Süleyman Soylu açıkladı son 10 gün içinde...
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, son 10 gündür yapılan anketlerde AK Parti oylarında ciddi bir artış olduğunu söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve 1. sıra Trabzon milletvekili adayı Süleyman Soylu, son 10 günde AK Parti oy oranlarının yükselişe geçtiğini açıkladı.
7 Haziran seçimlerinde Türkiye’nin bir tercih yapacağını belirten Soylu, “Tercih ya tek başına iktidar, ya da koalisyon. Buna ait Türkiye bir tercih ortaya koyacaktır” dedi.
8 HAZİRAN'DA KOALİSYON KABUSU MU?
İhlas Ticari Grup, Türkiye Gazetesi ve İhlas Haber Ajansı Trabzon Bölge Temsilciliği’ni beraberinde AK Parti İl Başkanı Haydar Revi ve il yönetim kurulu üyeleriyle birlikte ziyaret eden Süleyman Soylu, önemli açıklamalarda bulundu.
“AK PARTİ OYLARI 10 GÜNDÜR CİDDİ BİR ÇIKIŞ İÇERİSİNDE”
Soylu, 7 Haziran seçimlerine gidildiği şu günlerde son 10 gündür yapılan anketlerde AK Parti oylarında ciddi bir artış olduğunu gördüklerini ifade ederek “Bizim uzun zamandan beri söylediğimiz söz yüzde 50 bandıdır. Yani biz yüzde 50 bandı içerisinde Türkiye’de oy alacağımızı düşünüyorum. Seçimin kendine ait inişli çıkışları olur. Bunlar her seçimde yaşanır. Yıllardan beri seçim atmosferleri içerisindeyiz. Biz yaklaşık 10 günden beri çok ciddi bir çıkış içerisindeyiz. Biz bu çıkışı 50’lerde tamamlayacağımızı düşünüyoruz. Trabzon’da da şu ana kadar yaklaşık 6 anket yaptırdık. Bunu çeşitli kuruluşlara yaptırdık. Bu 6 araştırmanın her birinde kendine ait sonuçlar çıktı. Fakat bu 6 araştırma bizim stratejimiz içerisinde. Çünkü şu anda her şey bizim istediğimiz gibi, bizim arzu ettiğimiz gibi stratejimiz doğrultusunda gidiyor” bilgisini paylaştı.
Yaklaşık 50 gündür seçim çalışmalarını Trabzon’da sürdürdüğünü belirten Soylu “Trabzon büyüyen bir şehir. Daha doğrusu talepleri büyüyen merkez bir şehir. Özellikle ulaştırma, yayla ve köy yollarındaki talepler bize en çok gelen talepler diyebiliriz. İkincisi çok doğal olarak bir istihdam talebi burada var. Nitelikli istihdam talepleri var bunu da görmek gerekir. Açıkladığımız projeler çok önemli talepler ortaya koydu. Mesela Trabzon-Erzincan demiryolu bütün bunların yanı sıra güney çevre yolu önemli görüldü. Havalimanı önemli görüldü. Ancak bunların yanında başka bir şey var ki demokrasinin de aynı ölçekte gitmesini isteyen insanların sayısı da çok. Yani bir demokrasi talebi de var” ifadelerini kullandı.
“OYUN KURULMUŞ, BU OYUNDA 3’Ü DE BİRDİR”
Soylu, bugün Türkiye’de milli bir hükümetin, milli bir başbakan ve milli bir cumhurbaşkanı bulunduğunu ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün karşı cephe ciddi bir şekilde milletimize bir takım yalanlarla bir takım gerçekleştirilemeyecek meselelerle sürekli insanlarımıza baskı yapmaya çalışmaktadırlar. Bir tarafta Güneydoğu’da AK Parti’den insanları koparmak için silahlar devrededir, baskı devrededir. Batı’da özellikle uzun zamandan beri ürettikleri nefret politikası devrededir. Kuzey, İç Anadolu ve Marmara’da da bir takım CHP’nin de, MHP’nin de gerçekleştirmesi mümkün olmayan ama insanımızın kafasını karıştırmak için ortaya atılan vaatler söz konusudur. Oyun kurmuşlar. Bu oyunda 3’ü de birdir. 3’ü de aynı noktaya çalışmaktadırlar. Önerdikleri bir tek şey var o da koalisyon. İtalya koalisyondan vazgeçti. Neden; ekonomi ve siyasi istikrarsızlığını ortadan kaldıramadı, vazgeçti. Çoğunlukçu hükümet kararı verdi. 20. yüzyıl demokraside koalisyon teknolojisinin egemen olduğunu söyler. 21. yüzyıl ise demokrasilerde tek başına iktidar kavramının egemen olduğunu söyler. Şimdi bunu da görüyorlar bunu da engellemeye çalışıyorlar.
TÜRKİYE'NİN ÖNÜNDE BİR TERCİH VARDIR
Türkiye’nin önünde bir tercih vardır. Tercih; ya tek başına iktidar ya koalisyon. Buna ait Türkiye bir tercih ortaya koyacaktır. Biz koalisyonlu yıllarımızı biliyoruz. Ekonominin ne halde olduğunu biliyoruz. İnsanımıza nasıl davranıldığını biliyoruz. Demokrasinin ne noktada olduğunu, bütün bunları bilen anlayış ile karşı karşıyayız. Onun için milletimizin bütün bunlarla karşı karşıya kalmıştır. Çok badirelerden geçmiştir. 13 yılda Türkiye’de büyük sıçrama gerçekleşti. Özgüven, demokrasi ve birinci kalkınma devrimini gerçekleştiren ve bütün bunlarla birlikte yükselmeyi ortaya koyan bir siyasi anlayışla, bunun tam tersi eski Türkiye’nin özlemi içinde olanlar var. Bir tarafta CHP var, bir tarafta MHP var, bir tarafta Demirtaş var. Bir tarafta Kandil var. Bir tarafta açıkça söylemek gerekirse Paralel var. Ve bir tarafta da Esad var. Böyle bir tablo ile karşı karşıyayız.”
“BİR VAMPİR AKLIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile sürekli yaşadığı söz düellosu ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
“Ben AK Parti Teşkilat Başkanıyım. Teşkilatlarımıza çok yoğun haksız bir baskı var. Daha dün Muş İl Başkanımla görüştüm. Merkez köylerde iki tane gencimizi kaçırıyorlar, onları tehdit ediyorlar, ‘eğer AK Parti’ye oy verirseniz sizi ve ailenizi öldürürüz’ diyorlar. Bunun neresi demokrasi. Bir vampir akılıyla karşı karşıyayız. Selahattin Demirtaş iyi bir yalancı, iyi bir iftiracı. Bizimle ilgili ortaya attığı sözler de yenilir yutulur bir söz değildir. (Ben 3 bin 500 kişiyle beraber bir ekip kurmuşum ve Türkiye’de seçim sonuçlarına yönelik hile yapacakmışım) Bu kabul edilebilir bir şey mi ? Bunu söyleyenler bunu ispatlamakla yükümlüdür. Şöyle bir anlayışı da ortaya koyuyor. Demek ki bunlar Türkiye’yi de takip etmiyorlar. Bunların yakınlarında da güvendikleri insanlar yok. (Süleyman bey Türkiye’yi dolaştı) Bütün Türkiye’yi dolaşmışım ve bunu sağlamaya çalışmışım. Ben 50 güne yakın bir süredir buradayım. Trabzon’dan ayrıldığım gün 1 yada iki gündür. Özellikle bizim bu konudaki hassasiyetimiz normal demokratik bir süreçse eyvallah. Bir baskılar, iki özellikle Van’daki musluklarından kan damlayan afişler. Bu büyük bir korkudur ve bütün dünyanın dikkat çekmesi gereken meselelerden bir tanesidir. Bu oradaki millete yapılabilecek en büyük ihanettir.
“BİR KOALİSYON HALİNDE GÜNEYDOĞU PKK VE KCK’NIN TEKELİNE GİRER”
Bu süreçte CHP ve MHP’nin izlediği siyaseti de eleştiren Soylu “MHP ve CHP’den bir şey anlamıyorum. Paralel yapıdan anlıyorum. Onlar akıllarını kaybetmişler. Yani malüller. Paralel yapı bugün malüldür, bunu böyle görüyorum. Fakat CHP ve MHP halka açık siyaset yapıyorlar. Şunu hesap edememeleri beni üzüyor. 6-7 Ekim olaylarının yayılmamasının bastırılmasının bir tek sebebi var. Tek başına iktidar, güçlü bir iktidar. Diyelim ki Türkiye’de bir koalisyon oldu. CHP ve MHP koalisyonu veya herhangi bir koalisyon. Bu çok tehlikeli olur. Özellikle Güneydoğu PKK ve KCK’nın tekeline girer. Bu açık. Bana kimse diyemez ki PKK ve KCK’nın siyasi kolu olan HDP bunları yönetebilir. Böyle bir şey mümkün değil. Böyle bir gerçeklik yok. Onların yapabilecekleri bir tek şey var. İstikrarı ortadan kaldırabilmek, korku oluşturmak, korkunun üzerinden orada bambaşka bir yönetim anlayışı oluşturabilmek. Buna MHP ve CHP’nin nasıl yattığını anlayabilmek mümkün değil. Siyaset bu kadar ucuz olmamalı. Gerek MHP ve CHP’ye bu işin bedelini bu millet ödettirir, Bu çok nettir. Biz çözüm sürecini milletle beraber götürüyoruz. Hiçbir şımarıklıklarına da müsaade etmeyiz, bugüne kadar da etmedik. Çözüm sürecinde her zaman kontrol Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin elinde olmuştur. Bu hiçbir zaman başka bir tarafa geçmemiştir. Bunlar yokken de biz çözüm sürecini götürüyorduk. Yani 2007’ye kadar bunlar mecliste değil di ki. Çözüm sürecinde attığımız en esaslı adımlar o dönemde attık. Maalesef yaşananlar hırsın; millet ve vatan sevgisinin, birlik ve beraberliğin önüne geçmesinin en önemli örneğidir.” dedi.