Sucukta bir domuz eti yokmuş!

Fatih Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik bölümünün işlenmiş ve çiğ et ürünlerinde etiket bilgilerinin aksine imalatta sahtekârlık yapıldığını ortaya çıkaran araştırmasına, tüketici derneklerinden ve yetkililerden büyük destek geldi.

25 markalı ürünle ilgili olarak 'Dana eti diye satılan sucukların yüzde 35'inde tavuk eti bulundu!' başlığıyla verdiği haber başta Tarım Bakanlığı olmak üzere birçok kesimi harekete geçirdi.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Tarım Bakanlığı Müsteşarı Nihat Pakdil, et ve et ürünleri imalatçılarının böyle bir şey yapmasının kesinlikle suç olduğunu belirtti. Konuyu yakından takip edeceklerini kaydeden Pakdil, gerekenin mutlaka yapılacağını söyledi.

Nihat Pakdil, "Bu konuda çalışma yapan bilim adamlarımızı kutluyorum. Onlardan aldığımız numunelerle ilgileneceğim. Üreticiler işlenmiş et ürünlerin üzerindeki içerik kısmına eğer tavuk oranlarını yazmamışsa açıkça suç işlemişlerdir. Bu tamamen yanlış yapılmış bir işlemdir. Biz bulduğumuz zaman hemen mahkemeye veriyoruz. Gerekli para cezalarını kesiyoruz. Böyle bir iş tüketiciyi kandırmaktan başka bir şey değildir. Bununla ilgili gerekli takibi yapacağız." dedi.

Tüketici Hakları Merkezi Başkanı Veteriner Hekim Muhammet Efe ise araştırmaya katkı sağlayacak daha ilginç bir bilgi sundu: Efe, bütün bir tavuğun yüksek basınç altına alınarak eti, kemiği, derisi ve sakatatının hamur haline getirilip sucuk ve salam gibi ürünlerde kullanıldığını iddia etti. Veteriner Hekim Muhammet Efe şu bilgileri verdi: "Ben de bu güzel araştırmaya şu önemli bilgiyi eklemek istiyorum: Yüksek basınçlı ve presli mekanik kıyma üretimi denen bir yöntem var. Tüyleri alınmış normal bir tavuğu bu makineye koyuyorsunuz, yüksek basınç altında tavuğun eti, kemiği, derisi yani her şeyi hamur olup çıkıyor. Daha sonra bu hamur, sucuk ve salam gibi ürünlerin içinde kullanılıyor. Bu makine Türkiye'de birçok üreticide var."

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme Derneği (GİMDES) Başkanı Hüseyin Kâmi Büyüközer de Fatih Üniversitesi'nce yapılan araştırmanın doğruluğundan hiçbir kuşkusunun bulunmadığını, kendilerinin de gıdadaki bu tür yanlışlıkları önlemek için yıllardır mücadele verdiklerini söyledi. Büyüközer, "Bilim adamlarımız güzel bir noktaya temas etmiş. Hatta sucuk, salam ve sosisin içine soya ve patates gibi katkı maddeleri konuluyor. Bunlardan daha tehlikesi ise helal olmayan katkı maddelerinin bu tür işlenmiş etlerde kullanılıyor olması. Bunların üzerine gidilmeli." dedi.

Yüksek Gıda Mühendisi Muharrem Ayhan Kentbuğa da, Zaman'ın haberine destek vererek, "Sanayiciler bu araştırmayla anlamalı ki artık gelişen teknolojiyle gıdaların içinde ne olduğu kolayca tespit edilebiliyor. Bundan sonra yapılacak bu tür araştırmalar üreticileri daha duyarlı yapacaktır." şeklinde konuştu. Kentbuğa, "Salam, sucuk gibi işlenmiş etlerdeki nitrat gibi katkı maddelerinin de sağlığa son derece zararlı olduğuna dikkat çekerek, "Halkımız şüphelendiği her ürünü hemen Alo Gıda 174'e haber vermeli ve o ürünün raporunu bakanlıktan talep etmelidir." dedi.