftan Ortadoğu'nun liderleri ile Batı'yı kendi
kongre salonunda ve ülkesinde bütünleştiriyor, Türkiye'nin
demokrasinin özellikle ortadoğuda ve etrafımızdaki komşu ülkelerde
demokratik bir süreçle onların da buluşmasını sağlayabilecek ve
bütün dünyanın da aslında kendisinden beklediği, hem kendisinin
demokrasisini yükseltmeyi, hem de etrafındaki ülkelerin demokrasiye
daha fazla evrilmesini ve onların da yükselmesini sağlayabilecek
bir misyonu üstleniyordu.
Dünyanın problemli meselelerinden çekinmeyen, cesaretle üzerine
gidebilen bu konuda dünyaya "ben de varım, ben de problemlerin ve
meselelerin çözülmesinde kanaat sahibiyim" diyebilen bir iddiayı
ortaya koydu.
Yani AK Parti'nin kongreleri yerel değildir. AK Parti'nin Kongresi
evrenseldir. Sadece ülke içerisine yönelik, kendi sempatizanlarına,
kendi partililerine, kendi gönüldaşlarına, dava arkadaşlarına ve
delegelerine yönelik bir kongre değildir."
"SIÇRAMA KONGRESİ OLACAK"
"Şimdi bu kongre AK Parti'nin iddiasını tamamlamak için, iddiasını
devam ettirebilmek için, tek başına iktidarla beraber Türkiye ile
ilgili temel hedeflerine, büyük hedeflerine ulaşabilmek için önemli
bir sıçrama kongresi olacaktır.
Bu kongrenin temel hedefi buradadır. Kendi felsefesine, fikrine,
düşüncesine, Türkiye'ye getirdiği kazınımlara sahip çıkan ama
Türkiye'nin hedeflerini de kendisiyle beraber, kadrolarıyla
bütünleştiren, bunun için bütün kadrolarıyla, teşkilatlarıyla
birlikte tüm partililerle birlikte yeniden büyük Türkiye hedefine,
yeni Türkiye hedefine, güçlü Türkiye hedefine ulaşmanın güçlü
adımlarından bir tanesi ve startı tekrar buradan verilecektir.
O yüzden bu kongrenin misyonu sadece yeniden kadro yenilemek veya
var olan kadroların güveninin tazelenmesi değil, aslında bu
kongrenin misyonu Türkiye'nin ulaşacağı temel hedeflere adım
atabilmek için, yeniden o sıçramayı sağlayabilmek, devam
ettirebilmek için önemli bir odak noktası olmaktadır.
Bu kongre hani rampalar vardır ya, atışı ve sıçramayı sağlar. Bu
kongre AK Parti'nin yeni bir rampadan sıçrayacağı ve iyi bir
başlangıcı gerçekleştireceği bir kongre olacak. Füzeler rampalardan
giderler. Bütün heyecanı da budur bu kongrenin, teşkilatlarımızdaki
heyecanı da budur, partililerimizdeki heyecanı da budur. Biz bunu
sağlayacağız. "
"KONGRE ENERJİ ÜRETECEK"
"Bu kongre AK Parti'nin diğer kongreleri kadar düzenli olacak. Bu
kongre AK Parti'nin diğer kongreleri kadar anlamlı ve mesaj yüklü
olacak. Bu kongre AK Parti'nin diğer kongreleri kadar enerji
üretecek. Hem Türkiye'ye, hem dünyaya, hem etrafımızdaki
coğrafyaya. Yine bu kongre teşkilatımızla, partililerimizle,
milletimizle, AK Partiyi merak edenlerle, etmeyenlerle yeni bir
iklim oluşturacak. Bir siyasi partinin en önemli organıdır kongre.
Hayatiyet bulduğu organıdır. Yeniden silkindiği yeniden
tazelendiği, yeniden ahitleştiği yeni bir sözleşmenin altına o
partinin kurucu unsurları dahil, bütün unsurlarının imza attığı ve
o büyük yolculuğunda önemli bir safhanın yeniden başlangıcını
yaptığı , o büyük yolculuğun içerisindeki bir safhanın başlangıcını
yaptığı ve güçlü mesajları olan bir kongre ortaya çıkacaktır.
Ben teşkilatlarımızın da çok heyecanlı olduğunu biliyorum. Seçim
öncesi olması partimiz açısından önemli bir avantaj ortaya koyacak.
Bunu hep beraber kongre salonunda da yaşayacağız. "
"TEK BAŞINA İKTİDAR ARZUSU..."
"Çok açık, çok net. Bir; tek başına iktidar arzusunun ve
Türkiye'nin büyük hedeflerine ulaşma arzusunun başta milletimiz,
parti, partililerimiz o kongre salonundaki enerji ile
oluşturacaklar. Oradan çıkan enerji seçimin sonucuna yansıyacak.
Çünkü şu anda bütün Türkiye'de tek başına iktidar olamamanın
Türkiye'ye maliyetinin ne olduğunun görüldüğü bir tablo ile karşı
karşıyayız.
Biz burada yalnız değiliz. Biz burada sadece AK Parti teşkilatları
olarak yalnız değiliz. Bütün milletimizle bunu yaşıyoruz. Her
zamanki gibi milletimizin hem desteği, hem beklentileri hem duası
bizimle birlikte.
Aynı zamanda da bir rasyonel gerçeklik var. Biz şunu gördük son iki
ayda, üç ayda AK Parti'nin aslında Türkiye'nin en büyük diğer
ülkelere karşı, etrafımızdaki coğrafyaya ve rekabet etttiğimiz
ülkelere karşı görece üstünlüğünün tek başına iktidar olduğunu
gördük. Bu bizim ekonomimize yansıdı, bu bizim sağlımıza yansıdı,
bu bizim ulaşımımıza yansıdı, bu bizim uluslararası alanda
kurduğumuz ilişkilere yansıdı. O farklılık bize büyük bir avantaj
olarak, katma değer olarak döndü. "
"KONGRENİN TARİHSEL SORUMLULUĞU"
"Şimdi iki, iki buçuk ayda gördüğümüz tablo Türkiye'nin 21.
asırdaki en temel avantajının, diğer ülkelere karşı görece
üstünlüğünün tek başına iktidar olduğunu gördü. Burada şu nokta
bizim için önemlidir, bunu milletimiz de takdir ediyor, bütün bu
değerlendirmeler, görüşler bu kongrenin enerjisini ve AK Parti''nin
sorumluluğunu bütünleştirecektir.
Bu kongrenin tarihsel bir sorumluluğu da vardır ve Türkiye'nin
başladığı yolculuğu sürdürmektir. Bu kongrededir bu sorumluluk,
tarihsel sorumluluğu da budur. Bunun da tekrar başlangıç noktası
seçimdir."
KONGRE TARİHİNİ ÖNEMİ
Kongre tarihleri de önemlidir. Kongre tarihleri sadece bize ait
değildir. Bu partinin en büyük organı partinin olağan genel
kuruludur. Karar verici organıdır. Bu organ bu kongreyi bekler. AK
Parti seçimleri de hep aynı tarihlerde yapmayı kendisine iktidar
olduğu zaman kendisine bir kural edinmiştir. Türkiye'nin belki de
istikrarının temel çıpalarından bir tanesidir bu.
Seçim bittiği andan itibaren bizim önümüzde bir başka mesele vardı.
Dönüp parti içi bir kongre değerlendirmesine girmek, seçimin
bittiği andan itibaren önümüzde olan işteki enerjimizi bölmek
anlamına gelirdi. Biz gücümüzü bir koalisyon kurmaya, Türkiye'yi
hükümetsiz bırakmamaya tamamen yoğunlaştırdık ve bu sonuca erer
ermez de, olumlu veya olumsuz hemen 30 Eylül'e kadar kongre yapma
günümüz vardı. Döndük ve hemen çok doğal bir tarih olan 12 Eylül'de
bu kongremizi gerçekleştirdik."
"RİSK VAR MIDIR?"
"Yani AK Parti'de her şey doğal akışı içinde gidiyor. Bu aslında
bizim olağan akışımızdır. Burada bir risk yoktur. Bir risk var
mıdır? Hayır bir risk yoktur.
Her kongrenin kendine ait sonuçları vardır. Bu sonuçlara karar
veren kongrenin unsurlarıdır, delegeleridir ve AK Parti'ye sadece
bir siyasi parti olarak bakarsak bir risk görebiliriz. Ama AK Parti
bir siyasi partinin ötesinde bir millet ocağıdır. Evet
kurumsallaşmış şekli bir siyasi partidir. Ama bir siyasi partinin
beklentileri, çıkarları, bir siyasi partinin içerisindeki bir takım
refleksler üzerinden AK Parti değerlendirilemez. AK Parti büyük bir
harekettir ve milletin hareketidir. Onun için AK Parti bu
kongrelerden kendi içine yönelik bir değerlendirmede bulunmaz tam
tersine bu kongrelerin geleceğe ait, milletimize ait, siyasi
hayatımıza ait bir fırsat olarak nitelendirir ve buradan öyle bir
çıkış gerçekleştirir. Milletimize bir mesaj verir, etrafımızdaki
coğrafyaya mesaj verir ve ülkeye mesaj verir. Bu kongrenin temel
oturduğu zemin burasıdır. "