Süleyman Soylu: Sığınmacılar elbette ülkelerine dönecekler
Abone olİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gündeme dair açıklamalarda bulundu ve Suriyeli sığınmacılar hakkında "Bu insanlar kendi ülkelerine dönmeyecekler mi? Elbette dönecekler" dedi. Bakan Soylu, "Yaklaşık 90 bini çocuk. Diğer 120 bini ise reşit ve oy kullanabilecek statüde" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu NTV canlı yayınında Ahmed
Arpat'ın sorularını yanıtladı. Bakan Soylu, burada gündeme dair
açıklamalarda bulundu.
Bakan Süleyman Soylu'nun açıklamalarından satır başları:
Coğrafyamızla ilgili ilkokuldan itibaren stratejik bir coğrafyada olduğumuzu ifade ederler. Geldiğim noktada şunu görüyorum, evet stratejik bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunlar kadar önemli olan bir şey var. Büyük bir medeniyetin devamıyız. Stratejik bir coğrafya, köprü bir coğrafya, bütün bunlar varken, bu ülkenin en temel belirleyici unsur medeniyetimiz.
Suriyeli sığınmacılar tartışması
2011'de
başladığı zaman biz bu sürecin bu kadar uzun süreceğini tahmin
etmedik.
Biz insaniliğimizden, komşuluğumuzdan, o insanların karşı
karşıya kaldığı zulümden, süreçlerden ayrı bir düşünce içinde
olamayız. Bu insanlar kendi ülkelerine dönmeyecekler mi? Elbette ki
dönecekler fakat şu anda nereye dönebilirler? PYD'nin etkin olduğu
bölgelere mi dönebilirler? Şu anda rejimin sürekli bombaladığı
yerlere mi dönebilirler? Türkiye uzun zamandır bu süreci de bir
politikayla yönetiyor.
Ankara Şam'la diyalog kuracak mı?
Bu işin bu
meselenin bu noktaya gelmesinden önce böyle bir değerlendirme
yapmak, kimin hangi seviyede yaklaşabileceği, hangi adımları
atabileceğini görmeden böyle bir değerlendirme yapmak çok kolay
değildir, erkendir de. Onun ötesinde bizim sorumluluklarımız var.
İnsani sorumluklarımız var, komşuluk sorumluklarımız var. Biz o
insanları ölüme terk edemeyiz, ölüme itemeyiz.
Bizim harekat yaptığımız bölgelerde, o hatta toplam 6 milyon insan yaşıyor. O İnsanlar kime itimat ediyor, kime güveniyorlar? Hayat orada daha öncekinden çok daha normale döndü. Sanayisi, ticareti, ekonomisi, eğitimi ,sağlığı, tarımı, üretimi var.
Azez'deki bayrak provokasyonu
Biz o bölgeyi
avucumuzun içi gibi biliyoruz. Kimin eli kimin cebinde, kimin hangi
provokatif eylemi yapmaya çalıştığını da biliyoruz. Hem MİT'in hem
emniyet, jandarma ve TSK'nın bilgisi en üst düzeyde. Tekrar
söylüyorum, ABD, PYD'ye 2 milyar dolar yardım çıkartıyor. Bunu
orada rahat bırakır mı? Kendi kafasına koyduğu projeyi, oyunu
kurmadan bizim bu insanların kendi ülkelerinde rahat bir şekilde
yaşamalarına yönelik adımları atmamıza müsaade eder mi?
Suriyeli sığınmacıların geri
dönüşü
Cumhurbaşkanımız bir ifadede
bulundu, "Cerablus, Azez, El-Bab, Resulayn ve Tel Abyad
bölgesinde 1 milyon kişinin dönüşünü temin edecek adımlar
atacağız" dedi. Ertesi günden itibaren havan atmaya başladılar
öbür taraftan. Yani burada her hamleyi gerçekleştiriyorlar.
Türkiye'de bir provokasyon yapabilirler mi? Güvenlik açısından bana
göre Cumhuriyet tarihinin en güçlü zamanındayız. Atak yemeyiz
anlamına gelir mi, büyük konuşmamak lazım. Türkiye içerisinde
geçmiş izlerden kalan birtakım denemelere girebilirler ama hemen
gereğini yerine getirme kabiliyetine haiziz. Suriyeliler
içerisinden bir provokasyon oluşturabilirler mi? Böyle bir şey
olmaz, kesinlikle olamaz.
Etniklik üzerinden, aynı zamanda ırkçılık üzerinden oluşan meselelerin bir insanlık yoksunluğu olduğunu düşünüyorum. Bizim milletimizin böyle bir medeniyeti yok. Onun için yaklaşık 11 yıldır biz Suriyelilerle birlikte bir kardeşlik mutabakatının nasıl olabileceğini dünyaya göstermiştir.
Türkiye'deki Suriyeli göçmen
sayısı
Türkiye'de 3 milyon 650 bin Suriyeli kardeşimiz
var. 3 milyon 222 bin mülteci var. 1 milyon 400 bin de ikametli
var. 517 bin Suriyeli şu ana kadar gönüllü geri döndü. Güvenli,
onurlu ve gönüllü geri dönüşün altyapısını da hazırlıyoruz. 1
milyon 20 bin kişiye sosyal uyum eğitimi verildi. İdlib'de 62 bin
briket ev kurduk, yıl sonunda 100 bin 800 eve ulaşacağız. Briket
evlerimizi özellikle bağışlarla yapıyoruz. Fırat Kalkanı bölgesinde
ayrıca 6 bin 600 konutun yapımına başladık. 1 milyon Suriyelinin
geri dönüşünü temin edebilme hazırlığındayız. Suriye'nin kuzeyinde
200 binden fazla konut yapacağız. Türkiye'de Afgan, Pakistan, Uygur
Türkü, Ahıska, Suriyeli, Mısır'dan gelenler, Libya, Lübnan, yani
kim varsa devlet olarak bunlarla temas halindeyiz. Gerek eğitim
gerek diğer hizmetler vesilesiyle temas halindeyiz. Hem de bunların
oluşturduğu sivil toplum örgütleriyle hep temas halindeyiz. Dünya
da bu işi böyle yürütüyor. Aylardan beri bunun toplantılarını
gerçekleştiriyoruz. Kim gider, bunun şartları nasıl olur? Burada da
bir sistem kuruldu. Zannediyorum bu yılın sonu itibariyle gidiş
başlayacak. Araştırmalara göre yüzde 70 "Güvenli bir dönüş söz
konusu olursa biz ülkemize dönmek istiyoruz" diyor.
Vatandaşlık verilen kaç Suriyeli oy kullanabilecek?
Zaten seçmen bilgileri doğum yeri itibariyle bütün siyasi partilere beş yılda iki defa veriliyor. Bu bilgilerde istediğiniz veri madenciliğini yapabilirsiniz. Sanki bu yeni bir şeymiş gibi "Ben YSK'dan çok daha fazla bilgiye sahibim" diyor. "YSK'dan çok bilgi var" deniyorsa suç işleniyor demektir. 120 bin Suriyeli seçmen var. Bunlar kimler? Çok kriterimiz var. Mühendisi, mimarı, doktoru, iyi öğrencisi, sigortalı çalışanı var. Yani bir ara bir şikayet vardı ya, en iyilerini alıp Avrupa'ya götürüyorlar diye. Türkiye bir çadır devleti değildir. İlk kez de vatandaş yapmıyor. Vatandaş yapmasının kriterleri var, güvenlik soruşturması var, safahatları var. Bunlar da kanunla belirlenmiştir. Türkiye'de 211 bin Suriyeliye vatandaşlık verildi. 120 bini de oy kullanacak.