Suda'nın 'köşe yazarı' tipleri
Abone olPakize Suda, Türkiye'deki 'köşe yazarı' tiplerini yazdı. Suda'nın köşe yazarlarına verdiği isim, yaptığı tanımlar hayli ilginç.
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Pakize Suda "Beğen beğen oku!"
adlı köşe yazısında, bu seferde köşe yazarlara tiplerini yazmış.
Suda'nın köşe yazarlarını katagorize ederek sunması hayli
ilginç...
Baktım okur tiplerini yazmışım da, köşe yazarlarına hiç
dokunmamışım. Onlar da çeşit çeşit oysa... Aşığı var, türkücüsü
var, şerbetçisi var...
Aşıklar’dan başlayalım mesela...
Aşık dediysem bildiğimiz aşk değil söz konusu olan. Saz eşliğinde
karşılıklı atışan aşıkları getirin aklınıza... İşte aynen bu
aşıklar gibidirler. Aynı kategoriye giren diğer yazarlarla habire
atışırlar. Konu mühim değildir. Sigaranın dumanının ne yöne tüttüğü
üzerine bile olabilir. Yeter ki laf olsun torba dolsun.
*
Taktım bi kere’ciler
Taktıkları bir iki kişi vardır. İyi ki de vardır. Yoksa kendileri
de olmayacaklardır neredeyse.
İşleri bir yandan kolay bir yandan zordur. Kolaylığı... Konu her
zaman hazırdır. Zorluğu... Bir kişiden bu kadar çok verim almak
maharet ister. Her babayiğidin harcı değildir.
*
Megaloman mütevazılar
Tevazudan olsa gerek kendilerinden ‘biz’ diye bahsederler. Fakat
bir yandan da sık sık kurdukları ‘Biz bu tehlikeyi önceden
görmüştük’ türü cümleler bu tevazuuyla tezat teşkil etmektedir.
*
Suni doğallar
Konuşur gibi yazmanın moda olduğu düşüncesinden hareketle, bu
modaya uymak için cümlelerin başına, sonuna ortasına ‘ay’, ‘valla’,
‘of’, ‘aman’, ‘yani’ gibi sözcükler serpiştirirler. Bunun kafi
olduğunu zannederler. Olsun. Okur razıdır. Zira ‘ay’ları
‘valla’ları çıkarınca ‘yazı’ denen bir şey kalmaz ortada. Daha mı
iyidir?
*
Makineler
Yazılarında asla kendileri yoktur. Hatta yazının insan elinden
çıktığından şüphe bile edilebilir. Sanki bir makineye bir ucundan
gündemdeki bir konu verilmiş, öteki ucundan yazı çıkmıştır. İnsan
hiç hastalanmaz mı, aşık olmaz mı, bir yakınını kaybetmez mi,
boşanmaz mı, evlenmez mi, kaza geçirmez mi, çocuk sahibi olmaz mı?
Bunlar yazıya bir nebze olsun yansımaz mı? Hayır!
*
Esnaf olanlar
Üzerine yazamayacakları bir konu hatta sözcük yoktur. ‘Masa’ deyin
bir tam gazete sayfası döktürsünler size!
*
Türkücüler
Kimin arabasına binerlerse onun türküsünü çağırırlar. Araba sahibi
genellikle iktidardaki parti olur.
*
Polemikçiler
Ortaya daima toplumda yaygın olan kanının, beğeninin, şunun bunun
aksine bir fikir atarlar. Çoğu zaman kendileri de inanmazlar buna
ama maksat polemik olsundur.
*
Son ütücüler
Bir konu hakkında herkes diyeceğini dedikten sonra durumu
toparlayan bir yazı yazar ve olaya son noktayı koyarlar
akıllarınca. Nokta son nokta olduğundan değil, konu bayatladığından
kimse çıkıp cevap vermez kendilerine.
*
Daha çok var.
Okurun nabzını tutup ona göre şerbet verenler...
Aşka methiyeler düzen ‘Son romantikler’...
Kendini ‘Kainatın merkezi’ zannedenler...
‘Ben ne dersem odur’cular...
Neredeyse aynadaki aksiyle bile kavga edenler...
Bitmez.
Fena mı ama... Beğenin beğenin okuyun işte!
MIŞ-MUŞ
Beş yaşında çocuk hırsızlıktan yakalanmış.
E, soyulması planlanan 70 milyon nüfus var; yetişemeyince mecburen
elemanların yaşını düşürdüler zahir.
Erken boşalmayı önleyen ilaç üretilmiş.
Ereksiyonları hapla, boşalmaları hapla... Adeta ilaç sanayiiyle
yatağa giriyoruz.
Ecevit ‘Denktaş görevden ayrıldıktan sonra daha da güçlü olacaktır’
demiş.
Kendini öyle hissediyor demek.
Erdoğan ‘İşsizlikte başarısız olduk’ demiş.
Şu örneğe bakılırsa doğru cümle kurmakta da pek başarılı
sayılmazsınız.
Yazı:Pakize SUDA
HÜRRİYETİM