Şükür'den Yanal'ı eleştirmeye devam

Sarı-kırmızılı futbolcu, Galatasaray Dergisi'nin kasım ayı sayısına verdiği ropörtajda, (A) Milli Takım kadrosunda yer alamamasıyla ilgili, anlam veremediği bir tutumla karşılaştığını kaydederek, ''2006'da Bülent ve beni en başta kadroya dahil edeceğini söyleyen hocamız Ersun Yanal. Nasıl bir taktik ve teknik değişimi oldu ki bu karar alındı?'' dedi. İyi performans sergilediği bir dönemde aday kadroya çağırılmama nedeni olarak, teknik veya taktikle ilgili mazeretler sunulmasının, kamuoyu gibi kendisi için de yeterli cevap olmadığını anlatan Hakan, şunları kaydetti: ''Ama ben, kararı sorgulamak haddimize düşmez düşüncesiyle saygı duymaktan başka yapacak bir şey olmadığını belirttim. Bana söylenen, 'Seni 11'e koyarım ondan sonra diğer oyuncuları belirlerim' idi. Bu takımın, her döneminde bana ihtiyacı olduğunu ve oynadığım sürece bu takım içerisinde olacağımı söyleyip, bu konuda büyük güven veren, müthiş dayanışma içerisinde olduğumuz bir insandı. Ben Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor maçı öncesinde, Milli Takım aday kadrosu açıklanmadan 1 hafta önce kadroda olmayacağımı biliyordum.'' ''BENİ GALATASARAY SEVGİSİ BUGÜNLERE GETİRDİ'' Hakan Şükür, içinde taşıdığı büyük Galatasaray sevgisinin, kendisini bugünlere getirdiğini söyledi. Küçük yaşlardan itibaren Galatasaray sevgisini içinde taşımaya başladığını anlatan Hakan, ''Galatasaray'a duyduğum sevgi belki de beni yeteneklerimin çok ötesinde performansa ulaştırdı. Farklı bir forvet tipi getirdi. Bunu gördükçe şevk geldi bana. Tabii ki bu sevginin çok erken yaşta başlaması hem Galatasaray'a, hem de Milli Takım'a çok yaradı. Elbette bizim de hatalarımız, yanlışlarımız oldu. Milli takıma alınmamış olmama karşın, gösterdiğim performansla en çok konuşulan futbolcular arasındayım. Dünyanın neresine giderseniz gidin, futbolcu o anki performansına göre değerlendirilir'' dedi. ''TARAFTARIN SEVGİSİ BENİ EZİYOR'' Sarı-kırmızılı golcü, kendisinden hep gol beklendiğini, atamayınca büyük baskı yaşadığını ifade etti. Hakan, şunları kaydetti: ''Galatasaraylıların şunu bilmesini istiyorum. Sadece onların bilmesi de benim için yeterli. Hakan Şükür adamdır, insandır. Galatasaray'ı çok sever, onun için üzülür. Kafasını bazen öne eğer, gol kaçırır, kötü oynar, ama hiçbir zaman samimiyetinden şüphe etmesinler. Etmediklerini de görüyorum zaten. Bu sevgi beni eziyor. Çok gol atmamı istiyorlar. Bu bende çok büyük bir baskı oluşturuyor. 100. yılımızda bu duyguyu bir tarafa bıraksınlar ve bizi desteklesinler. Takım olgusu içerisinde, Hakan Şükür yaptığı işi, gol atma işini çok güzel bir şekilde yapacaktır. Ben bu baskıyı üzerimde hissetmek istemiyorum. Maç öncesi, maç sonrası o sevgiyi yaşarken, zaman zaman ağlayacak hale geliyorum.''