Türkiye'nin Hartum Büyükelçiliğinin organize ettiği tahliye operasyonu ile Hartum, Medeni gibi birçok kentten otobüslerle Port Sudan'a getirilen Türk vatandaşlarının da aralarında olduğu 132 kişi, Milli Savunma Bakanlığının gönderdiği "A400M" askeri tahliye uçağıyla yurda döndü. Türkiye, 15 Nisan'da başlayan çatışmalardan bu yana kara, hava ve deniz yolunu kullanarak 2 binden fazla Türk vatandaşı ve 10'un üzerinde ülkenin vatandaşını tahliye etti. Manisalı Himmet Serbest, AA muhabirine, bir sene önce çırçır ustası olarak geldiği Sudan'dan, çatışmaların şiddetlenmesi sonucu ayrılmak zorunda kaldığını belirtti. Serbest, "Çatışmalar olduğundan can güvenliğimiz için Türkiye'ye gitme kararı aldık. Devletimiz bize yardım ediyor ve tahliyeler başladı. İlk 2 tahliyede işlerimden ötürü gidemedim. Şu an Türkiye'ye gidiyorum, aileme kavuşacağım için mutluyum. Devletimize teşekkür ederim." ifadesini kullandı.Sudan'da 22 yıldır otobüs işletmeciliği yapan Avni Yıldırım ise "Şu ana kadar en şiddetli çatışmaların olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Büyükelçiliğimiz, vatandaşlarımızın tahliyesi için bütün imkanlarını seferber etti. Biz de onlara araç sağladık. Etiyopya ve Suudi Arabistan üzerinden Sayın Büyükelçimizin katkılarıyla vatandaşlarımız tahliye edildi. Son tahliyemizi de bugün Port Sudan'dan yapıyoruz. İnşallah sağ selamet Türkiye'ye dönüp çoluk çocuğumuza kavuşacağız. Kalanların da Allah yardımcısı olsun. Katkısı olan herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu. TSİ ile 23.00 sularında Port Sudan Uluslararası Havalimanı'ndan havalanan uçak, sabah saatlerinde Antalya'ya indi. - Çatışmaların merkezindeki Hartum'da insani durum kötüleşiyor Başken Hartum, kuzeyindeki Bahri ve batısındaki Umdurman kentleri başta olmak üzere, taraflar arasındaki şiddetli çatışmalar, Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında insani ihtiyaçların karşılanmasını ve yardım faaliyetlerinin kolaylaştırılmasını öngören Cidde Bildirisi ve yürürlükteki ateşkese rağmen sürüyor. Başkent sakinleri, zor şartlarda evlerini terk ederken, bazı mahalleler tamamen boşaldı. Kalanlar ise sürekli yaşanan elektrik ve internet kesintileri, su ve gıda kıtlığı nedeniyle zor şartlarda yaşıyor. Çatışmalardan önce yaklaşık 6 milyon nüfusa sahip başkent, yaklaşık bir aydır süren çatışmalarda ağır tahribat aldı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Ordu Genel Komutanlığı, Hartum Havalimanı, yollar, kamu ve özel sektöre ait onlarca tesis, konutlar ve altyapı ciddi zarar gördü. Özellikle çatışmaların merkezindeki başkent Hartum, Umdurman ve Bahri kentlerinden kaçan Sudanlılar, ülke içinde daha güvenli gördükleri kuzey ve doğudaki kentlere giderken, kuzeydeki Mısır, doğudaki Suudi Arabistan ve Etiyopya, batıdaki Çad ve güneydeki Güney Sudanüzerinden de ülkeyi terk ediyor. - Uçuş yasağı, 31 Mayıs'a kadar uzatıldı Sudan Sivil Havacılık Otoritesi, insani yardım ve tahliye uçuşları haricinde hava sahasının kapatılması kararının 31 Mayıs'a kadar uzatıldığını duyurdu. Sudan'ın başkenti Hartum ve diğer şehirlerde 15 Nisan sabahı Sudan ordusu ile HDK arasında silahlı çatışmalar başlamıştı. Ordu ile HDK arasında "HDK'nin tamamen orduya katılmasını" öngören askeri güvenlik reformu konusunda son birkaç aydır yaşanan anlaşmazlık, sıcak çatışmaya dönüşmüştü. Dünya Sağlık Örgütü, çatışmalarda yaşamını yitirenlerin sayısının 604'e, yaralananların sayısının 5 bin 127'ye yükseldiğini açıklamıştı. Sudan'da 700 bin kişinin evlerini terk ettiğini duyuran Birleşmiş Milletler, "Sudan'da dördüncü haftasında da devam eden çatışmalar nedeniyle yaklaşık 200 bin kişi ülkeden ayrılmak zorunda kaldı. Her gün daha fazla kişi sınırı aşıp güvenlik arayışına giriyor." açıklamasını yapmıştı. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü Catherine Russell de Sudan'daki çatışmalar nedeniyle 450 bin çocuğun yerinden edildiğini bildirmişti. - Cidde Bildirgesi Sudan'da ordu ile HDK arasında bir aya yakın süredir devam eden çatışmaların durması için Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde taraflar arasında yürütülen görüşmeler sonucunda 11 Mayıs'ta "Cidde Bildirgesi" imzalanmıştı.ABD ve Suudi Arabistan'ın arabuluculuğunda yürütülen görüşmeler yoluyla imza altına alınan bildirgede, Sudan ordusu ve HDK'nin, sivillere zarar verecek herhangi bir saldırıdan uzak duracağı belirtilerek, Sudan halkının çıkarlarının iki taraf için öncelik olduğu vurgulanmıştı.