Süleyman Özışık anlattı: IŞİD barbarlığı PKK'dan öğrendi
Abone olSüleyman Özışık canlı yayında anlattı: "IŞİD bu tür barbarlıkları yapabiliyorsa, bunu PKK'dan öğrendi."
İNTERNETHABER - Dün
Suruç'ta meydana gelen saldırıda 30'dan fazla kişinin hayatını
kaybetmesi, gözleri yeniden Suriye ve IŞİD tehlikesine çevirdi.
TGRT Haber'de Yaprak Hırka'nın sunduğu "Konuşacak çok şey var" programına konuk olan İnternetHaber yazarı Süleyman Özışık, hem saldırının şifrelerini çözümledi hem de saldırı sonrasında HDP çevrelerinden gelen “Türkiye Cumhuriyeti devletinden hesap soracağız" açıklamalarını yorumladı.
Özışık, HDP'nin Hükümetten gelen barış çağrılarına barış diliyle karşılık vermediğini anlattığı programda, Türkiye'nin yeni hükümetin henüz kurulmadığı dönemde kaosun içine yuvarlanmaya çalışıldığını ileri sürdü.
Özışık, "Açık ve net söyleyeyim, ben sözlerimi törpüleyemeyen birisiyim. Eğer IŞİD bu tür barbarlıkları yapabiliyorsa, bunu sizden öğrenmiştir. PKK’dan ders almıştır. Çünkü biz yıllarca PKK’dan bu saldırıları gördük." yorumunu yaptı.
İşte Süleyman Özışık'ın canlı yayında anlattıklarından dikkat
çeken bölümler:
ADIYAMAN'DA ŞEHİD EDİLEN ASKERİMİZİ UNUTMAYALIM
"Öncelikle hayatını kaybeden 30 vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bunun yanı sıra görmezden gelinen, HDP kanadından da hiç açıklama yapılmayan başka bir konu var: Adıyaman’da terör örgütü bir askerimizi şehit etti. O askerimize de Allah’tan rahmet diliyorum.
ZAMANLAMA VE SONRASINDAKİ ALGI OPERASYONU ÇOK ÖNEMLİ
Zamanlama gerçekten çok önemli, zamanlama sonrası algı operasyonu çok önemli. Sizin de belirttiğiniz gibi yarın koalisyon görüşmelerinde ikinci perde açılacak. Sayın Ömer Çelik, CHP ile bir görüşme yapacak. Zaten tek ihtimal o. Türkiye’de bir hükümetsizlik durumu, yeni hükümetin seçilememe durumu var. Bu durum üzerinden bir kaos oluşturulması çalışması var.
HİÇ BİR KANIT YOKKEN "TÜRKİYE
CUMHURİYETİNDEN HESAP SORACAĞIZ" DENİYOR
Türkiye uzun dönemdir, IŞİD belası ortaya çıktığından beri
kendisini bu ateş çemberinin dışında tutmaya çalışan bir ülkeydi.
Ama görünen o ki bu ateş çemberinden sıçrayan kıvılcımlar,
güneydoğudan başlamak üzere Türkiye’ye sıçramaya başladı. Duam ve
temennim odur ki bundan sonra bu tür şeyler olmasın ama, korkum da
odur ki bunların devamı gelecek. Yani Diyarbakır saldırısı,
ardından bu saldırı… Avrupa ülkelerinde de bu tür saldırılar var.
Bu saldırılar, Türkiye başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde
görünen o ki temenni etmiyoruz, istemiyoruz ama devam edecek. Bu
devam ederken, tüm dünya üzerinde saldırıya uğrayan, ülkeler
arasında Türkiye’de farklı bir şey oluyor. Hiç bir kanıt, hiç
bir delil, hiç bir belge yokken, patlamadan beş dakika sonra
birileri ortaya çıkıyor “Türkiye Cumhuriyeti devletinden
hesap soracağız, Türkiye cumhuriyeti devleti IŞİD’e destek
verdi” diyor.
HDP ERDOĞAN'I HEDEF
GÖSTERİYOR
“Türkiye Cumhuriyeti devletinden hesap soracağız” diyen kişi HDP eş genel başkanı Figen Yüksekdağ. Ve sosyal medyada bir algı operasyonu başlıyor. Demin söylediniz, Türkiye 10 gün önce IŞİD’e karşı çok büyük bir operasyon yaptı, her fırsatta IŞİD’in bir terör örgütü olduğunu söylüyor. Bunu sayın Davutoğlu da söyledi, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genel Kurmaya başkanı lanetliyor, bütün hükümet üyeleri, belediye başkanı lanetliyor. Ortada bir kanıt yok, bir algı operasyonu yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletine bir nefret söylemiyle lanetlenen bir hale getirilyor. Hükümet filan yok artık. Devlet hedefe konuyor. HDP’nin yayın organlarından birisi “Sana rağmen, ne olursa olsun biz o devleti kuracağız, seni de o sınırların içine gömeceğiz” diyerek Erdoğan’ı hedef gösteriyor. Sayın Demirtaş çıkıyor, bu işten hükümet sorumludur, hükümet IŞİD’i seviyor diyor.
BU DİL BARIŞ DİLİ DEĞİL
Bizim aklımızı başımıza alarak yorum yapmamız lazım. Sayın Davutoğlu’nun çok güzel bir açıklaması oldu: “Gelin 4 parti bir araya gelip, ortak bir deklarasyon imzalayalım, terörü lanetleyelim, teröre karşı ortak bir hamle yapalım”. Nasıl çağrı bulduğunu söyleyeyim: HDP gelin birlikte olalım, ama AK Parti IŞİD’in yanında, AK Parti’yi bu işin dışında tutalım diyor. “Türkiye Cumhuriyet’i IŞİD’e destek veriyor. Vermediğini açıklasın!” diye saçma sapan bir açıklama yapıldı. Bu barış dili değil, bununla barış gelmez.
IŞİD TÜM BU BARBARLIĞI PKK'DAN
ÖĞRENDİ
Eğer bir katliamı lanetliyorsak… Açık ve net söyleyeyim, ben
sözlerimi törpüleyemeyen birisiyim. Eğer IŞİD bu tür
barbarlıkları yapabiliyorsa, bunu sizden öğrenmiştir. PKK’dan ders
almıştır. Çünkü biz yıllarca PKK’dan bu saldırıları
gördük. Biraz empati de yapmak lazım. Ben geçtiğimiz günlerde
yazdığım bir yazıda, Empati başlıklı bir yazıda bunu söyledim. 30
yıl boyunca biz bunu yaşadık. Şimdi anladınız mı sabahın en erken
saatinde Kobani’ye saldırı ne demekmiş. En kalabalık anlarda
bombaların patlaması, masumların ölmesi ne demekmiş, şimdi daha iyi
anlıyor musunuz. Biz bundan da ders çıkaramazsak, IŞİD Türkiye’nin
başına gerçek anlamda bela olacak demektir. Bizim CHP’si, MHP’si,
HPD’si ve AK Partisi ile en önemlisi de halkın birliği ile terör
dönemlerinde nasıl el ele tutuşup o terör karşısında birliğimizi
bozmadıysak, bugün de IŞİD’e karşı aynı birlik ve beraberlik içinde
olmamız lazım.
UCUZ SİYASETİ BIRAKALIM, HDP NEFRET
DİLİNE SON VERSİN
Güneydoğu’da hayatını kaybeden her bir insan için Türkiye’deki tüm
insanlar yüreğine birer mezar kazdı. Kimsenin sevindiği yok.
Hükümet de dahil olmak üzere. Bu ucuz siyaseti bırakalım. Ama
o katliamı lanetliyorsunuz, öbür yandan bir asker şehit ediliyor
onu dilinizin ucuna bile almıyorsunuz. Bu kadar net bir saldırıyı
göremeyip hükümeti suçlamak için hakikaten akıl sağlığınızın
yerinde olmaması lazım. HDP’lilerin bir an önce bu nefret dilini,
devlete karşı nefret dilini, geride bırakması lazım. Bu bize bir
şey kazandırmaz.