Sualtında telefon görüşmesi
Abone olSualtındaki bir dalgıç, yeni sistem sayesinde artık ailesiyle konuşabilecek.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nden (İTÜ) bir grup bilim
adamının üzerinde çalıştığı sistem sayesinde, denizaltılar güvenle
birbiriyle ve deniz üstündeki gemilerle, dalgıçlar ise su altından
kolayca aileleriyle haberleşebilecek.
İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü Haberleşme Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan ve TÜBİTAK-MAM Yer ve Deniz Bilimleri
Enstitüsü'nde yarı zamanlı çalışan Prof. Dr. Tayfun Akgül,
geliştirdikleri sisteme ilişkin bilgi verdi.
AKVARYUMDA DENEMELER BAŞLADI
Akgül, haberleşme alanında kullanılmak üzere su altı akustik
haberleşme sistemleri ve cihazları üzerinde bir yıldır
çalıştıklarını, basit, ucuz, piyasada bulunan malzemelerle su altı
haberleşme sistemleri tasarladıklarını ve prototiplerini akvaryumda
denemeye başladıklarınıa çıkladı.
"Çalışmamız deniz tabanı sismik araştırmaları, sualtı antik
araştırmaları, su veya petrol boru hattı iletim sistemlerinde
kullanılan su altı cihaz ve taşıtlarının kontrolünde ve her türlü
veri transferindede kullanılabilecek" bilgisini veren Akgül, bu
konuda destek verilmesi durumunda Türkiye'nin kendine has yepyeni
bir teknoloji geliştirme şansı olduğunu dile getirdi.
AKUSTİK ENERJİ
Yaptıkları çalışmanın bir sonraki aşamasında iki denizaltının ya da
dalgıcın kolaylıkla ve güvenle su altında haberleşebileceğini
kaydeden Akgül, cep telefonlarıyla haberleşir gibi suda akustik
tabanlı ses veya sayısal veri haberleşmesi sağlanabileceğini, suda
sinyalin elektromanyetik dalga olarak değil, akustik enerjiyle
gönderildiğini söyledi.
SUALTINDA LAZERLE OPTİK HABERLEŞME
Çalışmanın uzun dönemde su altında lazerle optik haberleşme
sistemine de dönüşeceğini aktaran Akgül, çalışmalarının TÜBİTAK
destekli "İstanbul Boğazı'nın Sualtı Gürültüsünün Ölçümü,
Arşivlenmesi ve Modellenmesi" projesinin ileri götürülmüş hali
olduğunu bildirdi.
Akgül, bu projede elde edilen bilgiler ışığında sualtı
haberleşmesine yönelik çalışmalar yapmaya başladıklarını
belirterek, "Aslında Türkiye'nin bu alanda çalışma yapması artık
kaçınılmaz. Üç tarafımız, Van Gölü'nü de hesaba katarsanız
neredeyse 4 tarafımız denizlerle çevrili. Su üstü ve sualtı araç
sayısı her geçen gün artıyor" dedi.
DAHA ÇOK ARAŞTIRMA YAPILMALI
Akgül, "Dolayısıyla su altı sinyalleri ve su altı haberleşmeleri
konusunda daha çok araştırma ve geliştirme çalışmaları yapılmalı.
Bu konuda destek verilmesi durumunda Türkiye'nin kendine has
yepyeni bir teknoloji geliştirme şansı var" diye konuştu.
Akgül, günümüzde su altı akustik cihazların kullanıldığına,
denizaltı ve gemilerde de akustik modemlerin bulunduğuna işaret
ederek, sesin suda ilerleyebildiğini, dolayısıyla bir operatörün
mikrofona konuşması durumunda bu konuşmanın kat kat
kuvvetlendirilerek suda iletilebileceğini, alıcı bir hidrofonla da
bu sesin doğrudan dinlenebileceğini anlattı.
Projenin farkının ise sayısal tabanlı bir çalışma olduğunu
vurgulayan Akgül, dolayısıyla kodlama ile üst düzey güvenlik elde
edilebileceğini ve konuşmanın yanı sıra veri transferinin de
gerçekleştirilebileceğini söyledi.
YENİ TEKNOLOJİ HALİNE DÖNÜŞMESİ AN MESELESİ
Akgül, bu ve benzer fikirlerinin ve henüz çapı küçük
çalışmalarının destek görmesi durumunda hayata geçirilebileceğini
ifade ederek, "Projenin yeni teknoloji haline dönüşmesi an
meselesi... Aksi halde, ne yazık ki akvaryumda oynanan oyunlar gibi
kalacak çalışmalarımız... Sonra bir gün bir bakacaksınız, bir başka
ülke böyle bir teknolojiyi geliştirmiş ve o zaman gidip onlardan
satın almak zorunda kalacaksınız" diye konuştu.
Şu ana dek çalışmaların mali destek alınmadan gerçekleştirildiğine
dikkat çeken Akgül, Türkiye'deki cep telefonu operatörleri, Türk
Telekom gibi telekomünikasyon şirketlerinin yanı sıra fiziksel
altyapıyı sunan firmalar tarafından destek verilmesi durumunda
başarılı sonuçlar elde edebileceklerini anlattı.