Suç duyurusu gibi takipsizlik kararı
Abone olAralarında RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın da bulunduğu 15 kişi hakkında kooperatif yolsuzluğu iddiasıyla başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi.
Bir hafta önce Frankfurt Savcılığı, aralarında RTÜK Başkanı
Zahid Akman’ın da bulunduğu 15 kişi hakkında kooperatif yolsuzluğu
iddiasıyla başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Akman
da bu kararla aklandığını söyledi. Ancak savcılığın takipsizlik
kararındaki gerekçeler adeta birer suç duyurusu:
* Kooperatifin muhasebe defterleri tam değil n Sermayesi hakkında
net bilgi yok n Hesap hareketlerinde çelişkiler v
Almanya’da devam eden iki soruşturma, RTÜK Başkanı Zahid Akman’ı
zor durumda bıraktı. Bunlardan birincisi Deniz Feneri davası.
İkincisi ise bin 500 kişinin üyesi olan ve daha sonra iflas eden
OFWG ( Offenbach Frankfurt Konut Yapı Kooperatifi) davası. 15
kişinin para aklama, dolandırıcılık ve güveni suiistimal
iddialarıyla yargılandığı kooperatif davasıyla ilgili olarak
geçtiğimiz hafta Frankfurt Savcılığı tarafından takipsizlik kararı
alındı. Bu kararı Akman kendisi duyurmuş, yaptığı açıklamada ise 1
sayfalık belgeyi göstermişti. Aradan bir hafta geçtikten sonra,
Frankfurt Savcılığı, kooperatif mağdurlarına yazı göndererek,
takipsizlik karanının gerekçelerini şikayetçilere bildirdi. İşte bu
yazıyı CNN Türk ele geçirdi.
Bu bir aklama değil
Savcılık tarafından yazılan gerekçeli kararda, Zahid Akman ile
birlikte 15 kişi hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtiliyor
ancak kooperatifin para akışında garip işlemlerin yapıldığının da
altı çiziliyor. Gönderilen yazıda bu durum şöyle anlatılıyor:
“Kooperatif, en az dokuz daha başka kuruluşla (Wei\’df- Handels-
und Investment GmbH, Euro 7 Fernseh-& Marketing GmbH/ Kanal 7,
Assteam Betriebsverwaltungs GmbH, ASSPlan GmbH, Atlas Media
Marketing GmbH, Deniz Feneri Derneği e.V, Yeni Şafak Europa GmbH,
European Consulting & Marketing GmbH, Taxi Quick GmbH) benzeri bir
ilişki içerisinde bulunmakta. Kooperatifin mevcut, tam tutulmamış
muhasebesinden anlaşıldığı kadarıyla, adı geçen kuruluşlar kendi
aralarında havaleler, nakit çekimler ve ödemeler şeklinde bir tür
nakit havuzu işletmektedir.”
Orantısızlık var
Savlık kararında kooperatif üyesiyle yapılan ev arasında
orantısızlık olduğu belirtiliyor. Buna göre kooperatifin bin 500
üyesi olmasına rağmen sadece 7 ev alınmış durumda. Bu durum
savcılık yazısında şöyle ifade ediliyor: “Kooperatifin aleyhine
işlenen sadakatsizlik şüphesi öncelikle, kooperatif üyelerinin
sayısı ile kooperatifin inşa edilen daire birimleri arasında bir
oransızlık bulunduğu üzerine kurulmuştur. Bunun haricinde
kooperatif ile sayısız başka şirket arasında, yine sanık tarafından
yönlendirilen nakit akışları meydana gelmiştir. Burada da süregelen
emarelere rağmen, bir davanın açılmasını mümkün kılacak kanıtlar
ortaya çıkartılamamıştır.”
İşte çarpıcı ifadeler
* sayfalık metinde başka çarpıcı ifadelerle de yer alıyor:
* Kooperatifin amacı dışında yapılan ticari işlemlerle zarara
uğratıldığını gösterecek muhasebe defterleri tam değil.
* Kurumun sermayesi hakkında net bilgiye ulaşılmaması nedeniyle
sermayeye zarar verildiği ispatlanamadı.
* Muhasebe defterleri ve banka hesap defterleri eksik. Kooperatif
ana hesabının bulunduğu Vakıfbank International AG’deki hesap
hareketlerinde ise çelişkiler var.
Kooperatiif Başkanı Abdullah Özer projeyi böyle tanıtmıştı.
Kooperatifzedeler karara itiraz etti
Frankfurt Savcılığı’nın aldığı bu karar rağmen mağdurlar
davalarından vazgeçmedi. Gurbetçilerin avukatı Erhan Baran,
savcılığın takipsizlik kararını elinde yeterli delil olmaması
nedeniyle verdiği karar itiraz ettiklerini söyledi. Baran, savcılık
gerekçesinde “akla uygun olmayan şeylerin yapıldığı” nın
belirtildiğini, ancak yeterli delil toplanmadığı için adeta dava
açmaya cesaret edilemediğini kaydederek, “Çünkü savcı mutlaka
mahkumiyet kararı çıkmasını ister” dedi. Baran, itirazları
nedeniyle takipsizlik kararının kesinleşmediğini, şimdi konunun bir
üst savcıya havale edileceğini, onlar da olumsuz karar verirse
konunun istinaf mahkemesine taşınacağını söyledi. İstinaf mahkemesi
“dava açılmalıydı” derse, savcılık iddianame hazırlayacak ve dava
açılacak.