Suçlanan yüzbaşı iddiaları reddetti

Bitlis'in Ahlat ilçesinde 2 subay ve bir özel tim mensubunun yargılandığı davanın tek tanığı olan korucubaşı Cemil Tokar'ın karakola gittikten sonra ortadan kaybolduğu iddiasında adı geçen Yüzbaşı Gürcan Sercan, olayla ilgisinin bulunmadığını bildirdi.

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Sercan, haberlerin gerçek dışı olduğunu belirterek, söz konusu dava ile ilgili olarak Ahlat Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı '1997/90' sayılı evrağa göre suç tarihinin 16.04.1996 olduğunu, Cemil Tokar isimli sahsın ise soruşturmada tanık olmadığını vurguladı.

Davada, başsavcılık tarafından takibata mahal olmadığı kararı verildiğini ifade eden Sercan, şunları kaydetti: "Başsavcılık tarafından 'takibata mahal olmadığı' kararı verilmesinden ötürü açılmış bir dava ve kovuşturma bulunmayacağı ve dolayısıyla haberde belirtilen davanın karar duruşmasından 4 gün önce Cemil Tokar'ın tarafımdan çağrılmasının mümkün olmayacağı görülmektedir. Belirtilen tarihlerde kendisini ne telefon, ne de başka bir vasıtayla çağırdım. Ayrıca soruşturma evrakında suç tarihi olarak 16.04.1996 gösterilmesi ve Ahlat İlçe Jandarma Komutanlığı görevine 19.12.1997 tarihinde başlamış olmamdan dolayı söz konusu soruşturmada ne sanık, ne tanık, ne de müşteki olarak yer almayacağım açıktır."

Gürcan Sercan, yine Ahlat Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma numarası 2000/154,karar no:2007/179 sayılı evrakından Cemil Tokar'ın 03.05.2000 tarihinde Adana ilinde eğitim gören oğluna para göndermek amacıyla kendisine ait koyunu satmak için Ahlat ilçesine gittiğinin görüldüğünü belirterek, "Bir süre çarşıda bulunduktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadığı, sahsın o tarihten beri kayıp olduğu, kendisinden haber alınamadığından bahisle kovuşturmada sanık veya şüpheli olarak ne şahsım, ne de başka bir kişinin ismi zikredilmektedir." dedi.

Ahlat'ta iki asker ve bir özel harekatçı polisin yargılandığı davanın tek tanığı olan korucu Cemil Tokar'dan 9 yıldır haber alınamıyor. Yakınları, Tokar'ın karar duruşmasından 4 gün önce karakoldan arandığını ve en son karakola görüşmeye gittiğini, ondan sonra da bir daha haber alamadıklarını iddia etmişlerdi.