Sudoku çılgınlığı
Abone olJaponyada yıllardır bilinen, dünyada ise iki yıldır salgın halinde oynan Sudoku, basit kuralları olan bir mantık oyunu.
İtalya’nın Lucca kentinde toplanan 90 yarışmacı, takım
kaptanları ve 23 basın kuruluşunun temsilcileri, dünyanın ilk
Sudoku şampiyonasının finallerini büyük bir heyecanla izledi.
Etrafı surlarla çevrili, Ortaçağ’dan kalma küçücük bir şehir olan
Lucca’nın dışındaki Grand Hotel Guenigi’deki yarışmada herkes, son
durumu görmek için sandalyelerin tepesine çıkmıştı.
Sonuçlar açıklandığında, tüm televizyon kameraları, fotoğraf
makineleri ve kayıt cihazları 31 yaşındaki Jana (Yana diye
okunuyor) Tylova’nın çevresinde toplandı. Dokuz kişinin katıldığı
finalde, kazanacağını kesin gözüyle bakıyan Japon Tetsuya
Nishiojen’i, ABD’li Thomas Snyder ve Whe-Hwa Huang’ı geride bırakan
Çek Cumhuriyeti’nden Jana Tylova, utangaç bir gururla gazetecileri
“İngilizcem iyi değil” sözleriyle takım kaptanına yönlendirmeye
çalışıyordu. Çek Cumhuriyeti’nin Most kentinde bir fabrikada
ekonomist olarak çalışan dünyanın ilk Sudoku şampiyonu, daha önce
de zeka oyunları yarışmalarına katılmıştı ama her seferinde erkek
rakiplerine yenilmiş, onuncu sıralarda yer almıştı. Dünyanın “en
iyi kadın zeka oyunları yarışmacısı” ünvanını elinde tutuyordu ama
burada, Lucca’da dünyanın ilk Sudoku şampiyonu olmuştu.
Dünya Şampiyonası Final Bulmacası
Bu oyunu kendi kendinizi denemeniz için veriyoruz. Çek oyuncu Jana
Tylova bulmacayı 14 dakikadan kısa bir sürede çözerek dünya
şampiyonu oldu. Tylova, başarısının sırrını 'sürekli pratik yapmak'
diye özetliyor. Yarışmacıları seyrederken tüm komplekslerinizden
kurtuluyorsunuz, çünkü onlar da inanılmaz hatalar yapıyorlar.
Türkiye Beyin Takımı kaptanı Hüsnü Sincar da bir süre önce, bir
röportajında, “kadınlar Sudoku’yu daha iyi oynuyor” demişti.
Sonuçlar sadece Gould’u değil onu da haklı çıkardı. Sonuçların
açıklanması ardından Türk takımında yer alan Mehmet Murat Sevim,
Hüsnü Sincar, Kamer Alyanakyan ve Ümit Abacıoğlu aralarında şu
espriyi yapıyorlardı: “Bu yıl çok çalışalım, gelecek yarışmaya iyi
hazırlanalım ve dünyanın ilk erkek Sudoku şampiyonu içimizden biri
olsun.”
Japonya’da yıllardır bilinen, dünyada ise iki yıldır salgın halinde
oynan Sudoku, basit kuralları olan bir mantık oyunu. 9X9 kareden
oluşan tablo, ayrıca 3x3’lük karelere bölünüyor. Amaç her sütunda
ve sırada aynı rakamı tekrarlamamak. Ayrıca 3X3’lük kutucuklarda da
1’den 9’a kadar olan rakamlardan sadece biri olabilir. Yarışma
boyunca, yarışmacılara çeşitli Sudoku oyunları ve onların türevleri
(hızlı çözülen 6’lık versiyon; ipuçlarını sadece toplamlar olarak
veren Sun Sudoku, ardışık sayılar yanyana geldiğinde işaretlenen
consecutive sudoku, dijital sudoku gibi) soruluyor ve zaman
veriliyor. Yarışmacılar, boş karelere en kısa sürede ne kadar çok
doğru rakam koymuşlarsa, o kadar fazla puan alıyorlar.
Sudoku Türk Milli Takımı
Dünya Sudoku Şampiyonası’na Türkiye’den katılan ekip, şubat ayında
yapılan Türkiye Sudoku seçmelerinde yarışmayı kazanan altı kişiden
ve takım kaptanlarından oluşuyordu: Mehmet Murat Sevim, Hüsnü
Sincar, Kamer Alyanakyan, Gülce Özkütük, Ümit Abacıoğlu, Seden
Sertpolat. Türk takımının en iyisi 1988 doğumlu Mehmet Murat Sevim,
650 puanla 13. sırada yer aldı. Türk takımı ekip olarak 23 ülke
arasında 5. oldu.
Yarışmanın finalinden bir gün önce, dünyanın her yerinde bir
bağımlılık haline gelen Sudoku’yu Jana Taylova sevgilisiyle
birlikte bir haftalık İtalya tatili, bir portable Sony playstation
ve bir mekanik sudoku oyunundan oluşan ödülünü alırken, Wayne
Gould’a “Sonuç sizi şaşırttı mı” diye sordum. Cevabı hayır oldu ama
O’nun asıl şaşırdığı, finallerin seyirci için de nefes nefese bir
yarışa dönüşmüş olmasıydı. Gould, “Sudoku’yu asla görsel bir oyun
olarak düşünmemiştim. Ama gördüm ki, izlemesi de çok zevkliymiş”
dedi. Yarışmacılar –sırtları seyirciye dönük- şövalelerin önünde
rakamları karelere yerleştirirken, seyirciler oynanan rakamları
daha iyi görebilmek için oturdukları iskemlenin tepesine
çıkmışlardı. Gould’la dünyada hızla yayılan Sudoku’nun öyküsünü
konuştuk.
Sudoku’yu keşfetme maceranızı anlatır mısınız?
Bir iş için Tokyo’ya gitmiştim ve bir kitapçıda Sudoku kitaplarını
gördüm. Aslında aradığım zeka oyunlarıydı ve oraya başka bir
kitapevinin açılışını beklerken girmiştim.
Yani zaten bulmacalara meraklıydınız.
Evet. Ama bu kitapevinde bir şeyler bulacağımı hiç tahmin
etmemiştim. Sadece vakit geçiriyordum. Üstelik Japonca da
bilmiyorum. Kitabı elime aldım ve doğrusu biraz hayal kırıklığına
uğradım, çünkü içindeki bulmaca benim bildiğim bir şey değildi.
Yine de kitabı satın aldım. Sonra da yolda oyunun mantığını
anlamaya çalıştım. Arka sayfalardaki cevaplarla yapmaya çalıştığım
şeyleri karşılaştırarak birkaç denemeden sonra oyunun kurallarını
çözdüm ve bu oyun hakkında daha önce hiçbir fikrim olmamasına da
çok şaşırdım.
O dönemde Sudoku Japonya’da popüler miydi?
Evet. Nikoli isimli bir yayınevi tarafından basılıyordu. Ama yine
de şu anda dünyada olduğu kadar, hatta İngiltere’de olduğu kadar
bile polüler değildi. Artık Sudoku, bir ülkeden diğerine giderken,
popülerliğini de ikiye katlıyor.
Sudoku’yu dünyaya taşırken, bunun kuş gribinden daha hızlı
yayılacağını düşünüdünüz mü?
Asla düşünmedim. Böyle bir şey benim için fantezi olurdu.
Sizce neden kağıt ve kalemle oynanan Sudoku bu kadar popüler oldu.
Bilgisayarın, play stationların her türlü oyunun bu kadar yaygın
olduğu bir dönemde…
Bu arada Sony playstationun da Sudoku oyunları çıkarttığını
belirtmeliyim. Bana kalırsa, farklı bir mantık oyunu olduğu için bu
kadar popüler oldu. Bu bir matematik ya da kelime oyunu değil.
Oynamak için dil bilmeye ihtiyacınız yok. Bu yüzden de tüm dil ve
kültür bağlarını aşarak dünyada yayılıyor. Düşünün, bir mülteci
Afrika’dan Londra’ya geliyor. Dil bilmiyor; gazete okuyamaz;
televizyon seyredemez ama Sudoku oynayabilir. Sudoku, diğer
oyunlardan farklı olarak sadece bir bulmaca. Kuralları basit. Bana
kalırsa bu yüzden insanlar Sudoku’yu sevdiler. Dahası, insan
beyninin mantık kısmını çok iyi çalıştırıyor ve çözemediğiniz zaman
da hiç dert değil. Belirli bir yere kadar yapmak bile yeterince
zevkli. Yani sonuçta bu bulmaca hayat memat meselesi haline
gelmiyor. Üstelik biliyorsunuz ki, günümüzde artık mantığınızı
kullanma şansını pek fazla elde edemiyorsunuz.
Daha çok kimlerin oynadığı konusunda bir araştırma yaptınız mı?
Hayır, ancak geliştirdiğim bilgisayar programlarının kullanılma
oranlarına baktığım zaman kadın ve erkeklerin eşit oranda
olduklarını görüyorum.
Bu şaşırtıcı değil mi? Genellikle erkekler zeka oyunlarına daha
düşkündür ve daha başarılı olurlar.
Evet her zaman öyle olurdu ama bu kez kadınlar da Sudoku’da
erkekler kadar başarılı oldular, çünkü dediğim gibi bu bir mantık
oyunu. Bazı çok zeki insanların iyi Sudoku oynayacaklarını
düşünüyorsunuz, ama görüyorsunuz ki o kadar iyi oyuncu değiller.
Bazen de hiçbir eğitimi olmayan insanların bile Sudoku’ya karşı
doğal bir yeteneği var. Dediğim gibi, meslek, cinsiyet ya da IQ
ayrımı yapmayan doğal bir oyun bu.
Siz de Sudoku’nun alzheimer gibi hastalıklara iyi geldiğini
düşünüyor musunuz?
Elimizde böyle bir veri yok ama olmalı. Sonuçta beyin de bir kastır
ve ne kadar çalıştırırsanız o kadar iyi olur.
Yaş grupları üzerinde bir saptamanız oldu mu?
Gördüğüm kadarıyla gençler ve yaşlılar daha çok oynuyor, çünkü daha
fazla vakitleri var. Sanırım Türkiye’de de öyledir. Ancak bu tür
yarışmalara geldiğimde, görüyorum ki, hatırı sayılır miktarda orta
yaş grubu da var. Sonuçta, eğitim düzeyine, en küçükten en büyügüne
kadar yaşına, işine bakılmaksınız herkesin bu oyunu oynadığını ve
aynı zevki aldığını görüyorum. Bu çok demokratik bir oyun.
Hangi ülkede, bu bağımlılık daha fazla?
Başlarda İngiltere’ydi, çünkü Sudoku batıda ilk olarak bu ülkede
başladı. Ancak şimdi birçok Avrupa ülkesinde çok yaygın. Hatta
Türkiye’de bile çok sayıda iyi Sudoku oyuncusu var. Ben Türkiye’de
bir gazeteye Sudoku hazırlıyorum. Dünyada yaklaşık 400 gazete için
bedava Sudoku hazırlıyorum.
Peki nasıl para kazanıyorsunuz?
Çılgınım ama o kadar da değil. Bilgisayar programları satarak para
kazanıyorum. Bu programlardan biri satın aldığınız zaman, sonsuz
sayıda Sudoku sahibi oluyorsunuz. Ayrıca kitaplardan para
kazanıyorum. Yayıncım İngiltere’de ama kitaplarım 29 dile çevrildi
ve dünyanın her yerinde satıyor.
Kendi ülkeniz Yeni Zelanda’da Sudoku’ya ilgi nasıl?
Hiç fena değil. Aslında şu sıralar Yeni Zelanda’da yaşamıyorum. 15
yıl Hong Kong’da hakimlik yaptım ve emekli olduktan sonra Hong
Kong’ta yaşamaya devam ettim. Eşim ABD’de bir üniversitede öğretim
görevlisi, kızım ise Londra’da yaşıyor. Bu yüzden vaktimin bir
kısmını ABD’de, bir kısmını Londra’da ve Hong Kong’ta
geçiriyorum.
Sudoku’nun türevleri de çoğaldı. Sizce nereye kadar gidecek?
Türevler iyidir ancak bence her zaman klasik Sudoku olacak ve
insanlar o türevleri deneyip sonunda klasik Sudoku’ya dönecekler.
Üstelik ben Sudoku’nun bundan sonra kelime oyunları gibi kalıcı
olacağını düşünüyorum. Birçok kişi kare bulmacadan hoşlanmaz ama
Sudoku’yu çok kişi sevdi. Mesela eşim. Asla bulmaca çözmez ama
Sudoku oynar.
Sudoku Şampiyonasında
Türk takımı ve sıralamaları
13- Mehmet Murat Sevim- 650 puan
18- Hüsnü Sincar- 590 puan
20- Kamer Alyanakyan- 560 puan
39- Gülce Özkütük- 430 puan
51- Ümit Abacıoğlu- 340 puan
62- Seden Sertpolat- 285 puan
Tempo/Nuray SOYSAL