Süleyman Soylu: 15 Temmuz'u FETÖ ABD ile yaptı
Abone olHürriyet yazarı Nedim Şener, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya merak edilenleri sordu. Süleyman Soylu, ‘15 Temmuz’u FETÖ ABD ile yaptı’ ifadelerini kullanırken Boğaziçi protestolarına da değindi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Haber Global'de Candaş Tolga
Işık'ın programında söylediği “15 Temmuz’u FETÖ yapmadı”
ifadesi duyulur duyulmaz sosyal medyada yine bildik rüzgârlar esti.
Soylu’nun FETÖ’yü temize çıkardığı yorumları yapıldı. Elbette
yorumlar bilgisizlikten değil, kötü niyetten kaynaklanıyordu. Bana
da o dakikada soranlar oldu, kesilip kırpılmış görüntüye bakıp,
“kastettiği Amerika” dedim. Çünkü aynı sözleri 15 Temmuz darbe
girişiminin hemen ardından da söylemişti. Kendini zeki zanneden
algı operatörleri yine de boş durmadı. Ben de gerçeği merak edenler
için ve ola ki 'aklı karışanlar' vardır diye Bakan Soylu’ya ne
kastettiğini sordum. İşte cevabı:
'Ben bunu defalarca söyledim'
“Ne kastettiğim belli, yaptığım açıklamanın hemen arkasından
söylüyorum. Orada söylediğim çok açık bir şey var, ben bunu
defalarca söyledim. 15 Temmuz’un hemen ardından 24 saat geçmeden 16
Temmuz günü saat 16.00-17.00 gibi Kahraman Kazan’a, şehitlerin
cenazesine giderken, telefonda televizyonlara açıklama yaptım. ‘Bu
darbenin arkasında Amerika vardır’ dedim. Biz 1960 darbesinin
arkasında Amerika olduğunu uzun yıllar sonra dönemin İngiliz
belgelerinden öğrendik. 1980 darbesinin arkasında Amerika olduğunu,
‘Bizim çocuklar başardı’ sözünden sonra anladık. 28 Şubat’ın
arkasında kimler olduğu belli. Ben 20-30 yıl geçmeden bu darbenin
arkasında Amerika olduğunu söyleyip tarihe bir not olarak bıraktım.
Bugün değil, 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 24 saat geçmeden
söyledim. Ondan sonra ben İçişleri Bakanı oldum. İçişleri Bakanı
olduktan sonra Amerika’nın etkin olduğu her yerde FETÖ olduğunu
gördüm.
FETÖ'nün dört özelliği
Orada bir başka şey söylüyorum: Bir, FETÖ şeytani bir örgüttür.
İki, istihbari bir örgüttür. Üç, bir terör örgütüdür. Dört, bir
iletişim aygıtıdır. Dört özelliğini söylüyorum. Bunun bir başka
özelliğini söylüyorum: FETÖ İslam’ı başkalaştırmak için icat
edilmiştir. İki, PKK da İslam’ın en güçlü olduğu alanlardan birisi
olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden İslam’ı kazımak için
icat edildi. Ayrıca DEAŞ da İslam’ı tahrip etmek için icat
edilmiştir. Ve bunların hepsini icat eden aynı unsurdur. Şimdi
LGBT’yi ortaya koyuyorlar. Bu bizim topraklarımızın bir değeri
değil.
'Benim burada yapacağım, toplumu bu konuda
uyarmaktır'
Şimdi 15 Temmuz meselelerini anlatırken, 15 Temmuz ile, FETÖ ile
ilgili izahat yapıyorum. Belki bu örgütlerin hangi kulvarlarda
koştuğunu bilmiyorsunuz. Bunların iç yönetimlerini, eğilimlerini,
hangi iletişim dilini kullandıklarını bilmiyorsunuz. Mesela dedim
ki, PKK elebaşlarından Cemil Bayık, üç gün önce HDP’ye kasten dedi
ki, ‘Gerillanın üzerinden yükü alacaksınız’... Bunu ben okuyorum ve
biliyorum. Benim burada yapacağım, toplumu bu konuda uyarmaktır.
Benim görevim bu, önleyici hizmet. Ben bunları açıklayarak önleyici
hizmet görevimi yerine getiriyorum.
'Bunu Amerika iyi yönetti'
15 Temmuz’un arkasında sadece FETÖ mü var, sadece o mu yaptı,
hayır. Sadece 15 Temmuz olarak değil, Orta Asya’daki Türk
Cumhuriyetleri’nde ne işi var, ne yapıyor? Kim kimin ülkesine böyle
bir yapıyı sokar? Ha, bizi aldattılar, ‘Müslümanlık’, ‘Türkçe’,
‘bayrak’ gibi kelimelerle, herkesin hoşlanacağı söylemlerle
faaliyette bulundular ve bunu Amerika iyi yönetti, Avrupa da bu işe
teşne oldu, neticede 15 Temmuz’u yaptılar.
'Azmettiren adamını koruyor'
Amerika’nın 15 Temmuz’un arkasında olduğu apaçık ortada. Onların
talimatıyla bunu icra eden de FETÖ idi. Uluslararası desteğe örnek
vereyim: Interpol bir tane başvurumuzu kayda almıyor. Yüzlerce
başvurumuzu kabul etmediler. Biz de artık Interpol’e yazmıyoruz
bile çünkü onları koruyorlar. Uluslararası sistem bunun arkasında
olmasa, bunu korumasa ayakta kalabilirler mi? Cinayete kim
azmettirdiyse katili de o korur. Azmettiren adamını koruyor.”
Boğaziçi protestoları
Boğaziçi protestolarına müdahale edilirken yansıyan görüntülerde,
yakalanan göstericilere şiddet uygulandığı görülüyor. Soylu’ya
teslim olan göstericilere şiddet görüntülerini sorduğumda da “Öyle
bir şey yok. Yakalanıp direnmeyen kişilere bir müdahale edilmiyor.
Elbette gözaltına alınma işlemi sırasında direniş gösteriyorsa
müdahale ediliyor” dedi.
İkinci bir Gezi olur mu?
Sosyal medyada bazı isimler protestolarla Gezi eylemleri arasında
bağlantı kuruyor. Hatta konu ile ilgili konuşmalarda az da olsa
“İkinci bir Gezi olur mu?” diye soruluyor. İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu, bu tartışmaya şu karşılığı verdi: “Böyle bir ihtimal var mı?
100 üzerinden sıfır. Buna müsaade etmeyiz. Evet, bazı siyasetçiler
kaşıyor, terör örgütleri böyle bir havayı kullanmayı istiyor ama bu
bizim yönetemeyeceğimiz bir süreç değil."
Terörist ifadesi
Bakan Soylu’ya, Boğaziçi eylemlerine katılanlarla
ilgili “terörist” ifadesi kullanmasını da sordum: “Orada
terörist derken iltisaklı, irtibatlı demek istedim. Şöyle: Bunlar
DHKP-C ile iltisaklı, birçok eyleminde alınmış kişiler. Örgütsel
ilişkisini ortaya koyduğumuz kişiler, hakkında daha önce mutlaka
bir işlem yapılmış kişiler. Bunun içinde DHKP-C var, TKMLP gibi
örgütlerin açık alan eylemlerine katılan isimler. Bu örgütlerin
etkinliklerine katılan, irtibatları ve iltisakları olan kişileri
kastettim.”
'Hepsi kayıtlarımızda mevcut'
“Bazı terör örgütleri isimleri ile ilgili yayınlanan bir tablo var,
doğru mu?” diye sorduğumda ise Soylu şunları söyledi: “Evet, hepsi
doğru, açıklanan rakamlar gerçek. Örneğin DHKP-C ile iltisaklı ise
bizim kayıtlarımızla örgüt ile ilgili bir organizasyona katılmış,
hakkında işlem yapılmış kişilerdir. Örgütle iltisaklı, irtibatlı
kişileri biliyoruz, açıklamalarımız buna göredir. Haklarında
gözaltı işlemi yapılan da var, dava açılanlar da var. Hepsi
kayıtlarımızda mevcut.”